Osmaniyeye tayini çıkan Bartın Müftüsü Zeki Sarılar, Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Bartın İl Teşkilatını topa tuttu. Müftü Sarılar, hiçbir zaman il yönetiminin direktiflerini yerine getirmediğini ifade etti.
Basın mensuplarıyla kahvaltıda biraraya gelen Bartın Müftüsü Zeki Sarılar, Adalet ve Kalkınma Partisinin yöneticilerine ateş püskürdü.
AK Parti İl Başkanı Ayhan Sütlünün kendisinden bazı şeyler istediğini, ancak kendisinin bu istekleri yerine getirmemesi üzerine birtakım hadiselerin yaşandığını belirten Müftü Sarılar, tayin edilmesinin sebeplerini anlattı.
Müftülük binasının boya işlerinin yapılmasında devleti zarara uğratmadığını, devleti zarara uğratsaydı bu tür hadiselerin yaşanmayacağını belirten Sarılar, "Güzel güzel çalışmalarımız devam ederken iktidarın mensubu olan AK Parti İl Başkanı Ayhan Sütlü, olmayacak birtakım şeyleri benden talep etti. Hasankadı Beldesinde bulunan din görevlisini başka bir yere almamı söyledi. Bunun mümkün olmadığını her ne kadar söylediysem de kendisine inandıramadım. Bir türlü kabullenemedi. Aynı zamanda kuyumculuk mesleğiyle uğraşan bir din görevlisinin görev yapmadığı ortadaydı" dedi.
Sarılar, maddi durumu iyi olan imamın görev yapmadığını belirterek, "Maddi durumu çok çok iyi olan bu imam görevini yapmazken, görev yaptığı camiyle işyerindeki mesafe 20 metre olmasına rağmen sabah namazı diye bir şey kıldırmak için camiye gitmiyordu. Benim otorite sağlayabilmem için zengin ve güçlü görülen insanlara da görev yaptırmam gerekiyor. Din görevlisine 1.5 yıl tolerans tanıdım. Yatsı namazı yok, yazın çocukları okutmaz, Cuma namazı hutbesini gazeteden koparır ve ilk defa cemaatin huzurunda okur. Uyarma ve kınama verdik, bir türlü ıslah olmadı. Hemen imamın dosyasına baktım. Daha önceki müftüler tarafından da olumlu not verilmediğini öğrendim. Ama bir türlü işlem de yapılmamış. Gitmeyeceğini bile bile onun tayinini 64 kilometrede bulunan Kurucaşileye çıkartım. Bunun üzerine Belediye Başkanını devreye soktular" diye konuştu.
"HAK BİLDİĞİM YOLDAN SAPMADIM"
Belediye Başkanını çok sevdiğini ve ortak yönleri de olduğunu belirten Sarılar, "Ben kendisine olayı anlattım ve kendisi de bana hak verdi. Şeyh Edebalinin sözünü hatırlattım. Oğul doğru bildiğin, hak bildiğin yoldan hiçbir zaman sapma sözünü söyledim. İktidar partisinin yöneticileri DSPli Belediye Başkanının yapamadığını biz yaparız diyerek bu işin içine dahil olarak imamı AK Parti binasına çağırmışlar. İmama bak Belediye Başkanı bu işi yapamadı ben nasıl yapıyorum gör demişler. Müftülükten Ramazan ayında randevu aldılar. Randevusuna yarım saat geç kalan AK Partililer ile kapıda karşılaştım" diye konuştu.
