Sendika yöneticisi Asalettin Aslanoğlu, işten çıkarılan işçilerin çıkarılma durumlarının etik olmadığını savunarak, "Fabrika toplu işçi çıkaracaksa, bunun Türkiye Cumhuriyeti İş Kanunu'nda yeri bellidir, 29. maddedir. Bu maddeye göre toplu işçi çıkarılması gereken fabrika ihtiyacı, zorunluluğu varsa, sipariş azalmışsa vesaire o zaman Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bölge müdürlüğüne 1 ay önceden müracaat edip 1 ay sonra işçi çıkarmaya başlayabilir. O nedenle bu fabrika bu şartı yerine

getirmemiş, telaşla, çok hızlı bir biçimde, ceza almayı da göze alarak, bakanlıktan cezası vardır, yatırımı vardır, bunları göze alarak pek çok arkadaşımızı işten atmıştır. İkinci bir koşulda toplu işçi çıkarıyorsanız eski ve kıdemli işçileri değil, en son gelen işçileri çıkarırsınız. Bu fabrikada şu anda son 2 aylık süreçte işe alınmış deneme süresi dolan 60'a yakın insan vardır. Bu da bu fabrikanın nitelikli ama sendikaya örgütlenmiş işçiyi özellikle çıkardığını ispat etmektedir. Biz mülkiyeti kamuya

ait bir alanda, karayolunun kenarında bunların tapularının dışında çadır da kurmadık. Kendimizi güneşten ve yağmurdan korumak için branda koyduk. Onlar bizim branda koyup güneşten, yağmurdan korunduğumuz alana çöp konteynırları koydular. Biz o konteynırları oradan kendimiz kaldırdık. Ertesi gün oraya otobüs koydular. Baktık ki bizi yola çıkmaya zorluyorlar, biz fabrikanın öbür tarafında bulunan dün ağaç fidanlarının bulunduğu yere çadır kurduk. Bugün geldiğimizde çok farklı bir şey gördük, buradaki ağaçları

sökmüşler, ve oraya iki tane araç çekmişler. Aracın birisi de oraya çamura saplanmış vaziyette. Kamuya ait alanı siz ağaçlandırabilirsiniz buna benim bir itirazım yok, bundan mutlu da olurum. Ama sırf işçiler buraya çadır kuruyor diye ağaçları sökemezsiniz. Artık o kamuya mal olmuştur" ifadelerini kullandı.

İşçiler eylemlerini sonuna kadar sürdüreceklerini belirtti.

İHA

Yayın Tarihi : 3 Eylül 2010 Cuma 12:28:01

Güncelleme :3 Eylül 2010 Cuma 12:45:27