4
Mayıs
2024
Cumartesi
KIRŞEHİR

Öztürk yüksek lisansını tamamladı

Kırşehir Emniyet Müdürü Osman Öztürk, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü'nde yüksek lisansını tamamladığını belirterek, “Yüksek lisansın ardından eğitimime doktora ile devam etmek istiyorum” dedi.

Kırşehir İl Emniyet Müdürlüğü'ne atandığı Ağustos 2008'den beri hayata geçirdiği projelerle halkın sevgilisi haline gelen Osman Öztürk, bu yıl içerisinde kayıt yaptırdığı Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü'nden yoğun emek harcayarak hazırlamış olduğu tez ile yüksek lisansını bitirmenin sevincini yaşıyor.

Şimdiye kadar yayınlanmış iki adet şiir kitabı da bulunan Müdür Öztürk, Kırşehirlilere 'Sıcak dost eli' projesi ile yaklaşmayı ve her yerde bunu tekrarlayarak polisin halkın yanında olduğunu vurguluyor. Öztürk, "Yaptığım işten zevk alıyorum. Yüksek lisansımı bitirdim ve bundan sonra doktora yapmağı istiyorum. Tez konusu olarak 'Karayollarında Trafik Kazalarının Nedenlerinin Araştırılması ve Trafik Kazalarının Analizi' üzerinde çalıştım. Yapmış olduğum incelemeler sonucunda trafik kazalarının sebeplerinin başında sürücü hataları ve mevsimsel değişiklikler geliyor. Bulanık küme teorisi denilen sistemle elde edilen bu veriler hem doğru hem de çok çarpıcı oluyor. İlk defa Japonlar tarafından kullanılan sistemin güvenirliliği çok yüksek" şeklinde konuştu.

Teknolojinin hızla gelişmesine bağlı olarak günümüzde ulaşımın öneminin de arttığını ifade eden Öztürk, “Gelişmiş ülkelerde ulaşım büyük oranda hava ve demiryolu ile yapılırken, Türkiye'de ise yüzde 95 oranında karayolu ile yapılmaktadır. Ulaşımın yüzde 95'nin karayolu ile yapılması nedeniyle yük ve yolcu taşımacılığında trafik kazaları diğer gelişmiş ülkelere nazaran daha yüksek seyretmektedir. Yapılan bu çalışmada son yıllarda karayollarında sürdürülen sıkı denetimlere ve caydırıcı önlemlere rağmen meydana gelen kazalar incelenerek buna etki eden faktörler analiz edilmiş, bu kazalardan etkilenen ve bu kazaları etkileyen faktörler belirlenmiş ve bu faktörlere bağlı olarak çözüm önerileri sunulmuştur. Ayrıca bulanık DEMATEL metodu ile kazalardan etkilenen ve etkileyen faktörler araştırılmış, uygulanan metodun yapılan kaza analizleri ile uyum gösterdiği görülmüştür” ifadelerini kullandı.

