Üniversite gençliği ruhsal bunalımda

19 Mayıs Üniversitesi Amasya Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Eren, öğrencilerin ekonomik anlamda çok zor durumda olduklarını, dinci dernek ve cemaatlerin bunu fırsat bilip öğrencileri tuzaklarına düşürdüklerini, bunalıma giren dokuz kız öğrencinin intihar girişiminde bulunduğunu ve birinin ölümle sonuçlandığını bildirdi.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Türkel Minibaş’ın 19 Mayıs Üniversitesi Amasya Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Eren’i ziyaretinde Amasya Eğitim Fakültesi hakkında bilgi veren Dekan Zafer Eren, "Yozlaşmanın temelinde eğitimsizlik vardır." Dedi ve bir çok dinci dernek ve cemaatin bu konuda öğrencilere yönelik çalışma yaptığını belirtti. Gençlere yeterince sahip çıkılmadığını belirten Eren, "Çok yüksek puanla öğrenciler daha iyi iş bulma ümidi ile eğitim fakültelerine geliyor. Çoğunun ekonomik durumu hiç iyi değil. Dinci akımlar bu çocuklara el atıyor. Ekonomik durumu zayıf öğrenciler yoksulluk karşısında bu akımlara boyun eğiyor, türban takıyor. Üniversitenin kapısına gelip, yurdumuz var, para verelim, burs verelim deyip, özellikle fakir, kırsal kökenli öğrencileri kendilerine çekiyorlar." dedi.

Sivil toplum örgütlerinin bu gençlere sahip çıkmasının, burs vermesinin çok önemli olduğunu belirten Dekan, kendi öz kaynaklarıyla olaya yetişemediklerini belirtti. "Ben olaylara hücresel bakarım.Hücresel olayların mutlaka genele yansıması vardır. Fakültemizde dokuz intihar girişimi oldu. Bunlardan birini kaybettik. Hepsi de bayan öğrenci. Bütün sıkıntıları ekonomik." diye konuştu.

Beş bine yakın öğrencinin geceli ve gündüzlü eğitim gördüğü Amasya Eğitim Fakültesi’nde öğrencilere sağlık hizmeti verecek revir, mediko sosyal, psikolojik danışmanlık ve destek hizmeti verecek bir bölüm bulunmuyor.

Dört yıl önce bununla ilgili girişimde bulunulduğu, ancak sonuçlandırılmadığı belirtildi.

Amasya Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Üstün, mevzuattaki çeşitli değişikliklerden dolayı böyle bir hizmet biriminin yapılmasına gerek duyulmadığını belirterek, "Mevzuat değişti. Yeni mevzuata göre herkes istediği yerde sağlık hizmeti alabilir. Bunun için sağlık hizmeti verecek bir birim açmaya gerek duymadık." ifadelerini kullandı.

Amasya Eğitim Fakültesi Geçlik Derneği Başkanı Senem Koca ise,  dört yıl önce öğrencilere sağlık hizmeti verecek bir birim için söz verildiğini, ancak şu ana kadar hiçbir adım atılmadığını, söyledi.

Üniversitede psikolojik rahatsızlıkların yoğun olduğunu ve bir çok arkadaşlarının sırf bu yüzden okulu bırakmak zorunda kaldığını belirten Koca,  "Fen Bilgisi Öğretmenliğinde okuyan bir arkadaşımız cinnet geçirdi. Okulun camlarını kırdı. Tedavi edileceğine, devlet malına zarar vermekten dolayı okuldan atıldı" şeklinde konuştu. Senem Koca, sosyo-ekonomik koşulların, ders ve özellikle öğretmen baskılarının, öğrencilerin sosyal, kültürel etkinliklerinin hep sınırlandırıldığı ve sosyal ve psikolojik destek almayışının ağır sınav baskısının öğrencileri ağır depresyonlara sürüklediğini, bunun da intihar girişimlerini artırdığını belirtti. "Bütünlemeler kaldırıldı. Öğrenci kaldığı desten yaz okuluna gitmek zorunda. Kaldığı derslerden ders başına yüz milyon ödüyor" diyen Koca, polisin üniversitenin her bir köşesinde bir çok öğrenciyi takip ettiğini, Gençlik Derneği Üyesi öğrencilere psikolojik baskı uygulandığını, basın açıklaması yapan gençlik derneği üyesi öğrencilerin soruşturmalarla okuldan atıldığını söyledi.