Kırıkkale'de 'Kralların Ressamı' adıyla bilinen Ressam Rahmi Pehlivanlı, 'Kültür ve Sanat Etkinlikleri' kapsamında Keskin ilçesinde düzenlenen törenle anıldı.

Kırıkkale Valiliği, Keskin Kaymakamlığı, Rahmi Pehlivanlı Sanat Kulübü ve Sanata Saygı Derneği işbirliğiyle düzenlenen Rahmi Pehlivanlı Kültür ve Sanat Etkinlikleri'nin 4. ülkenin çeşitli şehirlerinden 20 sanatçının katılımıyla başladı. Keskin ustalar topluluğunun gösterisi ile başlayan anma etkinlikleri resim, heykel ve müzik etkinlikleriyle 5 gün boyunca Rahmi Pehlivanlı'nın doğduğu tarihi evin önünde ve ilçe meydanında devam edecek.

Törende bir konuşma yapan Kırıkkale Valisi Hakan Yusuf Güner, Kırıkkale ile özdeşleşen çok fazla sanatçının bulunmadığını ifade etti. Güner, ''Şüphesiz ki gelişen ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli zenginlikleri maddi zenginlikler yanında bu tür sanatla hemhal olmuş, ülkesine, memleketine bir takım eserler, güzellikler bırakmış insanlara ve bu değerlere de sahip çıkmaktan geçmekte. Bu çevrede Kırıkkale ilinde maalesef Kırıkkale ile özdeşleşen çok fazla elimizde enstrüman yok. Bunların birisi

de Rahmi Pehlivanlı. Bunlar arasında Hacı Taşanlar, Mesut Uçakanlar, Rahmi Pehlivanlılar var. Bir elin parmağı kadar, çok az sayıda obje var. Ama maalesef bizde bu süreç içerisinde biraz yeni il olmamızın mazereti, biraz da bu tür faaliyetlerin gündeme bizler gibi, kaymakam beyler gibi, belediye başkanları gibi ve saygı değer sanatçılar gibi sahip çıkan insanların ilgi ve alakalarının zayıf olması sebebiyle fazla önem verilmemiş'' şeklinde konuştu.

Vali Güner, ''İnanıyorum ki bu sanat kulübünün göstermiş olduğu özveri aynı şekilde diğer sivil toplum kuruluşlarını da riayet eder diğer sivil toplum kuruluşları da bu faaliyetleri bu çalışmaları bu gayretleri örnek alır. Gayret edildiği zaman her türlü sivil toplum kuruluşun her türlü şeyin üstesinden gelebileceğini en önemlisi de bunlara sahip çıkan bu şehirde bu memlekette bir valinin olduğunu inanıyorum ki görecekler fark edecekler ve bunlara sahip çıkan bir valinin var olduğunu bürokrasi de

hissedecek. Bürokraside bu çerçeveye göre ayağını uzatacak ve buna uyum sağlayacak vatandaş, halk, sanatçı bizim başımızın tacıdır. Bu ülkenin var olan ve geçmişte var olmuş değerlerine eğer sahip çıkmazsak, geleceğimiz çok güvende, güvencede olmaz. Bugün sanatçılarımız da ifade etti. Bu memlekette sevgi, kardeşlik, barış, dostluk havasını daim kılmak istiyorsak; insanımızın sanatçı sanatkar üretimci yönünü geliştirmemiz lazım. Bunlarda resim gibi diğer çeşitli enstrümanlar gibi bir takım faaliyetlerin

içerisinde insanların girmesine vesile olur. Çocuklar yollarda kazaları kötü faaliyetleri kavgaları gürültüleri görürlerse bunları örnek alırlar'' dedi.