7
Mayıs
2024
Salı
KIRŞEHİR

Türk Ocağı 98 yaşında

TÜRK OCAĞININ 98. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ

Kırşehir Türk Ocağı Reisi ve Ahi Evran Üniversitesinde Öğretim Görevlisi Mustafa Kılınç, Türk Ocağının 98. kuruluş yıldönümü sebebi ile bir mesaj yayınladı.

Mustafa Kılıç, "Çağdaş ülkelerin hemen hepsinde, aynı amaca ulaşmak için bir araya gelmiş kişilerin kurup yönettiği ve varlığını sürdürdüğü kurumlar vardır. Çevresinde birleştiren bu amaçlar sosyal, bilimsel, mesleki, sporla ilgili vb. olabilir. Bunlar, devletlerinin çıkardığı yasalar çerçevesinde çalışır veya hizmet görürler. Temel özellikleri yönetici ve üyelerinin bu kuruluşlardaki çalışmalarından dolayı bir kazanç sağlamamaları, hizmetlerini gönüllü olarak yürütmeleridir. Bundan dolayı onları birer 'gönüllüler kuruluşu' olarak nitelendirebiliriz" diyerek açıklamasında şunları söyledi:

"Böyle kuruluşlara günümüzde 'sivil toplum örgütleri' de deniliyor. Bu onların 'gayrı resmi' olduklarını da gösterir. Dernek, vakıf, oda, kulüp gibi adlar taşıyan bu kurumlar bağımsız birer yapıya sahiptirler. Siyasetle uğraşmazlar, her hangi bir siyasi partinin güdümüne girmezler. Ancak, çalışma alanları ile ilgili konularda birbirleri ile veya resmi kuruluşlarla işbirliği edebilirler. Kısacası, bu tür kuruluşlar toplum hayatının vazgeçilmez unsurlarıdır.

Milletimiz, tarihinin derinliklerinden gelen ahilik ocakları, vakıflar gibi kurumlarla bu gönüllü kuruluşlarının en tipik örneklerini vermiştir. Bunların çağdaş dünyadakine benzer olanı ise, yurdumuzda Tanzimat'tan sonra görülmüş ve çoğalmıştır. Ama böyle kurumların bazıları uzun ömürlü olamamıştır. Onlar ya kısa zamanda gerçekleşecek bir amaca ulaşmak için kurulduklarından o amaca ulaşınca dağılıyorlar, ya da yöneticilerinin ve üyelerinin ilgisi azaldığı veya ortadan kalktığı için varlıklarını yitiriyorlar. Onların, varlıklarını sürdürmekle birlikte, hiçbir etkinliği kalmamış olanları, varlıkları ile yoklukları arasında fark bulunmayanları da var. Bu açıdan baktığımızda, ülkemizi bir 'gönüllü kuruluşları mezarlığı' olarak da nitelendirebiliriz.

Ama onların, varlıklarını yüz yıla yakındır veya yüz yıldan fazla sürdürebilenleri de var. 'Türk milletini sevmek ve yüceltmek' olarak tanımlanan Türkçülük ülküsüne bağlı olanların kurup bu güne kadar yaşattığı 'Türk Ocağı' bunun çarpıcı bir örneğidir"

İHA
Yayın Tarihi : 24 Mart 2010 Çarşamba 17:12:03
Güncelleme :24 Mart 2010 Çarşamba 17:16:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?