3
Mayıs
2024
Cuma
ÇİÇEKDAĞI - KIRŞEHİR

Neşet Ertaş


Neşet ERTAŞ   (1943- ) 

Saz sanatçısı, halk ozanı.Çiçekdağı’na bağlı eski adıyla Abdallar yeni adıyla Gırtıllar köyünde doğdu. 5-6 yaşlarında bağlama ve keman çalmaya bağlayan Neşet Ertaş babası Muharrem Ertaş ile birlikte gittikleri düğünlerde babasına kemanla eşlik ediyordu. Geçimlerini düğünlerde aldıkları paralardan temin eden Ertaş’lar birlikte 8 yıl Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri, Yozgat ve köylerini gezerek bu işi sürdürdüler. Neşet Ertaş bu işlerle uğraşmaktan okula da hiç gidememiştir. 

14 yaşında çalışmak için İstanbul’a giden Neşet Ertaş’ın iş bulması kolay olmadı. Karın tokluğuna çalışacağı bir işe dahi razı olan sanatçı bir gün Şençalar Plak adında bir şirkete gider. Şirketin sahibi olan Kadri Şençalar Neşet Ertaş’ı dinler ve çok beğenir. ’’Neden Garip Garip Ötersin Bülbül’’ adlı ilk plağı 1957 yılında Şençalar plak tarafından piyasaya çıkarılır. Neşet Ertaş bu arada Beyoğlu’nda da bir gazinoda sahneye çıkmaktadır. 

2 yıl İstanbul’da çalışan Neşet Ertaş daha sonra Ankara’ya gelir ve sahne hayatı burada devam eder.

Plak üzerine plak yapan Neşet Ertaş konserleriyle de bir çok şehri 6-7 defa gezdi. Beste ve plaklarıyla çok meşhur olan Neşet Ertaş her yerde aranan bir sanatçı olmuştu. Özellikle orta Anadolu düğünlerinin değişmez sanatçısıydı. Neşet Ertaş, düğünlerdeki içkili sofraların sayesinde alkolün dozunu da artırmıştı. Dolayısıyla sıhhati de bozulmaya bağladı ve 1978 yılında parmakları felç oldu. Müzisyenlikten başka mesleği de olmadığı için işsiz ve parasız kaldı. 

Çok perişan bir hale gelen Neşet Ertaş tedavi olacak parayı dahi bulamadı. Çareyi 1979’da Almanya’da bulunan kardeşinin yanına gitmekte bulan Neşet Ertaş, tedavisini de orada yaptırdı. Eşinin yanında olan 3 çocuğunu da daha sonra yanına aldıran sanatçı mesleğine de Almanya’da tekrar başladı. Türklerin bulunduğu yerlerde gazino ve düğün salonlarında çalıp söylemeye başladı. 

1960’lardan itibaren binlerce yıllık sazımız bağlama ile birlikte anılan; sadece geniş halk kesimlerinde değil, ciddi musiki çevrelerinin ve gerçek türkü dostlarının da gündeminden hiç düşmeyen Neşet Ertaş’ı farklı bir bağlamda değerlendirmek gerekiyor- Çünkü o aslında bir anlamda tam bir yöre sanatçısı olmasına rağmen yaygın şöhreti ve söylediği türkülerin popülaritesi ile ülke genelinde tanınan biri olarak, hem babası Muharrem Ertaş’tan, hem de bu geleneğin diğer usta isimleri olan Hacı Taşan ve Çekiç Ali’den de ayrılır.
 
Bir başka söyleyişle onun sanatı için, başta Muharrem Usta olmak üzere, Hacı Taşan, Çekiç Ali ve Abdal/Türkmen Müziği geleneğinin çeşitli yörelerde farklı tavır ve üsluplarda karşımıza çıkan diğer ustaları da dahil olmak üzere hepsinin üst seviyede bir sentezi ve esrarlı bir bileşkesi denilebilir.

Vekilinize soru sormak/sorununuzu iletmek ister misiniz?
Sorular/Cevaplar