Oluz Höyük'ten 50 müzelik eser

İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şevket Dönmez başkanlığındaki kazı ekibi, Amasya Oluz Höyük'teki kazılarının son günlerinde önemli eserleri gün ışığına çıkarttılar.

Amasya'ya yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan, Hitit Uygarlığı için önemli bir yerleşim yeri olduğu bilinen ve Hitit Uygarlığı'na ait en önemli eser olan Hitit Fırtına Tanrısı Teşup heykelciğinin bulunduğu yer olan Doğantepe'ye 5 kilometre yakınlıktaki Oluz Höyük'te Kültür ve Turizm Bakanlığı DÖSİM Genel Müdürlüğü ve İstanbul Üniversitesi'nin finanse ettiği, Amasya Valiliği ve Amasya Belediyesi'nin de destek verdiği 50 bin YTL ödenekli kazı çalışmaları çerçevesinde önemli eserler ele geçirdiği belirtildi.

Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şevket Dönmez, 50'ye yakın müzelik eser bulduklarını söyledi. Demir Çağı ve Hitit Uygarlığı'na ait önemli eserleri gün ışığına çıkarttıklarını ifade eden Şevket Dönmez, "6 Ağustos tarihinde başladığımız Oluz Höyük kazıları 5 Eylül tarihinde sona erecek. Bu çalışmalarımızda İstanbul Üniversitesi, Adnan Menderes Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi'nden akademik destek gördük. Bu yıl ki çalışmalarımızda M.Ö. 3 bin 500 yılından Bizans Çağı'na, Orta Çağa kadar Amasya için çok önemli buluntular elde ettik. Buluntular içerisinde en önemli eserler Demir Çağı dediğimiz Frig kültürüne ait eserler. Bu eserler içerisinde kadın göğsü benzerinde bir kap bulduk, bunun bir biberon olduğunu düşünüyoruz, bu biberonun bir bebek besleme işleminin yanı sıra kutsal törenlerde, dinsel seremonilerde ana tanrıça kültürü ile ilgili de bir işlevi olabileceğini göz ardı etmiyoruz. Demir Çağı kültürü içerisinde İran kültürünü yansıtan bazı kaplar ele geçirdik. Hitit kültürüne ait çok önemli bir düğme mühür ele geçirdik. Bu da bize Amasya'nın Çorum kadar çok önemli bir Hitit bölgesi olduğunu kanıtladı" diye konuştu.

14 adet iskelet bulduklarını anlatan Kazı Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Emine Dönmez, "İlk önce bebekler ve çocuklara ait iskeletler bulduk. Daha sonra 20'li yaşlarda bir kadın iskeleti bulduk. Selçuklu ya da Osmanlı dönemine ait olabilir. Kazılarda elde ettiğimiz buluntularda hem Bizans Dönemi'nde hem de Selçuklu ve erken Osmanlı döneminde yerleşim yeri olduğunu biliyoruz" şeklinde konuştu.