30
Nisan
2024
Salı
ÜRGÜP - NEVŞEHİR
Nufus
280.058
Yüz Ölçümü
5.467
İlçe Sayısı
8
Vali
Nufus
33.400
Yüz Ölçümü
574
Belediye Sayısı
26
Köy Sayısı
0
Kaymakam

Ürgüp


Nevşehir’in 20 km. doğusunda olan Ürgüp, Kapadokya bölgesinin en önemli merkezlerindendir. Göreme’de olduğu gibi tarihsel süreç içerisinde çok sayıda isme sahip olmuştur. Bizans döneminde Osiana ( Assiana), Hagios Prokopios; Selçuklular Dönemi’nde Başhisar; Osmanlılar zamanında Burgut Kalesi; Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren de Ürgüp adıyla anılmıştır.

Ürgüp ve civarındaki ilk yerleşim antik adı “Tomissos” olan Damsa Çayı’nın doğusundaki Avla Dağı etekleridir. Daha geç dönemlere ait en önemli kalıntılar ise Ürgüp kasaba ve köylerinde bulunan Roma Dönemi’ne ait kaya mezarlardır.

Ürgüp yöresinde ilk kez Hititler yerleşmiştir. Hititlerden sonra Kimmerler’in Frig egemenliğine son vermesi sonucu yörede Medler (M.Ö.585), daha sonra da Persler (M.Ö.547) hakimiyet kurmuşlardır. Makedonya Kralı İskender M.Ö.334 ve 332’de Pers ordularını arka arkaya bozguna uğratarak bu büyük İmparatorluğu yıkmıştır. Büyük İskender, komutanlarından Sabiktas’ı bölgeyi denetim altına almakla görevlendirince, halk buna karşı çıkmış ve eski Pers soylularından Ariarathes’i kral ilan etmişlerdir. I.Ariarathes (M.Ö.332-322) Kapadokya Krallığı’nın sınırlarını oldukça genişletmiştir. 

İskender’in ölümüne kadar barış içinde yaşayan Kapadokya Krallığı, Roma’nın bir eyaleti olduğu M.S 17 yılına kadar varlığını korumak için Makedonyalılarla, Pontuslularla, Galatlarla, Romalılarla mücadele etmiştir. M.S.17’de Tiberius Kapadokya’yı Roma’ya bağlayarak bölgedeki kargaşaya son vermiştir. Romalılar bölgeyi ele geçirdikten sonra batıya bir yol yaparak Ege’ye ulaşımı sağlamış, bu yol askeri ve ticari bakımdan çok önem taşımıştır. Bu dönemde Anadolu’da yayılmaya başlayan ilk Hıristiyanların bir kısmı büyük şehirlerden köylere göç etmeğe başlamışlar, Kayseri’nin önemli bir din merkezi haline geldiği IV. yüzyılda, Göreme, Ürgüp ve çevresine gelen Hıristiyanlar, Kayseri Piskoposu da olan Aziz Basil’in dünya görüşünü benimseyerek kayalar içinde manastırlar kurmuşlardır.

Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesiyle Kapadokya Doğu Roma İmparatorluğu’nun (Bizans) hakimiyetine geçmiştir. VII.yüzyılın ilk yıllarında Kapadokya’da Sasanilerle Bizanslılar arasında yoğun savaşlar olmuş, Sasaniler bölgeyi 6-7 yıl kadar ellerinde tutmuşlardır. 651’de Halife Osman Sasanileri yıkınca bölge bu kez Arap-Emevi güçlerinin akınlarına uğramıştır. Bizanslılar döneminde İkonoklazm hareketi yaygınlaştığından Hıristiyanların bağnaz baskısından kaçan aydın görüşlü Hıristiyanlar buraya sığınmıştır. Bu yüzden de Ürgüp yöresinde yapılan kiliselerin fresklerinde İncil’den alınma resimlere geniş yer verilmiştir. Bu da günümüzde Ürgüp’ün turistik yönden önem kazanmasında büyük rol oynamıştır.


