Beyşehir Gölü kıyılarında hububat, şeker pancarı, sebze ürünlerinin ekilişinin yaygın olduğu arazilerde çiftçiler, tarla fareleriyle başa çıkabilmek için uzmanların önerdiği çeşitli metodları deniyor.
Konya'nın Beyşehir Tarım İlçe Müdürlüğü yetkilileri, tarla farelerinin kültür bitkilerine yaptığı zararları önleyebilmek ve etkili bir tarımsal mücadele yapabilmek için, yaşayışlarını, davranışlarını, hatta zarar şekillerini bilmek gerektiğini bildirdi. Vücut uzunluğu 9 ila 18 santimetreye ulaşabilen tarla farelerinin toprak altında açtıkları yuvalarda aile düzeni içinde yaşadıklarına dikkat çeken yetkililer, tarla farelerinin üreme güçlerinin çok yüksek olduğunu kaydederek, alınması gereken önlemler ile ilgili olarak şu bilgileri verdiler:
“Tarla fareleri 6 ila 10 arasında yavru doğurabildikleri gibi, yılda 5-6 doğum da yapabilir. Tarla farelerinin çoğalmasını tilki, baykuş, yılan, sansar, kokarca gibi hayvanlarla, açlık ve olumsuz iklim koşulları gibi etkenler önler. Tarla fareleri, buğday, arpa, çavdar, yulaf, pirinç, mısır, baklagiller, endüstri ve yağlı tohumlar gibi tarla bitkilerine, meyve sebze bahçelerine, çayır-mera alanlarından genç ormanlara kadar her türlü bitki için zararlıdır. Ürünleri ve besinleri kesmek, kemirmek, yemek ve yedikleri miktarın en az 10 katı kadar kısmını da kirletmek suretiyle zarar verirler. Ergin bir tarla faresinin günde ortalama 25 gram yeşil, 15 gram da kuru yem yiyebildiği dikkate alınırsa, ekonomik yönden ne derece önemli kayıplara yol açabildikleri ortaya çıkar. Bu zararın ortadan kaldırılması için tarla faresine kaşı geniş çaplı mücadele yapılması şarttır. Tarla faresinin çoğalması doğal düşmanlarla ve diğer önlemlerle azaltılabilmesine karşın kimyasal mücadele de çok önemlidir. Tarla faresi mücadelesinde başarıya ulaşabilmek için mutlaka toplu ve tarama mücadele tabir edilen yöntemler uygulanmalıdır. Bu nedenle ilaçlama yapılacak alanlarda tarla ayrımı yapılmaksızın tüm üreticilerin mücadeleye katılması sağlanmalıdır. Mücadele sırasında, ekili tarlalarda ve anız alanlarında ilaçlanmayan bölüm bırakılmamalıdır. Üreticilerimizin ayrıca, günümüzde giderek önem kazanan, doğal dengenin korunması için tarla faresi mücadelesinden hemen sonra yani ertesi gün ölü fareleri toplayıp, toprağa derince gömmesi gerekmektedir.”