2
Mayıs
2024
Perşembe
KIRŞEHİR

Kırşehir Belediye Başkanı'nın maaşı

 
 
     “Kadının yaşı, erkeğin maaşı sorulmaz” diye bir söz var ama, bu, “Başkan’ın maaşı” söz konusu olunca herkesin ağzında…
 
     Geçenlerde Kırşehir Belediye Meclisi toplantısında Belediye Başkanı Halim Çakır’ın maaşı brüt 6 milyar lira yapılınca ağızlarda sakız oldu.
 
     Bir bakıma bu maaş tesbitinde biraz acele edildi galiba?...
 
     Yâni Başkan ilk icraatlarında şimdilik göz dolduruyor,  ama alacağı maaş açıklanınca birçok insan “abooovv!” demekten kendini alamadı.  Çünkü işçi, memur, ücretli, asgari ücretli; hâkim, savcı, vali, bir kısım bürokrat ve bilumum çalışanların maaşları az-çok bilinirken, Belediye Başkanı’nın maaşı açıklanınca ve vatandaş, diğer maaşla çalışanları kıyaslayınca ilk anda bu miktarı çok gördü.
 
     Ama, elimizi vicdanımıza koyup şunu da düşünmemiz gerekir… Suyumuz akmadığında, çöpümüz alınmadığında, yolumuz  yapılmadığında… kısaca, şehirde gözümüze çarpan her türlü düzensizliği gördüğümüzde aklımıza ilk gelen “belediye başkanı” olmuyor mu?
 
     Belediye başkanının sorumluluğu bu nedenle ağırdır.
 
     Şimdi, Sayın Çakır’ın aldığı maaşı terazinin bir kefesine, diğer kefesine de icraatlarını korsak; maaşının azlığı, çokluğu veya yeterliliği konusunda daha iyi bir kanaate sahip olabiliriz diye düşünüyorum. Ancak, şu an için icraatları konusunda olumlu ya da olumsuz bir kanaate varmak henüz erken…  Onun için de diyoruz ki, bu konu hemen gündeme alınmamalıydı.  Öte yandan, sayın Başkan’ın bu konudaki vicdanî düşüncesinin de önemli olduğunu düşünüyoruz.
 
     Vatandaşın vicdanî düşüncesine gelince; Sayın Halim Çakır  çalışma ve yapacağı icraatlarla göz doldurursa inancımız odur ki, bu maaşı çok görmez… Ama bunun tersi olursa; onu da sayın Belediye Başkanı düşünsün… Şimdilik daha işin başındayız. Görelim devran neyler? O zaman yine teraziyi önümüze kor, tartıya çekeriz.
 
Göze çarpanlar:
* Sağda solda âtıl durumda bırakılmış belediyeye ait satış büfeleri var.  Örneğin, Tekel binası önünde ve avlu 
duvarının bitişiğindeki hurda hale gelmiş büfe.  Ve bir de yeni işyeri ve cami inşaatının yanındaki  büfe.  Ayrıca, Dr. İsmail Yağız Çocuk Parkı içerisindeki (Cacabey İlköğretim Okulu ve 30 Ağustos İlköğretim Okulları yanındaki) eski sac büfe.   Bu büfeler bulundukları yerlerde uygunsuz görünüm arzediyor.  Kaldırılmaları  gerek…
                                               
*Trafik ışıkları toz-toprak içerisinde ve  bazıları çalışmıyor. Trafik ışıkları zaman zaman yıkanıp temizlenmeli ve ampulleri patlayanların da ampulleri hemen değiştirilmeli. Ayrıca, trafik ışıklarının bazılarına düşük watlı ampuller takıldığı için gün ışığında pek seçilemiyor.
 
* Tekel binası arkasında inşa edilen işyeri ve cami inşaatı yanındaki caddenin dar olması ve araçların sağlı sollu park etmeleri nedeniyle burası trafik yönünden oldukça karışık ve sıkışık bir durumda. Bu caddenin rahatlatılması için gerekli tedbirlerin alınması lâzım.
 
* Bazı işyerleri, önündeki kaldırım kısa da  uzun da olsa,  araçların otoyola  park yapmalarını önlemek için ellerine ne geçerse (kasa, sandalye… vesaire) koyuyorlar.  Hadi işyeri önündeki kaldırım kısa  (2-3 metre filan) olanlar bu engelleri  -arabaların burnunun dibine park etmelerini önlemek için-  koymaları  bir bakıma normal  görülebilir ama, bazılarının dükkân veya işyeri önündeki kaldırım hayli uzun ve geniş (belki en az 5-10 metre)  olmasına rağmen onlar da yola  -sözde-  ‘park yasağı’ engeli koyuyorlar.  Kendine ait olmayan bir yeri keyfî  işgal  veya emri altına almak kimsenin hakkı olmasa gerek..
 
M.Duran SÖNMEZ
Yayın Tarihi : 20 Nisan 2004 Salı 17:35:23
Güncelleme :20 Nisan 2004 Salı 18:30:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?