Aziz Theodore (Tağar) Kilisesi

Nevşehir ili Ürgüp ilçesi Yeşilöz Köyü’nde bulunan bu kilise, Aziz Theodore adına yapılmıştır. Kesin olmamakla birlikte XI.-XIII. Yüzyıllar arasında yapıldığı sanılmaktadır.

Kilise T plan şekli göstermekte olup, ortası merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Günümüzde bu kubbe çökmüş ve üzeri camla kapatılmıştır. Zeminden bir merdivenle üst kattaki galeriye çıkılmaktadır. Bu plan şekli ile Kapadokya kiliseleri arasında kendine özgü bir örnektir.

Kilise içerisindeki freskler iyi korunmuş olarak günümüze gelebilmiştir. Fresklerin üslup farkları göz önüne alındığında üç ayrı sanatçının belirli zamanlarda burada çalıştığı anlaşılmaktadır. Kilise içerisinde dikkati çeken İncil’den alınma sahnelerin başında; Deesis, Müjde, Doğum, Peygamberlerin görünümü, Havarilerin görünümü, İsa çarmıhta, Melekler Gabriel ve Michael, madalyonlar içinde aziz tasvirleri gelmektedir.


Pancarlık Kilisesi

Nevşehir ili Ürgüp ilçesi, Ortahisar’da Pancarlık Vadisinde bulunan bu kilise vadiden ötürü Pancarlık Kilisesi ismi ile tanınmıştır. Kilise XI.yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilmektedir.

Kilise tek nefli, tek apsisli ve düz tavanlıdır. Duvar fresklerinde yeşil zeminin ağırlık kazandığı görülmektedir. Burada iki ayrı sanatçının farklı zamanlarda çalıştığı ileri sürülmüşse de İncil’den alınma sahneler ve yazılar incelendiğinde aynı sanatçı tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Burada İncil’den alınma sahneler frizler halinde birbirlerini izlemektedir. Frizlerin her iki yanına da madalyonlar içerisine aziz tasvirleri yerleştirilmiştir. Böylece konuların birbirlerinden ayrılması sağlanmıştır.


Aziz Basil Şapeli 

Nevşehir, Ürgüp ilçesi Mustafapaşa kasabasının yaklaşık 2 km.batısında, Göreme Vadisi’nin batı yakasında bulunan bu kilise İkonaklazm döneminden (726-843) sonra, X.-XI.yüzyıllara tarihlendirilmektedir.

Kilise dikdörtgen planlı, iki nefli, iki sütunlu ve iki apsisli olup, üzeri düz bir tavanla örtülmüştür. Kilisenin batı nefinin duvarlarında kırmızı aşı boyalı yarı kabartma sütunlar ve bunların aralarında da nişler bulunmaktadır. Doğu yönündeki nef daha zengin bezemeli olup, burada geometrik ve bitkisel motiflere geniş yer verilmiştir. Kilisenin Göreme Vadisine bakan kısmı yıkılmış, kapısı ve bu kapının yanında da büyük olasılıkla kiliseyi yaptırana ait bir mezar bulunmaktadır.

Doğu nefinin apsisinde üç Malta haçı görülmektedir. Bu haçların etrafı palmetlerle çevrilidir ve her birinin üzerinde de bir patriğin ismi yazılıdır. Bu Malta haçlarından ortadaki Abraham’ı, diğerleri de İsaac ve Yakub’u simgelemektedir. Bazı araştırmacılar ise bu haçların Cenneti veya Golgoto Tepesindeki üç haçı sembolize ettiğini de ileri sürmüşlerdir.

Kilisenin büyük ölçüdeki, etrafı geometrik ve bitkisel motiflerle boyanmış haçı ise kornişteki bir kitabeye dayanılarak Aziz Konstantin’i simgelediği sanılmaktadır.

Yayın Tarihi : 22 Ekim 2004 Cuma 16:01:50
Güncelleme :27 Eylül 2008 Cumartesi 20:35:53

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?