Trafik kazalarının nedenlerinin genellikle sürücü, yaya, yolcu, araç ve yol kusurları olduğunu sözlerine ekleyen Müdür Öztürk, “Bu kusurlar DEMATEL metoduyla incelendiğinde ise kazalardan en çok etkilenen sürücüler, en çok etkileyen ise mevsimler olmuştur. Yapılan bu çalışmanın sonucunda ortaya çıkan gerçek, ülkemizde yük ve yolcu taşınmasının yüzde 95 oranında karayolunda olduğu düşünülürse, bu oranın çok yüksek olduğu görülmektedir. Kazaların azaltılması için karayollarındaki mevcut yükün bir kısmının demiryolları ve deniz yollarına yöneltilmesi, yük taşımacılığı yapan ağır tonajlı araçların transit geçişlerinin demiryolu sistemlerinden yararlanılarak yapılması, ro-ro seferleri gibi deniz taşımacılığında toplu taşıma olanaklarının değerlendirilmesi, ülkemiz karayolu ve demiryolu ağının birbirleriyle entegre olması yönünde gerekli altyapı sistemlerinin oluşturulması ve gelecek yıllara yönelik stratejik planlamalarının yapılması etkili olacaktır. Yıllara göre kazalara bakıldığında ölü ve yaralı sayısında artış olduğu ortaya çıkmıştır. Bu kazaların büyük oranı şehir dışında meydana geldiği görülmektedir. Buna göre kazaların azaltılması için ölü ve yaralı sayılarının şehir dışı yollarda arttığı görüldüğünden, son yıllarda hızla geliştiği görülen yol standartlarının ve bölünmüş yol çalışmalarının ulusal ulaşım politikaları doğrultusunda sürdürülmesi gerekir. Bölünmüş yol standart ve kalitesinin daha da iyileştirilmesi, insan unsuruna ve ekip çalışmalarına dayalı denetim sisteminden, teknolojinin tüm olanaklarından yararlanılan, kameralı hız denetim cihazlarının karayolları üzerine gizli veya görünür şekilde yerleştirildiği uygun olur. Herkesin sıfatı ve konumu ne olursa olsun denetimin eşit ve adil olarak yapılmalıdır. Yeni bir sisteme geçilmesi, çağdaş ve gelişmiş ülkelerde kullanılan MOBESE, kamera ve hız kontrol cihazları ülkemizde de yollara yerleştirilmesi, denetimin güçlendirilmesi, subjektif değerlendirilmelerden kaçınılması için araç plakalarına gerekli işlemler yapılması, yeni kazaların oluşmasında sürücülerin daha duyarlı ve dikkatli araç kullanmalarını sağlamak için ölümlü kazaların meydana geldiği bölgelere mutlaka kara nokta olarak nitelendirilebilecek levhalar konulmalıdır. Sürücülerin uyarılması, yol kenarlarının tel örgülerle çevrilerek hayvan ve diğer yaban hayvanlarının belli bölgelerde yola çıkarak kazaya neden olmaları önlenmesi açısından yeni bir kural getirilmesi, zaman içinde tali yollar yapımı planlanarak ana arterlere çıkışı engellenmesi de önemli faktörlerdendir. Trafik kazalarının genellikle tatil aylarında, yani temmuz, ağustos ve eylül aylarında olduğu düşünülürse, tatil aylarında denetim ve kontrollerin çok sıkı yapılmalıdır. Tatil aylarında yoğun olan tatil bölgesi yollarına alternatif yolların kullanılması, kazaların yoğun olduğu yerlerin aylara ve mevsimlere göre nedenlerinin alıştırılarak iklimsel koşullara göre gerekli düzenlemesinin yapılması, yol eğimlerinin mutlaka gözden geçirilmesi uygun olacaktır. Yıllara göre yapılan kaza analizleri ve DEMATEL metoduyla da yapılan analiz sonucu da, kazalara sebep olan kusurların başında sürücülerin geldiğini göstermektedir. Sürücülerden meydana gelen kazaların azaltılması için, sürücü kurslarının sıkı bir şekilde kontrol edilerek, eğitim kalitesinin yükselmesi, sık sık uzman kişilerden oluşturulacak komisyonlarca denetimlerinin sağlanması gerekir. Türkiye genelinde ve illerde meydana gelen kazaların oluş nedenleri için sürücü kurslarının da detaylı olarak incelenmesi ve sürücülere kazalardaki kusurların öğretilmesi, uygulamalı eğitim çalışmalarına daha fazla önem verilmelidir. Toplumu eğitme ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Kazalarda kusurları görülen sürücüler mutlaka rehabilite edici sağlık ve teknik değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. İlgili sağlık birimlerinde kusur durumuna göre psikolojik destek ve tedavinin yanında yeniden eğitime alınması ve gerekirse sürücü belgesi bu sürelerde dondurulmalıdır. Trafik dersi okullarda zorunlu ders olmalı, toplumsal bir felaket olan trafik terörü toplumun ve gençlerin çocukluğundan her yaş döneminde eğitildiği sürekli bir sisteme dönüştürülmesi ve toplumsal bir ahlak oluşturulması gerekir. Denetimin daha dikkatli yapılmasını sağlayabilmek için kesilen cezaların güvenlik birimlerine hizmet olarak dönüşü sağlanması ve personele ikramiye şeklinde özendirici çalışmaların yapılması faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.
 

İHA
Yayın Tarihi : 10 Temmuz 2009 Cuma 12:35:06
Güncelleme :10 Temmuz 2009 Cuma 12:44:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?