4
Mayıs
2024
Cumartesi
KIRŞEHİR

Seyfe Gölü için seferberlik

Kırşehir'in Mucur İlçesinde bulunan Seyfe Gölü için son yıllardaki kuraklık ve bilinçsiz sulama sonucu oluşan tahribat ve dönüşü olmayan hatalar sebebi ile Çanakkale 18 Mart Üniversitesi bünyesindeki Çevre Topluluğu "Seyfe Kurak Alanı Göl Oluyor" projesi içinde Kırşehir Grand Terme Hotel'de çalıştay programını yaptı.

Kırşehir Grand Terme Hotel'de gerçekleşen çalıştay programına, Mucur Kaymakamı Alparslan Yılmaz , Mucur Belediye Başkanı Ali Şahin, SEYGED Başkanı Ömer Çetiner, Çevre ve Orman Bakanlığı Sulakalanlar Şube Müdürü Yusuf Ceran, İl Çevre ve Orman müdürü Reşat Karaca, Ankara Üniversitesi ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesinden Profesörler, öğrenciler ve davetliler katıldı.
Seyfe sulak alanında yaşanan değişikliklerin nedenleri sonuçları ve çözüm önerileri şu şekilde bildirildi.

SEYFE GÖLÜ

“Kırşehir'in Mucur İlçesinde bulunan Seyfe gölü, Orta Anadolu'da bulunan birkaç tuzlu gölden biri. Yöre, sulak, yer yer sazlık ve bataklık alanlardan oluşuyor. Gölün doğusunda, kıyıya yakın sazlıklardan oluşmuş pek çok adacık vardır. Bu adacıklar ve göl çevresinde, ötücü kuşlar da dahil olmak üzere toplam 187 kuş türünün varlığı mevcuttur. Göl, su kuşlarının beslenme, üreme ve konaklama alanı olarak sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da önemli sulak alanlarındandır.
Gölde, dünyanın en büyük flamingo toplulukları barınmaktadır. Göl, aynı zamanda sonbaharda yüz binlerce ördeğin konaklama alanıdır. Seyfe gölünde beslenen ve konaklayan diğer önemli kuş türleri; çamurcunlar, pelikanlar, balıkçıllar, yağmurcunlar, kazlar, kılıç gagalar, martılar, balabanlar ve sumrular'dır. İlkbaharda gölün doğusundaki adacıklarda bu kuşlar başta olmak üzere çeşitli türlerden binlerce kuş yuva yapmaktadır. Seyfe gölü çevresi, sonbaharda leyleklerin önemli toplanma alanlarındandır. Bölgede 480 bin kuşun bir arada yaşadığı tespit edilmiştir.,

ULUSLAR ARASI ÖNEMİ

Uluslar arası kuruluşlara göre; 24 saat içinde, 25 binden fazla su kuşunun bir arada bulunduğu bölgeler birinci derece sit alanı olarak ilan edilmektedir. Seyfe Gölü bu sınıflandırmanın üzerinde olduğu için bir çok yabancı kuş bilimcilerinin ve çevrecilerin dikkatini çekmektedir. Göl ve çevresi 1990 tarihinde " Tabiatı Koruma Alanı" ilan edilmiştir. Göl aynı zamanda birinci derece " Doğal Sit Alanı"dır. Uluslar arası Kuşları Koruma Konseyi ( ICDP), Seyfe Gölü'nde yaşayan 27 tür kuşu koruma listesine almıştır. Nesilleri azalan bu kuşlar, Türkiye'nin de taraf olduğu Bern sözleşmesi ile koruma altına alınmıştır. Ancak son yıllarda gölü besleyen su kaynakları ile ilgili hatalı uygulamalar gölün büyük çapta kurumasına neden olmuştur. Kuraklığın devamı halinde bölgeyi terk eden çok sayıda kuş türünün Uluslararası kuş göç yolu üzerindeki bu bölgeye bir daha uğramayabileceği endişesi vardır.

HİDRODİNAMİK YAPININ KORUNMASI İÇİN

Gölü besleyen su kaynaklarının korunması, üzerlerindeki kullanım baskının azaltılması ve düzenli akışının sağlanması, akış yollarının temizlenmesi, kaynak çıkışlarının korunması, gölün hidrodinamik yapısının ve dengesinin korunması ve geliştirilmesi için yapılacak çalışmalar önem arz etmektedir.

HİDROBİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Seyfe Gölü acı ve tuzlu su özelliğinde olan bir göldür. Uluslararası Su Kuşları Araştırma Bürosu (IWRE) tarafından yapılan bir sınıflandırmaya göre Seyfe Gölü I. sınıf kuş barınak alanı olarak belirlenmiş ve dünyada korunması gereken en önemli kuş barınak alanlarından birisi olarak kabul edilmiştir. Kuşların göle yumurtlama ve beslenme amacıyla geldikleri ve göldeki küçük balıklar ve çeşitli organizmalarla beslendikleri kaydedilmiştir. Flamingoların temel besin kaynağı olan algler göl kurumadan önce yoğun olarak bulunmaktaydı. Seyfe Gölü'nde tespit edilen türlerin çoğu acı ve tuzlu su özelliği gösteren göllerde bulunmaktadır. Seyfe Gölü'nde tespit edilen Hexarthra fennica türü acı ve tuzlu suların indikatör türü olup geniş oranda eurihalindirlerdir. Gölde plankton bakımından tür çeşitliliği azdır.

SONUÇLAR

Alanda şu an mevcut olan drenaj kanalları 1990'lı yıllarda "Seyfe Ekoloji Koruma Projesi" adı altında bir doğa koruma projesi olarak sunulmuştu. Göl ile ilgili araştırma ve gözlem yapan herkes hazırladıkları raporlarda bu projenin tamamlanması ile birlikte gölde kuşların yaşayacağı olumsuzlukları benzer şekilde sıralamıştır. Bugün bahsi geçen olumsuzlukların hepsi acı bir şekilde yaşanmakta ve üstüne öngörülmeyen zararlar da eklenmektedir. Çalışma çerçevesinde yaptığımız gözlemler ve araştırmalar neticesinde; Seyfe Gölü'nde kuşlara yönelik, özellikle su kuşları açısından çok büyük sorunlar tespit edilmesine rağmen alanın hala kuşlar açısından önemli bir yaşam alanı olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. 3 Mayıs 2009 tarihinde bir gün içinde gölün farklı noktalarından yaptığımız gözlemler neticesinde 99 kuş türünü aynı anda gözlemleme imkanı bulundu.

ÖNERİLER

Yapılan çalışmalar neticesinde, kuşlar açısından önem arz eden, Seyfe Gölü Havzası'nın doğu kesiminde yer alan sulak alanın da ayrıca izlenip koruma önlemlerinin bu bölgede de uygulanması gerekenler şu şekilde özetlenebilir. Habitat tahribatlarının önüne geçilmelidir. Özellikle gölün kuzey kesimindeki falezler boyunca yer alan kıyılardaki kıyı kuşlarının izlenmesi önem arz etmektedir. Şu günlerde çalışmaları devam eden Seyfe Gölü Yönetim Planı çalışmalarının 2010 yılında tamamlanması ön görülmektedir. Bu plan hazırlanırken özellikle su döngüsü üzerine ortaya çıkacak plan faaliyetlerinin çok iyi hesaplanması ve gerçekçi çözüm faaliyetleri oluşturulması gerekmektedir. Hazırlanacak planlar çok acilen uygulamaya geçirilmelidir.

YÖRE HALKININ BİLGİSİ

Son 15 yılda tüm Orta Anadolu'da olduğu gibi Seyfe-Mucur Ovası'nda da yasal veya yasa dışı sulama amaçlı 1650 adedin üzerinde, derinlikleri 50 metreye ulaşan kuyular kontrolsüz olarak açılmıştır. Gölün kurumasıyla (taban kısmı dışında) yer altı su seviyesi düşmüştür. Kuyuların derinliği yer yer 300 metreyi bulmaktadır. Gölün kurumasını takiben su kuşları önce beslenme alanlarını kaybediyor, ardından yok olan vejetasyon alanları ile de barınma ve kuluçka alanları ortadan kalkıyor.100 bine yakın göçmen kuş gölü terk etmiştir. Bu durum Göl'ü Ramsar Statüsünü kaybetme eşiğine getirdi. Gölün kurumasıyla alanda daha fazla don olayı görülmeye başlanmış, tarımsal üretim durma noktasına gelmiştir. Alanda gölün kurumasına bağlı olarak gelişen geçim etkinliklerinin aksaması özellikle dışa göçü arttırmaktadır.

