6
Mayıs
2024
Pazertesi
BOLU

Bakan Çelik Bolu'da

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Bolu Anadolu Lisesi'nin Bilgisayar Laboratuarı'nın açılışını yapmak ve incelemelerde bulunmak üzere Bolu'ya geldi. 

Bolu Valisi Ali Serindağ'ı makamında ziyaret eden Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, burada gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Çelik, Samsun'da meydana gelen ve 2 lise öğrencisinin hayatını kaybettiği olay için, "Ne ekersek onu biçeriz. Kavak eken sopa biçer, rüzgar eken fırtına biçer" dedi. Çelik, "Gencecik 2 evladımızın arkadaşları tarafından sokak ortasında öldürülmüş olmasını büyük üzüntüyle karşıladım. Bu olaylar ilk ortaya çıktığı zaman da söyledim. Kendimizi sorgulamamız lazım. 17 yaşında bir gencin eline silah nasıl verilir? Bu silahı nereden buldu? İki arkadaşına 8 kurşun sıkacak kadar nasıl motive olmuş olabilir? Bunun sorgulanması lazım. Ailenin kendini sorgulaması lazım. Hem öldüren hem ölen aslında ölmüştür. Olacak şey değil. Bizim lise yıllarımızda olurdu. Özellikle kız arkadaşı mevzusu yüzünden. Ama böyle sokak ortasında 17 yaşındaki bir çocuğun 2 arkadaşını öldürebilmesi son derece üzücü ve vahim olaydır. Ne ekersek onu biçeriz. Kavak eken sopa biçer, rüzgar eken fırtına biçer. Ailenin, okul yönetiminin, iradenin ve medyanın kendini sorgulaması lazım" şeklinde konuştu. Bir gazetecinin, "Öğrencilerin bazı açılışlara üniformayla katılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusuna ise Çelik, "Hiçbir parti toplantısına öğrencilerin üniformayla gelmesini uygun bulmam. Ama ister AKP, ister CHP, ister DYP, ister Anavatan Partisi veya diğer bir partinin toplantısına bir liseli gencin ilgi göstermesini de yadırgamam. Kendi iradesiyle, 'Ben memleket meseleleri ile ilgileniyorum, ben de bunlara kafa yoruyorum, burada da ne olup bitiyor, oraya ben de gideyim bir şeyler öğreneyim' niyetinde olan gençlerimizin siyasi partilerin toplantılarına gitmeleri yadırganacak bir şey değil" cevabını verdi. 

Hüseyin Çelik, yaklaşan üniversite sınavı nedeniyle liseli gençlerin okulları boşalttıklarına dikkat çekerek, "Şu anda liseli gençlerin okulları boşalttıklarını, özellikle son sınıfların rapor aldıklarını, bu öğrencilerimizi küçük yaşta sahteciliğe alıştırdığımızı söyleyen birçok insan var. Doğru bir vakayı söylüyorlar. Bazı gazetelerimiz bunu eleştiriyor. Ben bakan olduğum günden beri eleştiriyorum. Bunu değiştirebilmek için kanun tasarısı hazırladım. Kanun tasarısı köşke gitti, geri geldi. Ben Milli Eğitim Bakanı olarak ÖSS'nin içeriği ve ÖSS'nin nasıl olup nasıl olmaması konusunda yetkili değilim. Yetki ÖSYM'de, ÖSYM YÖK'ün bünyesinde. Dolayısıyla ya YÖK, ÖSS'yi değiştirmeli ya da YÖK değişmeli. İkisinden biri. Bu konuda bizi eleştirenler, bu yasa tasarısını hazırladığımızda adeta YÖK'ü kutsayıcı bir tavır takınanların, bu işin önünde adeta engel gibi duran insanların bugün bizi eleştirmesini doğru bulmuyorum. Ben uzun zamandan beri feryat ediyorum. Eğer siz çocuklara, 'Şunları şunları öğrenirsen ÖSS sınavında senin işine yarar, diğerleri işine yaramaz. Üniversiteye girmek bütün gaye' şeklinde bir telkinde bulunursanız bundan kurtulamazsınız. Şu anda varsa yoksa ÖSS. Eğer bir şey ÖSS'de çıkarsa işe yarar. Öğrencide fayda telakkisi eşittir ÖSS'dir. Bu da sağlıklı bir lise eğitimi değildir" diye konuştu.
.
Yayın Tarihi : 26 Mayıs 2006 Cuma 13:45:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?