Amasya Şeker Fabrikası A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Demir, Türkiye'de yaşanan şeker oyununa dikkat çekerek, kota uygulamalarından dolayı şeker üretiminin 22 milyon tondan 13 milyon tona düştüğünü, üreticinin mağdur edildiğini belirtti. 

Amasya'nın Suluova İlçesi'ndeki Amasya Şeker Fabrikası'na 10.5 milyon YTL'ye yapılan ilave tesisler ve 53. kampanya dönemi dün düzenlenen muhteşem törenle açıldı. 12 bin üretici ortağın hazır bulunduğu açılışa CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, DYP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan, AK Parti Amasya Milletvekili Hamza Albayrak ve çok sayıda davetli de katıldı. Törende en dikkate değer olay, Amasya Şeker Fabrikası A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Demir'in, 12 bin üreticiye hitaben,"Kapımız bütün siyasetçilerimize açıktır ancak bu kapıdan siyaset giremez. Biz ev sahibiyiz, misafirlerimizi en güzel şekilde ağırlayacağız. Kimse en ufak bir yanlışa tevessül etmesin" uyarısı sonucu, değişik parti temsilcilerinin konuşmalarını büyük bir olgunlukla dinlemeleri ve hepsini de alkışlayarak uğurlamaları oldu.

"KAPIMIZ SİYASETÇİYE AÇIK, SİYASETE KAPALI" 

Törende, geçen yıl tonuna 99 YTL verilen şeker pancarına bu yıl 89 YTL verildiğini dile getiren ve şekerde yaşanan oyunlara dikkat çeken Mahmut Demir, iktidarda kim olursa olsun üreticiyi ezdirmemesi gerektiğini vurguladı. Mahmut Demir, "Ülkemizde şeker üretimi 22 milyon tondan 13 milyon tona düştü. Ne oldu, nüfusumuz mu azaldı? Bu memlekete 1 milyon ton kaçak şeker giriyor. Bu, devletimizin 1.5 milyar dolar vergi kaybına uğraması demektir. Kota uygulamalarında haksızlıklar yaşanıyor" dedi. 

10 yıl önce Amasya Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanlığı'na seçilen, zorlukları ekibiyle birlikte omuz omuza vererek aşan ve çektikleri sıkıntılara rağmen kooperatifin iştirakleri olan Amasya Şeker Fabrikası ve Pan-Et A.Ş.'yi her anlamda devasa bir kuruluş haline getiren Mahmut Demir, "Bugün bölgemizin en etkin sivil toplum kuruluşuyuz ancak bugünlere kolay gelmedik" diye konuştu. 

Yönetime geldiklerinde "kapandı, kapanacak" gözüyle bakılan Amasya Şeker Fabrikası'ndaki kooperatifin hisse oranını yüzde 22'den yüzde 72'ye çıkardıklarını, böylece fabrika yönetiminde de söz sahibi olunduğunu, fabrikanın sermayesini 600 bin YTL'den 43 milyon YTL'ye yükselttiklerini ifade eden Demir, çiftçilerin Amasya Şeker Fabrikası'nın sahibi olduğunu söyledi. 

Zarar eden fabrikayı yaptıkları düzenlemeler ve yatırımlarla Türkiye'nin en başarılı 500 şirketi sıralamasında 177. sıraya kadar çıkardıklarını hatırlatan Demir, hedeflerinin daha başarılı çalışmalarla ilk 100 şirket arasında yer almak olduğuna değindi. 

Demir, gerçekleştirdikleri yatırımlarla yaş küspenin daha iyi sıkılmasını ve kuru olmasını sağladıklarını, doğrudan fabrika kantarından yaş küspe satışına başladıklarını, çiftçilerin istekleri doğrultusunda doğrudan yaş küspe destek sistemine geçtiklerini dile getirdi.

"ÜRETİCİYE NAKLİYE ÜCRETİNİ ÖDEDİK" 

Çiftçinin pancarını rahat teslim edebilmesi için yeni pancar alım merkezleri açtıklarını hatırlatan Demir, pancar alım ve küspe kantarlarını bilgisayarlarla donatarak otomatik hale getirdiklerini, ihtiyacı olan üreticilere, pancar bedellerinden kesilmek üzere nakit ödeme yaptıklarını, Türkiye genelinde pancar çiftçisine pancar parasını ilk önce kendilerinin ödediğini ve ihtiyacı olan çiftçilere avans olarak nakit ödeme yaptıklarını kaydetti. Demir, "Bizim asıl işimiz olan pancar üreticiliği konusunda da çok önemli uygulamalar getirdik. Pancarını tarladan doğrudan fabrikaya getiren çiftçilerimize nakliye bedellerini ödedik. Ayrıca, yaptığımız çalışmalarla 100 bin dekar susuz alanı sulu tarım yapılabilir hale getirdik" şeklinde konuştu. 