SEYFE GÖLÜ EKOLOJİ VE TABİATI KORUMA DERNEĞİ (SEYGED) BAŞKANI ÖMER ÇETİNER'İN HAYKIRIŞI

Kendisinin yöre halkından olduğunu ve bugüne kadar Seyfe gölü için çalıştığını anlatan Çetiner "gölün özellikleri içerisinde tuzlu olması çok önemli. Bu durumda gölün kurumasına izin verirsek, bundan 10 yıl sonra oluşacak olan tuz rüzgarları ile tarım alanları kuruyacak. Toprak verimliliğini kaybedeceğiz. Yöre halkının geçim kaynağı tarım ortadan kalkarsa 10 yıl sonra kimse seyfe ve civarında yaşamak istemez, hayat biter.Yöre halkını da doğru bilgilendirerek ve üzmeyerek yapacağımız projelere destek olmasını sağlamalıyız. Yöre halkı artık daha bilinçli, eski gibi değil" dedi. Kırşehir'de mevcut bulunan termal suyun öneminden de bahseden Çetiner "termal turizmin önemi son zamanlarda daha da öne çıkmakta. Termal Turizm için herkes el birliliği yapmış bulunuyor. Termal Turizm için şehrimize gelecek olan kişiler için gezi alanı olarak seyfe bir numaradır. Gezi alanının olması ihtiyacının varlığına inanıyorum. Bu yüzden elimizden geldiğince kurumlar arası diyoloğun iyi kurulması lazım" şeklinde konuştu.

ÇEVRE TOPLULUĞUNUN ÖZ VERİSİ

1999 yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin bünyesinde kurulan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Çevre Topluluğu; Artan çevre sorunları ve kirleticilere karşı kamuoyunun çevre konusunda bilinç ve duyarlılıklarını artırmak, Çevre sorunları ve koruma konusu ile ilgili her türlü etkinlik düzenlemek ve katılmayı misyon olarak benimsemektedir. Kurulduğundan bu yana ulusal ve uluslararası birçok etkinlik düzenleyen ve bu etkinliklerde yer alan topluluk, yerel ölçekli birçok proje yürütmüştür. Son olarak Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından desteklenen "Seyfe Kurak Alanı Göl Oluyor" projesini yürütmektedir. Sahip olduğu biyolojik çeşitlilikle uluslar arası öneme sahip ülkemizdeki on iki sulak alandan biri olan Seyfe Gölü Sulak Alanı, tüm koruma statülerine ve önemine karşın 1970 yıldan beri çeşitli müdahalelere maruz kalarak, her yıl biraz daha kurumaya, tür çeşitliliğinin ve sayısında azalmaya, tarımda verimin düşmesine, otlatma ve hayvancılığın azalmasına, balıkçılık, sazcılığın tamamen yok olmasına, iklimin sertleşmesine, geçimini göl ve çevresinden sağlayan yöre halkının göç etmesine neden olmakta. Tüm bu nedenler alan için acil müdahaleyi gerektirirken, ne yazık ki bugüne kadar yerel yönetimlerde böyle bir inisiyatif sağlanamamıştır.

PROJE VE GERÇEKLER

Bu nedenlerden yola çıkarak, öncelikle alanın bugünkü durumunu ve yapılması gereken acil önlemleri içeren bir eylem planını hazırlayıp, ulusal sulak alan komisyonuna sunmayı, eylem planından yola çıkılarak uygulamalara basamak oluşturmayı ve yerel inisiyatifi canlandırmayı amaç olarak benimseyen çevre topluluğu, buradan yola çıkılarak hazırlanması amaçlanan eylem planı; sayısal arazi modellemelerinden, arazi çalışmalarından, su ve toprak analizlerinden, yerel halkla yapılan röportaj ve görüşmelerden oluşturulurken; yerel inisiyatifi Ahi Evran Üniversitesi bünyesinde kurulacak çevre topluluğu ile Seyfe Gölü Ekoloji ve Tabiatı Koruma Derneği arasında kurulan bağla üniversitenin göle sahip çıkması sağlanarak canlı tutulmaya çalışılacaktır. Hazırlanan eylem planı paydaşlar ve alan üzerinde ilgi sahibi kamu kurum ve kuruluşlarıyla paylaşılacak, bu şekilde çalışmanın uygulamaya geçmesi konusunda ilk adımlar atılacaktır. Yerel bilinci canlandırmak ve projenin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Mucur Meslek Yüksek Okulu'nda Seyfe Gölü Topluluğu kurulup, Seyfe Gölü Ekoloji ve Tabiatı Koruma Derneği ile ortak hareket etmeleri sağlanacaktır. Doğrudan ya da dolaylı olarak projenin tüm etkinlikleri ve etkinlik sonuçlarının esas hedefi, alanı Ramsar Statüsü kazandığı döneme döndürebilmektir. Proje bu sayede göl ekosistemine değil, yüzyıllardır göl çevresinde yaşamını devam ettiren, gölden geçimini sağlayan, göle ilişkin anılarla büyüyen yediden yetmişe tüm yöre insanına fayda sağlayacaktır.”

İHA
Yayın Tarihi : 17 Haziran 2009 Çarşamba 17:46:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?