Irak’ta Türk şoförlerin karşılaştığı zorlukları yaşadığını anlatan sürücü Niyazi Karakoç, "Kırıkkale Rafinerisi’nden aldığım 35 bin litre benzini Irak’ta Musul’a götürdüm. Şehir merkezine girmeden benzinlikte durup teslim edeceğimiz yere taksiyle gitmek istedik. Bu sırada eli silahlı kişilerce gözaltına alındık. Benimle birlikte beş şoför daha vardı. Çocuk ıslah evinde iki gün kaldıktan sonra bizi Betaş cezaevine attılar. Üç kez mahkemeye çıktık. Bizi neyle suçladıklarını bilmiyorduk. Araya dostlar girdi. 32 gün sonra serbest bırakıldık. İki bin dolara yakın avukatlık masrafı ödedim. 14 Haziranda girdiğimiz Irak’tan 4 Ağustos’ta zor çıktım" dedi.

On beş günlüğüne bir milyar lira kazanmak için Irak’a gittiğini, ancak borçlanarak canını zor kurtardığını söyleyen Kırıkkaleli tanker sürücüsü Niyazi Karakoç, kurtulduğu için kendisini şanslı sayıyor.

Nebehat Karakoç ise eşinin Irak’ta 32 gün süre ile tutuklu kaldığını sonradan öğrendiğini belirterek, "Uzun süre eşimden haber alamadık. Dışişleri Bakanlığı’na ulaşmaya çalıştık. Oradan da bir haber alamadık. Beklemekten başka çaremiz yoktu. Nihayet arkadaşları hapiste olduğunu söyleyince en azından yaşadığına sevindik. Sevincimiz hapis günlerinin uzamasıyla tekrar üzüntüye dönüştü. 32 gün sonra telefonla bizi aradıysa da evimize gelene kadar inanmadık. Çocuklarımla birlikte çok zor günler geçirdik. Basına duyurmayın, yazarlarsa eşinizi vururlar deyince bizde kimseye duyurmadık" dedi.

Kırıkkaleli tanker sürücüsü Niyazi Karakoç meslektaşlarına seslenirken kesinlikte Irak’a gitmemelerini tembih etti.