6
Mayıs
2024
Pazertesi
KIRŞEHİR

Bozkırın sesi sustu

Ah yalan dünyada,yalan dünyada, yalandan yüzüme gülen dünyada... Bu unutulmaz sözlerin sahibi, Türk halk müziği bestecisi, söz yazarı ve yorumcusu Neşet Ertaş 74 yaşında vefat etti.

İzmir’de özel bir hastanenin onkoloji servisinde 15 gündür kanser tedavisi gören Türk halk müziğinin usta sesi Neşet Ertaş, sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Sanatçı dün yoğun bakıma kaldırılarak makinaya bağlanmıştı.

ERTAŞ BABA OCAĞI KIRŞEHİR'E GÖMÜLECEK

Bir süredir rahatsızlığı nedeniyle İzmir’de tedavi görürken hayatını kaybeden Kırşehirli ünlü saz ve söz ustası Neşet Ertaş doğduğu Kırşehir’de toprağa verilecek.

Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, türkü pınarı, büyük ozan Neşet Ertaş’ın vefatından büyük üzüntü duyduğunu belirterek, “Sevenlerinin ve Kırşehirlilerin başı sağolsun” dedi. Başkan Bahçeci, Neşet Ertaş’ın cenazesinin yarın Kırşehir’e getirileceğini ve Cacabey Camii’nde kılınacak namazın ardından Bağbaşı Mezarlığı’ndaki babası Muharrem Ertaş’ın yanına defnedileceğini söyledi. Ünlü bozlakçı Neşet Ertaş’ın adının Kırşehir’deki caddelerde, okullarda ve babası Muharrem Ertaş’la birlikte bir de anıtı bulunuyor. Neşet Ertaş’ın cenazesine Kırşehir’den ve dışarıdan binlerce seveninin katılacağı bildirildi.

ÜNLÜ OZANIN YAŞAM ÖYKÜSÜ

Babası saz ustası Muharrem Ertaş, annesi Döne hanımdır. Annesinin ölümünden babası ve kardeşleriyle birlikte sonra köyüne yerleşmişlerdir ve çocukluğu bu köyde geçmiştir. Ertaş, ilkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde sazı ile çalıp sesi ile türküler söylemeye başladı. Ertaş, etkilendiği tek kişinin babası Muharrem Ertaş olduğunu söyler.

Kendi ifadesi ile bunu şu şekilde ifade eder; "Babamla ben aynı ruhun insanlarıyız.".[kaynak belirtilmeli] Sanat çalışmaları [değiştir] Neşet Ertaş, 1950'li yılların sonunda İstanbul'a gelerek ilk plağını "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adı ile babası Muharrem Ertaş'a ait bir türküyle çıkardı. Halk tarafından çok beğenilen bu plağı ardından diğer plak, kaset ve halk konserleri takip eder. Daha sonra Neşet Ertaş Ankara'ya yerleşir. Burada yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kardeşinin daveti üzerine Almanya'ya gider. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanya'da kalan sanatçı, 2000 yılında İstanbul'da verdiği konserle sahne hayatına geri dönmüştür.

Demirel zamanında kendisine sunulan 'devlet sanatçılığı' ünvanını; "O dönem Süleyman Demirel cumhurbaşkanıydı. Devlet sanatçılığı bana teklif edildi. Ben, 'hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor' diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdatlarımız adına aldım." diyerek geri çevirmiştir [5] Fakat halk büyük destek vermiş ve Neşet Ertaş adeta yaşayan bir efsane olmuştur. Unesco tarafından yaşayan insan hazinesi kabul edilen Ertaş, 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüştür.

ALBÜMLERİ

1988 – Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde
1988 – Kendim Ettim Kendim Buldum
1988 – Kibar Kız
1989 – Hapishanelere Güneş Doğmuyor
1989 – Sazlı Sözlü Oyun Havaları
1990 – Gel Gayri Gel
1992 – Türküler Yolcu
1992 – Gitme Leylam
1993 – Kova Kova İndirdiler Yazıya
1995 – Seçmeler 2
1995 – Seçmeler 3
1995 – Seher Vakti
1995 – Altın Ezgiler 3
1996 - Polis Lojmanları
1997 – Benim Yurdum
1998 – Gönül Yarası
1999 – Zülüf Dökülmüş Yüze
1999 – Gönül Dağı
1999 – Muhur Gözlüm
1999 – Zahidem
1999 - Neredesin Sen
1999 - Gönül Dağı

...
Yayın Tarihi : 25 Eylül 2012 Salı 10:52:37
Güncelleme :25 Eylül 2012 Salı 10:53:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?