Türkiye Afet Bölgeleri Yönetmeliği ile birinci derecede deprem bölgesi kapsamına alınan Kırşehir'de bir süre yaşanan durgunluğun ardından hareketlilik kazanan yapılaşmanın [inşaatların] yeterince denetlenip denetlenmediği Kırşehir kamuoyunda endişeleri de beraberinde getiriyor.

Birinci derecede deprem bölgesi olan Kırşehir'de, olası bir afette can ve mal kaybının en aza indirilmesi noktasında tüm yetkililerin ve siyasîlerin daha duyarlı olması gerektiğini... vurgu yapan çevreler, "Kırşehir'de yapılaşma hızla ilerliyor ancak denetimler yeterli ölçüde yapılmıyor. Binaları mezar olmaktan kurtarmak için her türlü tedbirin alınması lâzım.  Çocuklarımızı gönderdiğimiz okullarda ve kamu alanlarında gerekli önlemler alınmadığı gibi yeni yapılan okullarda ve ek dersliklerde nüfuz kullanımı ön plânda olduğu için denetimlerin yeterince yapıldığına inanmıyoruz. Özellikle Kırşehir Lisesi ek bina inşaatında, yüklenici firmanın aynı zamanda parti mensubu olması endişelerimizi daha da artırıyor. Bu ek binanın kolonlarının siyasî baskı oluşturularak standartlara uygun yapılmadığı iddia ediliyor."

Kat yasağı uygulamasının da Belediye Meclisi kararıyla kaldırıldığına dikkat çeken çevreler, inşaat sektörünün daha da hareketleneceği Kırşehir'de istismarların ve adam kayırmacılığının artacağına da vurgu yaparak, "Yapılaşmada can ve mal güvenliği için denetimlerin kimler ve hangi kuruluşlar tarafından yapılıyorsa artırılmasını istiyoruz. Muhtemel bir depremde yıkılacak binaların sorumluluğu da başta Belediye ve Valiliğe ait" dediler.