İl Başkanı Ayhan Sütlünün, "Müftü bey göreve başladığından beri görevliler üzerinde yapmış olduğun taassup ve tasarrufu kaygı ile karşılıyorum" dediğini belirten Sarılar, "Anlamadığını bilmediği veya bilerek söylediğini taassup kelimesinin çok ağır geldiğini söyledim ve hiç bir zaman körü körüne iş yapmadığımı kendilerine belirttim. Kendilerine de kapıyı gösterdim. İl Başkanımız bana kendilerini kovuyorsunuz dedi. Ben de bir daha bu şekilde yine gelirseniz aynı şekilde yaparım dedim ve masayı yumruklayarak bu seslerin devletin sesi olduğunu hatırlattım. Saygısızlık bununla da bitmedi. Yolda giderken resmen kendi arabalarıyla makam arabamı taciz ettiler. Hatta hastane kavşağında kırmızı ışıkta geçerek trafik kurallarına aykırı harekette bulundular. O günden itibaren benim üzerimde psikolojik olarak savaş ettirdiler. Valinin de bulunduğu bir okuldaki mezuniyet töreninde, salona giren Ak Parti İl Başkanını gören bazı daire müdürleri ayağa kalkarken, ben kalkmadım ve bu yüzden herkesle toka eden il başkanı benim elimi sıkmadı. Valinin kalkmadığı yerde ben niye kalkayım. Müftülüğün boyanması için çıkarılan 5 milyarlık masrafı başka bir yerde 1.8 milyar liraya hallettirerek kimsenin günahını almak istemedim. 1.8 milyar liraya yaptırdığımız boyayı 5 milyar liraya yaptırsaydım, bunların hiç biri olmazdı" şeklinde konuştu.
"MİLLETVEKİLİ İKİLİ OYNUYOR"
Bartın Gazeteciler Derneğinin açılışında yaptığı, "Allahım, 1 Nisan tarihinde yürürlüğe girecek Yeni TCK yasası gereği Bartınlı gazetecilerin cezaevine girmesini hıfzı muhafaza eyle" şeklinde yaptığı duanın da siyasi iktidarı rahatsız ettiğini ve tayinin bu şekilde daha da hız kazandığını belirten Bartın Müftüsü Sarılar, "Konu ile ilgili olarak Ankaraya çağırıldım ve ifadem alındı. Ben de kendileri meyhane açılışında bile olsa dua edeceğimi söyledim. Bartına gelen müfettişler bana karı kız para pul sormadılar. Sert davranıp vatandaşı kovuyormuşuz. Ben de kovdurmasınlar dedim. Ne yapayım. Görevim esnasında Adalet ve Kalkınma Partisi Bartın Milletvekili Asım Kulak ile hiçbir problem yaşamadım ancak, diğer AK Parti Milletvekili Hacı İbrahim Kabarık bana problem çıkartmadı. İbrahim bey seni seviyorum adaletten şaşmayacağım diyor ama ikili oynuyor. Hemen müfettişleri gönderiyor" şeklinde görüşlerini ifade etti.
31 Ekim 2003 tarihinde Bartın Müftülüğüne atanan ve 2 yıl olmamasına rağmen Osmaniyeye tayini çıkartılan Müftü Sarılar, göreve başladığı günden itibaren İktidar partisinin yöneticileriyle aralarında problemler yaşandığını, buna rağmen hiçbir dediklerini yerine getirmediğini ve Bartın halkının seçim geldiğinde Ak Partiyi sandığa gömeceğini belirtti.
Vicdanı rahat olarak Bartından ayrılacağını belirten Sarılar, "Alnım açık olarak dimdik gidiyorum. Siyasi iktidarın hiçbir dediğini yapmadım. Hiçbir talebini, hiçbir dediğini yapmadım. Yüzde 100 garanti veriyorum. Bu arada zulüm de yapmadım. Abuk subuk şeylerle geldiler. Sen ne karışıyorsun benim işime, maden gel sen müftülüğü idare et. Ak Partiden 3 kişi gelerek biz müftülükten sorumluyuz dediler. Onlara da benimle halk arasında köprüye gerek olmadığını söyledim. Beni rahat bırakın, Türkiye Cumhuriyetinin müftüsüne güvenim dedim, bu sözlerime kırıldılar. Bu insanlar Bart0feladığından beri görevliler üzerinde yapmış olduğuına hizmet edenlere zulüm yapanları sandıkta boğacıktır, hatta sandığa gelmeden bunların işini halledeceklerdir. Sandığı bile gelemeyecekler. Ben Bartın için konuşuyorum. Genel olarak demiyorum" açıklamasını yaptı.
bızımkıler istedıklerinı yaptıramayınca böyle yaparlar adalet yerıne adaletsızlık yaparlar
Samimiyetsiz bir müftü idi!Ayrımcılık yaptı!çoktan hak etmişti....