Tuğba Özay Kırşehir'de

Kırşehir'de bir mücevher mağazasının kuruluş yıldönümü etkinliğine katılan manken Tuğba Özay'ın başına gelmeyen kalmadı.

Elbisesi sökülen ve tırnağı kırılan Özay, Ergenekon soruşturması ile ilgili açıklamalarda bulunarak, "Bir yanda telefon dinlemeleri, bir yanda silahlar, insanların üzerinde bir baskı oluşuyor" dedi.

Manken Tuğba Özay, Kırşehir'de faaliyet gösteren Aydın Durukan mücevherat mağazasının 1. yıldönümü kutlamalarına katıldı. Mücevher mağazasında kendisi için hazırlanan doğum günü pastasını kesen Tuğba Özay, hayranlarından büyük alkış aldı. Mağaza sahibi tarafından Tuğba Özay'a Atatürk resmi hediye edilirken, hediye paketini açmaya çalışan Özay'ın tırnağı kırıldı.

Olumsuzlukların bir türlü peşini bırakmadığı Tuğba Özay'ın elbisesi de konuşma yaptığı sırada arkasından geçmeye çalışan yerel televizyon kameramanının basması sonucu söküldü. Yaşananlar karşısında sinirlenen Tuğba Özay'ın sökülen elbisesi, mağaza sahibinin eşi Dilek Durukan tarafından tamir edildi. Tekrar hayranlarının karşısına geçerek Mücevher Mağazası'nda satışa sunulan altın, pırlanta, mücevher ve saatleri tanıtan Tuğba Özay, Sevgililer Günü nedeniyle sevgilisine de saat almayı ihmal etmedi.

Basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Tuğba Özay, Ergenekon soruşturmasına değinerek, "Kazılar yapılıyor ve silahlar çıkıyor. Telefon dinlemeleri var ve bu da basının gündeminde. İnsanların üzerinde baskı oluşuyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve bu ülkenin bir genci olarak şunu söyleyebilirim ki, bu yaşananların geçeceğini umuyorum. Bu da bir süreç. Belki ileride çok daha güzel şeyler yaşanacak memleketimizde. Ülkede çok sorun var. Konuşacak ve tartışacak o kadar çok mesele var ki. Ama bunlar konuşmakla çözülmüyor. Bunlara bir çözüm gelmesi gerekiyor" dedi.

Ülkede ekonomik krizin çocukluğundan bugüne dek var olduğunu kaydeden Özay, "Ben kendimi bildim bileli kriz var. Dünyada yaşanan olaylar var. Çok yakınınızda bombalar patlıyor ve çocuklar ölüyor. Bununla ilgili yapılan yardımlar ve kampanyalar var. Gazze'deki çocukların geleceği için yardımlar gibi. Açıkçası bu tür şeylere de inanmıyorum. Yıllardır yaşanıyor bu olaylar. Ben 8 yaşındaydım ve Filistinli baba ile oğlunun İsrail askerleri tarafından öldürüldüğünü gördüm. Şimdi de çıkıp da yok yardım, yok vesaire. Ben açıkçası inanmıyorum. Umuyorum ki doğru yerlere gidiyordur. Bizim ülkemizde de o kadar çok yardıma muhtaç insanlar var ki. En büyük şehirlerde bile yaşanıyor bu sıkıntılar" diye konuştu.

Hülya Avşar'ın annesi Emral Avşar'ın ölümü ile ilgili de üzüntüsünü dile getiren Tuğba Özay, "Benim hayattaki en büyük korkum anne ve babamı kaybetmek. Zaten Allah korusun, onlara bir şey olsa herhalde yaşayamam. O yüzden Hülya Hanım'ın acısını çok iyi anlıyor ve acısını paylaşıyorum" dedi.

Manken ve sanat dünyasında yaşanan ayrılıklarla ilgili de duygularını dile getiren Özay, "Bir şeye başlarken kötü olacak diye başlanmıyor. Hep bir heyecanla, aşkla, sevgiyle ve umutla başlanıyor. Ama maalesef şartlar farklı yöne gidince ilişkiler de çelişki halini alabiliyor. O yüzden bu arkadaşlarımızın da ilişkilerinde mutlu olabilecekleri bir yola girmelerini diliyorum" dedi.

2 gün Kırşehir'de kalan Tuğba Özay doğum gününü de Kırşehir'de kutlarken, kendisi için hazırlanan eğlence programında çocuklarla ve sevenleri ile doyasıya eğlendi.