Yaptıkları işlerin önemini en iyi pancar üreticisinin bileceğini vurgulayan Demir, şeker politikalarına ve şeker üzerine oynanan oyunlara da dikkat çekti. Şeker sektörünün yönetim anlayışında yanlışlıklar bulunduğunu, 4634 Sayılı Yasa ile kurulan Şeker Kurumu ve kanunla uygulanan kota konusunda adaletli dağılımın yapılmadığını ve bölgelerarası eşitlik bulunmadığını açıklayan Demir, şunları söyledi: 

"Örneğin Konya Şeker Fabrikası günlük 10 bin ton pancar işleme kapasitesine sahipken 230 bin ton şeker kotası veriliyor. Amasya Şeker Fabrikamız günlük 6 bin ton pancar işleme kapasitesine sahip iken bize 67 bin ton şeker kotası veriliyor. Konya Şeker Fabrikası'na 230 bin şeker kotası verildiği yerde fabrikamıza verilmesi gereken 115 bin ton şeker kotası olmalıdır. Bu hangi kanun, vicdan ve de adaletle bağdaşır. Burada Şeker Kurulu Üyeleri taraflı davranmaktadır. Bundan en çok bizim çiftçilerimiz etkilenmektedir. Bugünkü iktidarın ve bundan sonra da iktidar olacakların, çiftçinin sesine daha fazla kulak vermesini ve bu konuda adaletli paylaşımı istemeyi de kendimize hak olarak görüyoruz"

"ÜRETİCİYE DAHA FAZLA KOTA SAĞLANMALI" 

Dünyada, sağlık açısından son derece sakıncalı olduğu gerekçesiyle, nişasta bazlı şeker, pancardan üretilen şekerin yüzde 2'sini geçmezken, Türkiye'de bu oranın yüzde 15'lere ulaşmasının anlamsızlığına da değinen Demir, bu durumun pancar üretiminin en az yüzde 15 azalması, binlerce insanın işsiz kalması ve çiftçinin mağdur edilmesi anlamını taşıdığını vurguladı. Uygulamalardan dolayı pancar üreticisinin haksız rekabetle karşı karşıya kaldığını belirten Demir, sadece Amasya ve hinterlandında 100 bin pancar üreticisine zulmetmeye kimsenin hakkı olmadığına işaret etti. 

Bugün pancar üreticisinin daha fazla ekim yapmak, çalışmak, ekonomiye katkıda bulunmak istediğini, bu dinamizmi, imkan ve azmi kendinde bulan pancar ekicilerinin önünü açmak gerektiğini vurgulayan Demir, şöyle konuştu: 

"Üreticiye daha fazla kota sağlamak, daha adaletli kota uygulaması yapmak, gelmiş, geçmiş ve gelecek olan tüm iktidarların görevidir. Bunun için öyle uzun vadeli, çok komplike projelere de ihtiyaç yoktur. Ülkemize giren kaçak şekerin önünü kesmeleri yeterlidir. Kaçak şeker sokarak oluşan kara paradan 3-5 kişi yerine, binlerce Anadolu köylüsünün alın terine destek verilmelidir. Ülkemize giren her kaçak şeker, pancar üreticisinin sofrasından eksilen bir lokma demektir. Bizim ise bütün gayemiz, çiftçimizin sofrasına bir lokma daha ilave etmektir. Bu çarpıklığı her platformda dile getirmek milli görevimizdir"

YENİ HEDEFLER 

Hiç kimseyi üreticinin ekmeğiyle, aşıyla oynatmayacağını, bunu herkesin bilmesi gerektiğini vurgularken, "Oynamaya kalkanlara dersini en başta üreticimiz verecektir" diyen Mahmut Demir, şöyle devam etti: 

"Önümüzde uzun bir yol var. Yapmayı tasarladığımız işlerin başında Amasya Şeker Fabrikası bünyesindeki Etil Alkol Fabrikası'nı yaklaşık 5 milyon YTL'lik yatırımla Biyo-etanol ve biyo-dizel üretimi, yani benzin ve mazot yapacak hale getirme projesi gelmektedir. Bu konudaki hazırlıklarımız son aşamasına geldi. Bu sene bu proje hayata geçirilecek. Vergiyle ilgili düzenlemelere bağlı olarak, üreticilerimize ihtiyacı olan mazotu kendi fabrikamızdan ucuza sağlama imkanına kavuşacağız. Bir diğer projemiz TİGEM'e ait Gökhöyük Üretme Çiftliği'ni kooperatifimiz bünyesine katma çalışmasıdır. Bu çiftlikte sertifikalı tohumculuk, hayvan ıslahı, fidancılık ve toprak analizi gibi konularda çalışmalar yapacağız. Ayrıca Kayseri ve Adapazarı Şeker fabrikaları ile kurduğumuz ortak şirket vasıtasıyla, devlete ait özelleştirme kapsamındaki şeker fabrikalarından bazılarını alma projemiz mevcuttur. Gün ne başarılarımıza takılıp kalmak, ne de kaybolmak günüdür. Gün çalışmak, başarmak, ülkemizde taş üstüne bir taş koymak günüdür. Her mücadelemiz hukuk ve ahlak içersinde mertçe olacaktır. Türkiye sahipsiz değildir. Türk Milleti birliği, bütünlüğü ile geleceğinden umutla bahsedilebilecek tek ülkedir"