19
Mayıs
2024
Pazar
İSKİLİP - ÇORUM
Belediye Sayfaları

Gezgin notlarında İskilip

Yivlik ve Çağıl tepelerine, gezginlerin gezi notlarını tamamlayan gravürlerde bile rastlanmaktadır(Bahsi geçen gravüre Yivlik Dergisi'nin ilk sayısının kapağında yer verilmiştir.)Gezi notları İskilip’i yalnız tepeleriyle değil, geçmiş uygarlıkları, kent dokusu, coğrafyası, halkı ve birçok yönüyle bize getiren değerli yazılar olmakta, pek çok konuya ışık tutmaktadır. Gezginlerin büyük kısmı Çorum’a uğramış, ancak kuzeye, İskilip’e pek azı çıkabilmiştir. Gezi notlarında İskilip’e yer verenler arasında J. Hamilton’u, C.Texier’yi, H.Kiepert’i, Tschichatsheff’i sayabiliriz.

W.F.Ainsworfth da İskilip’i Görmüş, kentte bir süre kalmış gezginlerdendir..Ainsworfth’un notlarında kent çeşitli gözlem ve izlenimlerle, uzun bir anlatımla bize yansımaktadır. Ainsworfth İskilip’i şöyle anlatmaktadır: -..İskilip tepelerinin eteklerine varana değin bataklık ve çayırlık arazide epey yol aldık. Burada bayırları bağlarla kaplı küçük bir vadiye girdik. Kıvrılarak uzanan bir yolda insanların oturduğunu kanıtlayan bakımlı ağaçların, fundalıkların, zengin bahçelerin bulunduğu bir yere geldiğimizde, bir dönemeci geçince bir kent ve bir kale görüş alanımız içinde karşımıza dikildi. Kale, çıplak görünümlü bir kaya üzerine kurulmuştu.

Önünde koni biçiminde, düz ve kaygan yüzeyli bir kaya bulunuyordu. Aşağıda sayısız minare ve vadinin derinliklerinden tepelerin yamaçlarına kadar varan evler, kalenin çevresinde göz alabildiğine uzanmaktaydı.. Çağımızda daha önce Blucium adıyla anılan eski İskilip kentini görmeye gelen ilk Avrupalılar olduğumuzu belirtmekle sanırım yanılgıya düşmüyorum. Ainsworfth sözlerini şöyle sürdürür: -..Reaya(Hıristiyan halk) kentte ticaret yapabilmekteydi ve kervansarayda kalabiliyorlardı. Fakat hiçbirine kentte oturmak için yada karılarını ve çocuklarını getirmek için izin verilmiyordu. Ertesi gün gözlemlerimize başladık. Kentte genellikle iki katlı, çatısı kiremitli yaklaşık 1500 ev olduğunu saptadık. Minareler çoktu.

Hanlar iyi ve geni yapılardı.Kalenin eteğinde bazı özel bahçelerde genellikle görülenlere kıyasla daha etkileyici ve güzel olan birkaç mağara-mezar gezdik(Kaya mezarlarının resimlerini Fotoğraf Galerisinde bulabilirsiniz Bunlardan özellikle ikisi çok uyumlu sütun oranlarıyla fakat belirsiz sütun düzeniyle ilgimizi çekti. Yontu bezemelerinin birçok yeri kırılmış bu kaya mezarlarda, kabartmalardan(bas relief) birinde, birbirine uzanmış iki melek görülüyor. Meleklerden birinin elinde bir kupa, ötekinin elinde de bir dal bulunuyor. Kale düzensiz bir biçim göstermekte, çok bozulmuş, yer yer yıkılmış eski bir yapıydı.

Değişik köşelerinde, bazı kulelerinden kalıntılar hala görülebiliyor. Giriş kısmı ve duvarlarının büyük bir kısmı yakın zamanlı onarımları yansıtıyor. Onarımlar 50 yıl öncesine iniyor. Kalenin içinde 30 kadar ev var. Bazılarını ölçmek isterken kadınların olumsuz tepkisiyle karşılaştık. Belki de orasını büyük bir harem kabul ediyorlardı.. Strabo Blucium kalesinden sonuncu Paphlagonia kralı olan Deistarus’un krallık kalesi olarak söz eder.

Çevresinde ki arazini sert yapısı ve konik biçimlere yol açan volkanik özelliği, aynı zamanda toprağın verimini artırıyor. Texier’de ise İskilip, kısa bir anlatımla şöyle tanıtılmaktadır: -Kızılırmağın sol yakasındaki yerleşme, Ainsworfth tarafından İskilip şehri olarak adlandırılır.Bu küçük şehir, Galat Prenslerinin öteki krali merkezleri olan Bloucium’dur. Kalenin bulunduğu tepenin eteğinde, bahçe içinde başlıklarıyla birlikte birkaç sütun ve kabartma görülür. Ama hepsi kırılarak bozulmuş durumdadır. Castor’un oğlu Déjotare’da Bloucium’u merkez yapmıştır..

Fügen İlter-Bir Anadolu Kenti İSKİLİP
Yayın Tarihi : 25 Mart 2004 Perşembe 00:00:20
Güncelleme :9 Ağustos 2004 Pazartesi 13:39:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?