Şebinkarahisar için kaydiyat çok fiiliyat yok..

Şebinkarahisar ne kadar daha devre dışı bırakılmaya çalışılırsa çalışılsın, yinede bırakılamıyor.
Bir ağacın köküne yakın bölümlerinde süren sürgünler, birer birer budanmaya çalışılsada, o sürgünler yine çıkacak,,Yine bazı çevrelerin gözüne batacak. Şebinkarahisar Türkiye’nin Anadolu ve Karadeniz sahili ile köprü görevini yerine getirmesi engellenmeye çalışılsada, yine bir gün gelip köprünün bacaklarından tutunmak isteyenler çıkacak. Bu bacakların değerini bilen Ulu Önder Atatürk boşa söylememiştir.” Ben bu şehri çok sevdim.....” Ancak sevemeyenlerin varlıkları ise hala devam etmekte, kaydiyat var fiiliyat yok, ispatı ise çoooookkk..

Haberler sürmanşetten gidiyor bir sessiz memleketin içinde içten içe yana.. yana..
Eskilerin tabiri ile Ulemalar sınıfı hepsi büyükşehirlerde gamsız, kasavetsiz değirmenlerinin dört duvarı arasında akan suya bakıp, arada birde maziye dalıp kollarını büke dursun.
Tarih umursamazları hep bir yerlere not alıyor. Bunların değerlendirmesinide anlayabilenlere, halkına, hep hatırlatıyor..

Yıllarca sırtını döndükleri Kelkit yöresi ve onun can damarı havzaları ne durumda?
Neler yapıldı? Neler yapılamıyor? Kaydiyata bakıldığında atılmak istenen adımlar çok büyük,
Ayakkabının numarasına bakarsanız en büyüğünden 50 – 60 numara, öyleki giyecek ayak var,  Bu beden bu ayakkabıyı taşır, dev adımlarıda atar. Dağları taşlarıda yarar. Ayakkabıyı yapacak usta’da var..Ya ustaya parayı verecek?

Birkaç sene önce oluşturulan Kelkit platformuda kaydiyatın en büyüğü.
Beş yıldızlı otellerin masalarında fikirler öpüştürüldü. Gözlere sürmeler çekildi, Kimi erkaniye’den zatlar; “Hibe’lere sırt çeviririm” dedi.. Kimileri “Yıllarca nasıl kendi yağımızla kavrulduysak yine aynısı” deyip dalgamı geçti? Piknik kent gibi memleketine bakan zihniyetler şimdilerde aksiyon üstüne aksiyon ürete dursunlar, kaydiyatlara bakıldığında her kafadan ayrı, ayrı aksiyonlar uçuşmakta olsun, öylesine olsunki, bakıldığından şöyle bir acı gerçek ortaya çıksın. Hiç birinin bir diğerinden haberi yok..

Bakanlık iç yazışmalarından elde edilen bilgilere bakıldığında büyük projeler havzalar üzerine hazırlanıyor, Sonra evraklar masalarda bekletiliyor. Bizim fiiliyata geçirecek platform üyeleri hala sessiz ve hala kollarını sıvamamakta. Giresun’dan platform başkanı açıklama yapıyor. Halkın duymak istediği; “Yapıldı, Edildi, Bitti” sözleri olması gerekirken ”Yapılmalı, Edilmeli, Çizilmeli, Çıkarılmalı” deniliyor.
Bilimsel çalışmalarınız için teşekkürler..Emeklerinize sağlık Başkan..Ancak bu kadar uzunmu ne yapmamız gerektiğini anlayabilmek acaba diyede sormayalımmı arada birde birbirimize?

Halk tabiri ile laf salatası üretenlerde yokmu? Elbetteki var.. Kaydiyatta çok şeyleri tarihe not düştürüyor.
Görünen ise, o ki fiiliyata geçiren hiç yok..Kelkit platformu devletin eline ayağına bakıyor, adımını atsın diye yerinde sayıyor, Çevre ve Orman Bakanlığı çok işler yapmak istiyor, projeler hazırlıyor, arz ediliyor kendi içerisinde birbirlerine, Ne yazıkki yine aynı bürokrasi masalarda takılıp kalıyor..Halk soruyor? “ Bizlere bakın artık, bir tarih, bir çoğrafya nereye kadar daha erezyona dayanabilecek!..”

Kelkit yöresininde envanterimiz çıkarılıyor...

Bizim envanterlerimizi halkın aklında dimağında..,
Acıları omuzlayıp yüreğine hapsettiği derinliklerde. Çıkarın envanterimizi..
Kelkit platformu..Kaybolan yitik buruk ve tükenmeye yüz tutmuş insanımızıda dahil etsin..
Eğribel’den geçerken, beli bir kere eğrilip bir daha doğrulamayan, hatta karatoprak olan insanımızıda dahil edsin..
Kurumuş çeşme başlarında ağıt yakacak olanlarıda kaybeden, bir memleket insanının laf salatalarıyla sofralarının dolduğu ,heyirsiz günleride yazın..Yapacağınız envanter tez bite.. takat kalmadı..
Birde, sadece devlet eliyle değil. patronlarlada elele tutuşun. Halkalarınız eksik kaynak tutmuyor yıllardır. Çarşı Pazar gezen, ihracatta patlamalar yapan hemşerimizide yazın envantere, Onuda bu memleket yetiştirdi.. Karahisar senin memleketin değilmiydi diye kendisine sorun..
ŞİYAD’a selam söyleyin..İşadamlarımız vakıflarınada sahip çıksın, Kaynak bulalım derken, üyelerinide çil yavrusu gibi dağıtmasın. Ankara yollarında hemşehri kalmadı hepsi dargın kaldı. Bu yıl gidemessek memlekete diyenlerede şaşmayın. Kaynağı yaratan insanımızada sahip çıkın. Biraz daha dürtün bizimkileri “ Rabbena hep bana diyenleride katın aranıza. Lakin bu memleket ihya olurda, göz doymadan ,gönül koymadan, hatır sormadan, vefa bulmadan olmuyor be gülümm..olmuyor..

Şebinkarahisar’da doğalgaz istesin artık bırakın..
Memleketi ısıtın.. Az çekmedi insanımız, hem doğanın soğuğundan, hem bürokrasinin..
Sizlerde siz olun çevirmeyin sırtınızı..., Düşününki, sırtınıza binilmedi bir memleket insanının sırtına binildiği kadar. Altköy’den verilecek doğalgaz’ın Gölova, Akıncılar, Suşehri, Şebinkarahisar, Alucra’ya bağlanması doğal olanı değilmidir? Canik dağları aşılacak Giresun’a doğalgaz ulaşacak deniliyor. Yine hep aynı kasketin tereği arkaya bakıyor. Beyler..Abdest almıyorsunuz artık abdest almışsınız, namaz kılacaksınız. Kıblenizi şaşırmayın. “
Amacımız Koyulhisar-Bulancak yoluna ivedilik kazandırmaktır.” deyinde kurtulun artık. Kutunun içinde kutu açmayın. Bir memleket insanını bu kadar heba etmeyin.