Anayurt Gazetesi Kırşehir Temsilcisi Yılmaz Çamdalı tarafından tertiplenen tanıtım toplantısına Anayurt Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı ve köşe yazarı Hamdi Yılmaz da katıldı.

Düzenlenen çay partisine Kırşehir Valisi Selahattin Hatipoğlu, Belediye Başkanı Halim Çakır, Başsavcı Abdülkadir Şahin, Emniyet Müdürü Adem Aydemir, Kırşehirspor Başkanı Berat Bıçakçı, Gençlik ve Spor İl Müdürü Mustafa Kandemir, DSİ İl Müdürü Ahmet Gömcü, Tekel Başmüdürü Murat Ercan, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ile yerel gazetelerin bazı temsilcileri katıldı.

Gazetenin düzenlediği çay partisinde konuşan Vali Hatipoğlu, gazetenin yöreye olumlu katkıları olacağını belirterek, "Gazetenin Yönetim Kurulu Başkanının Kırşehirli olması bizi ayrıca memnun etmiştir" dedi.

Anayurt Gazetesi'nin çay partisine katılan Belediye Başkanı Halim Çakır ve gazetenin Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Yılmaz da birer konuşma yaptılar.

Gazetede ulusal haberler yanında Adana, Ankara, Amasya, Aksaray, Bartın, Çankırı, Çorum, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Tokat, Sivas, Yozgat, Eskişehir, Kütahya illeri yörelerinin haberleri yer alıyor.

* * *

Anayurt Gazetesi yazarı Hamdi Yılmaz'ın gazetede yayınlanan "Kırşehir analizi"ni aktarıyoruz:

"Kırşehir'e vardığımızda yorgunluk çayını bir dostun kuyumcu dükkanında içiyoruz. Çay içimi süresince dükkana girip çıkan müşterilerden kentin ekonomik durumunu çıkarmaya çalışıyoruz.

Alınan "çeyrek", "yarımlık" gibi ufak tefek hediyelik altınlar kentte mevsimin son düğünlerinin yapıldığını yapıldığını gösteriyor. İki müşteri önceden kuyumcuya girerek biraz sonra 'gelin kız'ları ile geleceğini, birşeyler yapacağını ve parasını filan gün ödeyeceğini söylüyor. Aldığı olumlu cevapla 'o işi' halletmiş olarak duyduğu huzurla ayrılıyorlar dükkandan.

Konu komşunun işlerine yardım ederek yaz boyu oğlu ile birlikte biriktirdiği parayı çeşitli altınlara yatıran elli yaşlarındaki klasik Anadolu kadını hala altının en iyi tasarruf aracı olduğunu gösteriyor. Sarı sıcağın altında esmerleşmiş 16 yaşlarındaki oğlu, kuyumcunun hediye ettiği isimlikle mutlu oluyor.

Köy kıyafetleri içerisinde Berlin'deki torununa bilezik vs. alan amcaya "Niye kitap değil de Berlin'e altın götürüyorsun?" diye takılıyoruz. Diyanetin verdiği kitapları daha önce götürdüğünü görevini yapmış insan huzuru ile anlatıyor.

Bizi Organize Sanayi Bölgesi'ne götüren taksici Mahmut'tan şehirdeki 400 taksiciden yarısının işi bıraktığını öğreniyoruz. "Taksicilik emekli işi" diyor. Öğrencilerin dışında müşterinin olmadığını, onların da kısa mesafelere gittiğini, saat 14 civarı olmasına rağmen bizim sabahtan beri ikinci müşteri olduğumuzu söylüyor. Taksici Mahmut'a göre; işler geçen yıla göre daha kötü. Ama halk hükümetten memnun. Çünkü dolar ve euro artmıyor. Organize'de girdiğimiz işyerlerinde bize gösterilen ilgiye bakarak "mühim" insan olduğumuza kanaat getirerek "siz bilirsiniz" diyerek soruyor "Kırşehir'e büyük bir askeri birlik gelecekmiş, doğru mu, ne zaman gelecek?" Kırşehir'e alay gelecek de taksicilerin işi açılacak! "Kırşehir'e büyük askeri birlik niye gelsin?" diyerek moralini bozmuş oluyoruz.

Pekçok yerde duyduğumuz şey, öğrenci ve askerin şehir ekonomisinin dinamosu olması isteği. Öğrenci ve asker sayısına endeksli ekonomik büyüme yerel politikacılarımızın klasik hastalığı.

Şehrin en iyi oteli olduğunu iddia edene Mustafa Bey ile Dağıstan Oteli'ni konuşuyoruz. Kaplıcaların nasıl insan çeker hale getirileceğini tartışıyoruz. Geçtiğimiz Mayıs ayında açılan otel üzerine geniş bir sohbet yapıyoruz. Organizeye çekilmeye çalışılan yatırımcıların sayısı arttıkça şehirdeki hizmet sektörü de gelişme özlemi duyuyor.

İrili ufaklı 5 bin işyerinde 20 bin civarında insanın çalıştığı Kırşehir'de gözler dışarı dikilmiş durumda. Ya fakülteler çoğalacak, ya da askeri birlik gelecek. Veya birileri fabrika kuracak... Ki, şehrin ekonomisi canlanacak.

Bir avuç sanayicinin sorunları ve beklentileri ile yerel yöneticilerin bakış açıları ise bir başka yazı konusu...

M. Duran Sönmez

Yayın Tarihi : 24 Eylül 2004 Cuma 16:09:46