Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Cumhurbaşkanını halkın seçmesi durumunda bir sivil toplum görevlisi akademisyen kadın adayının olduğunu belirterek, ''Bence Türkiye'yi fevkalade iyi temsil edecek bir hanımefendi'' dedi. 

ANAVATAN Bolu İl Başkanlığının Olağan Kongresi'ne katılmak için Bolu'ya gelen Erkan Mumcu, Kaşmir Otel'de basın toplantısı düzenleyerek, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Türk Silahlı Kuvvetlerinin özgür iradesine müdahalede bulunulmak ve sıkıştırılmak istenildiğini öne süren Mumcu, şunları söyledi:
''Ama bir işe yarayacağını zannetmiyorum. Konuyla ilgili olarak rapor hazırlasalar ne olur hazırlamasalar ne olur. Ellerinde bulundurdukları iktidar gücüyle yandaş yaratma kapasitesi ve şantaj yetenekleri ile zaten yapacaklarını yapıyorlar. Hükümetin demokratik muhalefetin varlığına tahammülü yok. Medyanın durumu ortada. Türk basınının durumu ortada işte.'' Rüştü Kazım Yücelen'in ANAVATAN'dan istifasıyla ilgili bir soruya ise Mumcu, şu yanıtı verdi:
''Bir şey söylersem kendime yakışmayan bir tenezzül içerisinde olurum. İt ürür kervan yürür. Söylenecek söz bu.''

''CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN KADIN ADAYIM VAR''
Cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerektiğini savunan ANAVATAN Genel Başkanı Mumcu, şayet bu yönde bir değişiklik yapılırsa bir kadın adayının olduğunu bildirerek, şöyle dedi:
''Bir akademisyen adayım var. Aynı zamanda sivil toplumun içerisinde bir kadın adayım var. Bence Türkiye'yi fevkalade iyi temsil edecek bir hanımefendidir. Bütün vasıfları ile bu gün adı geçen herkesten bin kat daha üstündür. Sandık Türkiye'nin önüne geldiğinde en yakın adaydan da iki misli daha fazla oy alacağından da eminim. Cesareti varsa sayın Başbakanın, sandığı milletin önüne getirsin.''

MİLLİ EĞİTİMDEKİ DEĞİŞİKLİKLER
Milli eğitim konusunda daha önceki ve şimdiki uygulamaların da yanlış olduğunu savunan Erkan Mumcu, sınav ve not sistemindeki değişiklikler konusunda, ''Bu sadece çocukları bir seneden, üç seneye çıkan dershane bağımlılığına zorlar. Bu uygulama dershane ekonomisine kazanç sağlar. Ne öğrenciye ne veliye kazanç sağlamaz'' dedi.
Daha önceki sistemi de mevcut hükümetin getirdiğini kaydeden Mumcu, şöyle devam etti:
''Adına sistem dedikleri şeyi yine getiriyorlar. Bunun doğrusu hiçbir aşamada, ne temel eğitim, ne orta öğretim, ne de yüksek öğretimde eleme ve yerleştirme sınavı yapılmamalıdır. Eleme ve yerleştirme sınavları yanlıştır. Bu sınavlar, bir insanlık suçudur.''

IRAK'IN KUZEYİNE ASKERİ OPERASYON TARTIŞMALARI
Daha sonra partisinin Bolu Belediyesi eski Nikah Salonu'nda düzenlenen Olağan Kongresi'ne katılan ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, kongrede yaptığı konuşmada, ülkenin bölünmesi kaygısı ile karşı karşıya kalındığını öne sürdü. Mumcu, şunları söyledi:
''Dün Kuzey Irak'a askeri operasyondan söz ederken, iki gün sonra Kuzey Iraklı yöneticilerle iyi ilişkiler kurmaktan, konuşmaktan bahsediyorlar. Kimi kandırıyorsunuz. Adam anayasa yapmış. Adam devlet anayasası yapmış. Anayasasının başlangıç bölümüne senin birliğini, bütünlüğünü parçalayan Serv Anlaşması'nı dayanak göstermiş. Serv Anlaşması'ndaki 62-63 ve 64'üncü maddelerini, ülkesinin sınırları olarak göstermiş. 

Ermenistan'ın güneyinde kalan bölge ile Doğu Anadolu'yu Ermenistan'a bırakın. Türkiye'nin Adana'sına, Hatay'ına kadar bütün Doğu ve Güney Doğusunu Ermenistan'a ve Kürdistan'a paylaştırmış. Adam bunu anayasasına koydu. Sen ne konuşmasından bahsediyorsun. Konuşarak nereye varacağından bahsediyorsun. Askeri operasyon yapmak gibi gerçekliği bu gün için geçerli olmayan, Türkiye yapamaz demiyorum, elbette yapar. Yapacağı zaman da bıçak kemiğe dayandığı zaman. İstese de onu Tayyip Erdoğan da durduramaz.'' Irak'ın kuzeyiyle ilgili yaşanan sorunlar karşısında siyasi tedbirler uygulanması gerektiğini belirten ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, ilk olarak Habur Sınır Kapısı'nın sadece üç gün kapatılmasını isteyerek, şunları kaydetti:
''Duymazdan geliyorlar. Ve onlar, sadece PKK konusunda sadece Amerika'dan yardım dileniyorlar. Bu ülkede bunlar iktidara geldiğinde terör var mıydı? Bitmişti. Beğenmedikleri üç partili koalisyonu, bu ülkede terörü bitirmişti. Analar çocuklarını askere gönderirken terörün bitti duygusu ile rahatlık, huzur içerisinde gönderebiliyorlardı. Bugün böyle mi durum? Bugün terör örgütleri ve onların işbirlikçileri ülkenin birliğini bozmaya meydan okuyorlar. Birileri de kalkmış onlara anlayış gösteriyor. Neyin anlayışı göstereceksin. Kürdistan ile işbirliği yapacak. Neyin işbirliğini yapacaksın. Bu anayasa ile neyin işbirliğini yapacaksın?''