Amasya Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası ile Bilim ve Teknik Araştırma Vakfı ortaklığıyla düzenlenen "Stres Yönetimi" seminerinde katılımcılara stresin tanımı yapıldı. Yapılan araştırmalara göre Türkiye'den en yoğun stres kaynağının çocuğunu kaybetmek olduğuna dikkat çekildi.   

Psikolog Ayşegül Dağdeviren'in konuşmacı olarak katıldığı seminere Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası Başkanı Hüseyin Çetin, meslek çalışanları ve polisler katıldı. Türkiye'de en yoğun yaşanan stres kaynaklarına da değinen Dağdeviren, "Yapılan araştırmalara göre Türkiye'den en yoğun stres kaynağı çocuğunu kaybetmektir. Boşanmak, hapis cezası, işten çıkartılma, evlilik, çocuklarımızın ya da aile fertlerimizden birisinin hastalanması, iş değiştirme gibi sorunlar tüm toplumlarda ortak stres kaynağıdır. Uzun çalışma saatleri, iş yolculukları, a şehrinden b şehrine kendimizi adapte etmekteki zorluklar yaşıyoruz. Dengeyi kurmamız gerek. Stres hayatımızın bir parçası durumundadır, bunu unutmamalıyız" şeklinde konuştu.

Seminerde stresin tanımını yapan Psikolog Dağdeviren, stresin erken emeklilik, erken ölüm, hastalık, iş kazaları ve iş takipsizliği gibi olumsuzluklardan oluşan maliyetleri olduğuna dikkat çekti. Olumlu ve yeterli derecede stresin insanı başarıya götüreceğini belirten Dağdeviren, "Hayat penceresinin ayarlanması lazım. Pencere sürekli siyah olmasın. Hayatta siyah ve beyazdan farklı renkler de var" dedi. 

Mesleki streslerden ve en çok strese neden olan olaylardan bahseden Dağdeviren, "Meslek seçimimiz çok önemli. Bilerek seçtiğimiz ve birçok getirisi olan mesleğimizin stresini de bilerek seçiyoruz. Mesleğinizle bazen dalga geçin, mizahi yönlerini araştırın. Zaman çok çabuk geçiyor. Günlerimizi ne kadar çabuk yararlı hale getirirsek, o kadar iyidir. Stressiz meslek grubu yok, öğretmenler, polisler, sporcular gibi herkes yaşıyor bu stresi. Mizah duygusunu geliştirmemiz ve problemlerin çözümünü öğrenmemiz gerek" diye konuştu.