3
Mayıs
2024
Cuma
BOLU

Taşlarla Dolu Bir Yol ! - Yasin Ercan

Üniversitede çeşitli bölümlerde okuyan arkadaşlarımla konuşmalarım sonucunda, hepsinin ciddi anlamda meslek kaygıları olduğunu bir kez daha gördüm.

Kimisi mezun olduğunda ticarete atılmayı planlarken, kimisi sıkıntılar içinde ne iş yapacağının bile farkında değil. Halbuki onlar öğretmen, iktisatçı, işletmeci, kimyager, fizikçi olmak için buraya gelmişlerdi. Ancak bu meslekleri de kendi hür kararlarıyla değil ÖSS’den aldıkları puan ile tercih etmişlerdi. Kısacası istedikleri meslekleri değil, sınav ile kazandıkları meslekleri yapacaklardı.

Ne kadar başarılı olacakları ise kimin umrundaydı. Herkesin derdi tabiri caizse kafayı bir yerlere sokup, ‘geçim sıkıntısı’ denilen lanet kavramdan uzak kalmaktı.

Sıkıntının şiddeti böylesine hat safada iken, son zamanlarda iyice yaygınlaşan başka bir durum ortalığı iyice arap saçına çevirdi. 4 yıllık üniversite mezunlarının 6 aylık bir kurstan sonra polis olabileceği açıklaması bir çok üniversitelinin aklını çeldi.

Hatta üniversiteye hazırlık için dershaneye giden öğrenciler bile ‘4 yıllık bir üniversite olsun da, üniversite bitince polislik ile şansımızı deneriz’ diyebilecek seviyeye kadar ulaştı. Yıllarca yapmak istedikleri mesleğin hayalini kuran insanlar, ÖSS ile beklentileri hayal kırıklığına dönüşmüş, ancak pes etmemiş ve en sonunda da yıllarca eğitimini gördükleri meslekten çok uzaklardaki bir mesleğe geçiş yapmanın yolunu tutmuşlardı. Bu durum hepsinin ekonomik özgürlüklerini kazanma isteklerinden kaynaklandığını belgeliyordu. Ancak bu defa da KPSS denilen başka bir elekten süzülmenin gerekliliği, törpülenen hayatlarına adeta cila çekiyordu.

Uzun lafın kısası daha önceleri mecburi olarak ÖSS ile mesleklerini belirleyen öğrenciler, şimdi ise o lüksü bile bulamıyor. Bir öğretmeni bir şirkette paspas atarken, bir iktisatçıyı halk otobüsünde muavinlik yaparken ve bilim adamı olarak nitelediğimiz bir fen edebiyat mezununu evde gelin kaynana programı izlerken görmek ülkemizde son derece doğal karşılanır oldu. Onlar yapmak istedikleri mesleği ‘hayal’, yaptıkları mesleği ise ‘hayat’ olarak ifade ettiler.

Mesleği ne olursa olsun kişinin konunun uzmanı olması, ülke de kaliteli iş gücünün, eğitim seviyesinin, bilimin ve teknolojinin artmasına, dolayısıyla ülkede refahın yaygınlaşmasına yol açacaktır. Sağlıklı insanlar ancak böyle bir toplumda yetişebilir. Ama böyle bir toplumu oluşturacağız derken, mesleğin kapısına gelmiş binlerce genç insanın sağlığı ile oynamak ne kadar doğrudur, ona da siz karar verin.

Yasin Ercan-Kenthaber/Bolu
Yayın Tarihi : 24 Şubat 2005 Perşembe 11:39:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Hasan YILDIIRIM IP: 81.215.15.xxx Tarih : 17.03.2005 16:13:40
Evet Sayın Hocam; Bu dünyada yaşamaktan korkma, paran yoksa yüreğin yeter, işin yoksa kalemin yeter, Yazın tam bir destan değil gerçek. Sözlerin yalan değil gerçek Okumuşluğun hayal değil bir gerçek Allah yardımcınız olsun, Mezuniyetimizin hayırlı olması dileğiyle

Hasan YILDIIRIM IP: 195.175.37.xxx Tarih : 17.03.2005 16:05:26
Evet Sayın Hocam; Bu dünyada yaşamaktan korkma, paran yoksa yüreğin yeter, işin yoksa kalemin yeter, Yazın tam bir destan değil gerçek. Sözlerin yalan değil gerçek Okumuşluğun hayal değil bir gerçek Allah yardımcınız olsun,