Kelkit Yöresinin gazetesi, Yeni Şebinkarahisar Gazetesinin elime geç ulaşan Eylül ayının ilk iki sayısını İsterseniz hep birlikte okuyalım ne dersiniz? Ağustos ayı’na ait haberler arada kaynadı diyorsunuz doğrudur. Ne yapalım, “ Ya tutarsa ” Göle değil sadece hayata da maya çalmak zor zanaat..Kenthaber’in bu sayfasını gençler nakış gibi işlesin dedim, dedim emme daha devam ettirmem gerekiyormuş olmadı, Sütün dibi tutmuş sizin anlayacağınız..Yoğurt olması nafile..

 

    Oğuz Satıcı hemşerimiz memlekete gelmiş..ve ne demiş biliyormusunuz, pek aziz ve muhterem bir söz;” Şebinkarahisar’ın ihraç ürünü yetişmiş insandır” Ben bu sözü çok tuttum, mesela Rahşan hanım demişti ya “ Şebinkarahisar’ın insanı hasta olmaz” diye, ben o zamanlar içimden demiştim ki “ Tam teşekküllü bir hastahane bulsalar iyice bakınacak o zaman gel gör sen” Sonra en önemlisi Sayın Satıcı, babasının adını taşıyan 16 derslikli bir ilköğretim binası yaptıracağına kesin ve kesinkez SÖZ vermiş. Ben de bu sözün takipçisi olacağım. İkide bir de hatırlatacağım. Bir de şebin cevizi olarak literatüre giren cevizimize patent çıkartılıp, yurtdışına ihraç edilse fenamı olur sayın Oğuz bey demeden de kendimi alamıyorum. Niksar’ın tüccarı gelip cevizi topluyormuş eee dışarıda da Niksar cevizi diye satıyormuş, üreticimiz söyledi, duyda inanma. İçim sızladı..

 

    MYO’na Laboratuvar yapılıyor. Çalışmaların yapıldığı haberleri alındı. İhaleye’de çıkılmış halde. Okul hizmet binasının yanına 5 katlı olarak yapılması planlanan laboratuvarın ihale bedeli 300 milyar olarak açıklandı.

 

    Telefon borçlarına taksit getirildi. Çok para gelecek diye şehirlerarası konuşmaktan sakınan hemşerilerimiz, Ucuz tarife beklerken, kafa karıştıran tarifelerin ne anlama geldiğinin hesabını bilemiyor. Yani bir cebten alınıp, obür cebe giriyor. Ama konunun esasında yatan tüketici yine kandırılıyor. Bırakın artık taksit de yapsınlar değilmi?

   

    13 Köyümüz cep telefonundan yararlanamıyor..
    Hangi köyler..? Hangi köyler..?
    Çağlayan, Ahurcuk, Duman, Kınık, Saraycuk, Uğurca, Evcili, Dereköy, Arslanşah, Hocaoğlu, Çakır, Yedikardeş, ve Şaplıca. Eğribel’de baz istasyonu olmasına karşın, köylerimizde böyle bir imkan verilmiyor.Köylüler biz masrafları üstlenelim yeterki gelin bir baz istasyonu verin bize diye GSM şirketlerine feveran ediyorlar.

 

    Gözünüz aydın, Kışın televizyonlardan ün salan Eğribel geçidi varya, yine telli duvaklı olmuş. Yani Yılın ilk karı yağmış. Bizim TV’ler uyuyor hiç de söylemediler bu yıl. Ya da ben duymadım. Neyse..Yaylacılar dururmu tabana kuvvet erkenden yaylaları terketmişler. Fazla değil 5 cm. yağmış..Adetini yapmış ya siz ona bakın her geçidin harcı değil ilk karın tepesine yağması..

Çaya Zam geldi.. Kahvehanelerde içtikleri çaya % 30 zam gelmiş. Ne ala ne ala..Tefe, Tüfe yanında hiiçç.. Geldimi zam gelir az içsinler diyor kimiside evlerinde içsinler..Ama öyle demeyin yinede iki lafın beli nerede kırılıyor zannediyorsunuz. Birde işsizlik başa bela iken..kolay değil..

 

    Ah anam Yol vah anam YOL...Giresun denilen İl’imize Minibüsle gitmek Yedibuçuk milyona çıkmış.. Yani dör kişilik bir aile deseki “ Ya canımız sıkıldı şu İl’imize bir gidip gezelim” Öyle yağma yok hesab kabarık olur. Git – Gel Giresun 60.000.000.-Tl parayı ayırmanız lazım..Asgari ücrete oranlayın gerisini siz düşünün..

 

    Gazetemizi okumak güzelde yazmak zaman alıyor. Sizler o kadar çok okuyorsunuzki bu editör köşesini Ben yazmadan, siz okumadan bıkmayacaksınız allahın izniyle..Tamzara’dan Süleyman Avşar’a iyi bakın.. Yardımcı olun..Yakup Kuzucu kardeşimde sağolsun kandillerde, mendillerde unutmuyor mesajları ile al elma gönül alma yapıyor. Hepiniz Allaha emanet olun..

Saygılar..