17
Mayıs
2024
Cuma
BARTIN

'Çernobil'in etkisi sürüyor'

TMMOB Bartın Peyzaj Mimarları Odası (PMO) Genç üyeleri, Karadeniz Ülkeleri Stratejik Eylem Planı'nı baz alan Uluslararası Karadeniz Etkinlik Günü sebebiyle basın açıklaması yaptı.

TMMOB Bartın Peyzaj Mimarları Odası Genç üyeleri, Karadeniz'de Çernobil'in etkilerinin sürdüğünü iddia etti.
Uluslararası Karadeniz Etkinlik Günü nedeniyle PMO Genç üyeleri adına açıklama yapan Tuğçe Yurtkulu, Çernobil'in Karadeniz üzerindeki etkisinin devam ettiğini söyledi. Yurtkulu, Karadeniz'e kıyısı bulunan Bulgaristan, Gürcistan, Rusya, Romanya, Türkiye ve Ukrayna'nın 16 yıl önce Karadeniz için düğmeye bastığını hatırlatarak "21 Nisan 1992'de Karadeniz'in kirliliğe karşı korunması için Bükreş'te kirliliğe karşı korunma sözleşmesini imzaladı" dedi. Tuğçe Yurtkulu, konuşmasında Karadeniz çevresinde bulunan
6 ülkenin, 31 Ekim 1996 da imzaladığı Karadeniz Ülkeleri Stratejik Eylem Planı'nı baz alan 31 Ekim'i 'Uluslararası Karadeniz Etkinlik Günü' olarak 12 yıldır kutluyoruz" diye konuştu.


YİTİK KARADENİZ
Yarı kapalı bir deniz olan Karadeniz'in tüm çabalara rağmen Türkiye'de dahil olmak üzere 6 ülkede çöplük ve fosseptik olarak kullanılmaya devam edildiğini anlatan Yurtkulu, sözlerine şöyle devam etti: "Sahillerde çarpık, insana ve çevreye duyarsız yapılaşma, evsel ve endüstriyel atıklar, tıbbi atıklar, tarım alanlarında bilinçsizce kullanılan ilaç ve gübreler yüzünden Karadeniz'in kirlenmesi, tüm duyarlılık artırma çalışmalarına karşın sürüyor. Bu olumsuz etkiler Karadeniz ekosistemini geri dönülmez bir biçimde bozuyor. Bu kirlilik birçok balık türünün azalmasına hatta diğer türlerin de yok olmasına neden oluyor. Geçmişte avlanabilen 24 balık türünden günümüze sadece 4-5 balık türü kaldığı görülüyor."


Karadeniz'in Türkiye kıyılarını da kapsayan Sinop-Sarp sahil yolunun Karadeniz halkına eziyet olmasının yanında gelişmesi arzulanan deniz turizmini de yok ettiğini anlatan Yurtkulu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kumsallarımızı ve koylarımızı yok eden bu disiplinsizlik alınan tüm çevresel uyarılara rağmen kıyılarımıza yat limanları yaptırıyor. Her yıl 100 bin ton petrolün aktığı Karadeniz'de, Çernobil'in etkileri hala sürmesine rağmen insan yaşamı güçleştirecek kirletme riski büyük nükleer santrallerin Sinop'a kurulma isteği Karadeniz insanını zor bir yaşama sürüklüyor. Benzer zorluğu Bartın ve çevre illerde de yaşatacak olan Amasra'da termik santral kurulması isteği, bölgede yaşayan bizleri zora sokuyor."


Amasra'nın termik santral gündeminden kurtulmayı beklediğini anlatan Yurtkulu, şöyle konuştu: "Karadenizli, nükleer ve termik santrallere 'Dur' diyor. Biz de Karadeniz yaşayanları olarak Karadeniz'i temiz tutmalı ve çevresel duyarlılığımızı artırmalıyız. Yerel ve ulusal iradelere baskı yapmalı ve Karadeniz'in ekolojik-ekonomik olarak sömürülmesine 'Dur' demeliyiz. Yitik Karadeniz'in eski haline ve insanların da denizine kavuşabilmesi için Tuna nehri ve diğer akarsuların getirdiği, gemi yapım ve bakım tesislerinin oluşturduğu kirliliğe, kıyı kentlerinin döktüğü atıklara, boğazlardan geçen ve Karadeniz'i petrol yolu yapan tankerlere, faili meçhul olmayan varillere, tarımda yanlış kullanılan atıklara, arıtımsız kanalizasyon sistemlerine, nükleer enerjiye, son olarak doğayla barışık olmayan yerleşimlere 'Dur' diyoruz."


Tuğçe Yurtkulu, Karadeniz'in gelecek nesillere miras olduğunu, bu mirası korumak ve yaşatmanın da vatandaşlık görevi olduğunu ve Karadeniz'in kucak açmış çığlığının duyulmasını beklediğini sözlerine ekledi.

İha
Yayın Tarihi : 31 Ekim 2008 Cuma 19:02:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?