Karadeniz Bölgesi'nin tatil merkezleri arasında yer alan Bartın, yıllardır yaz mevsiminin yeteri kadar yaşanmaması sebebiyle turizmden gerektiği kadar pay alamamış, ancak yabancı ve yerli turistler tarafından keşfedilmek istenilen kentler arasında yer aldı.

İki yıldır hava sıcaklarının artması ve Akdeniz iklimine benzer bir iklime sahip olmaya başlayan Bartın, 30'a yakın sahili ile hafta sonları 50 bin kişiyi ağırlayabilecek otel, pansiyon ve misafirhaneleri ile turizmde hareketlilik yaşamaya başladı.

Rusya, Ukrayna, Yunanistan, İngiltere, İrlanda, ABD, İtalya, Fransa, Belçika, Hollanda ile İran gibi ülkelerden birçok turist 30'a yakın sahili olan ve 10 tanesi neredeyse keşfedilmemiş güzelliklere sahip Bartın'a gelip tatilini burada geçiriyor. Ölü Deniz'e benzerliği ile Cideros Sahili ile Tekkeönü ve Kurucaşile'de keşfedilmeye bekleyen bir sürü sahil turizme açılmayı bekliyor.

Yıllarca Bartın'a gelen yerli ve yabancı turistlerin en fazla şikayet ettikleri karayolunun iyileştirilmesiyle her yıl gelen turist sayısında artış oldu. Bölgedeki otellerin aylar öncesinde tur şirketleri tarafından yapılan rezervasyonlar ile dolması, ev pansiyonculuğunu ön plana çıkarttı.

Evlerini kiraya vermek yerine günü birlik gelen yerli turistlere oda karşılığı kiraya vermeyi tercih edenler oluyor. Tarihi ve turistik özellikleriyle Amasra ilçesi, tertemiz sahilleri ile Cideros, Tekkeönü, Çakraz, Bozköy, Akkonak, Güzelcehisar ve Mugoda sahilleri keşfedilmeyi bekliyor. Osmanlı Devleti ve Bizans dönemi gibi birçok önemli esere sahip olan Amasra ilçesi, yabancı turistlerin tercih ettiği yerler arasında kalıyor.

Tatilciler akşam saatlerinde güneşin batışını seyrederken, sevgilileri ve balayı için eşleriyle gelenler ise romantizmin doruklarına ulaşıyor. Amasra başta olmak üzere birçok yerde restaurantlara akın eden yerli ve yabancı turistler taze balık ve meşher salatanın da tadına bakmadan Bartın'dan ayrılmıyor. Bartın kent merkezindeki han, cami, tarihi binalar, hamam ve tarihi evler de turistlerin ilgisini çekiyor.