16
Haziran
2025
Pazertesi
ŞEBİNKARAHİSAR - GİRESUN
Belediye Sayfaları

Sessiz Bir Sesleniş!

MEHMET ÖZDEMİR

Avrupa Birliğine (AB) girmek için durmadan Avrupa kapılarını yokladığımız şu günlerde ülkemizde içler acısı olaylar oluyor. Öğrencilerimiz birbirleri ile uğraşıyor. Ülkeyi çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştırmak yerine birbirlerinin kuyularını kazıyorlar...

Burası Türkiye, burada yaşamanının, fikir üretmenin her ne kadar serbest olduğu söylense bile bunu ne kadar başarabiliyoruz? Sokağa çıktığımız zaman, bir ortamda oturduğumuz zaman aldığımız tepkiler, iki ayrı düşünceye sahip olan kişiler birbirlerinin görüşlerine, dini inançlarına ve siyasi düşüncelerine ne kadar saygı gösteriyor.

Sevgili okurlarımız evet belki diyeceksiniz ki bu Mehmet de ne kadar çok şey istiyor. Hayır ben aslında pek bir şey istemiyorum. İnsan haklarını ve çağdaş yaşamanın gereği ne ise ben onları istiyorum. Sokaklarda aç gezen, üniversite bitirip işsiz gezen, Ankara’nın göbeğinde 4 tane adamın kesilebildiği bir Türkiye istemiyorum. Neden çocuklarımız okullara gitmiyor, 8- 10 yaşındaki çocuklar okul yerine mendil satıyor, arkasındaki boya sandığı ile ayakkabı boyuyor, tiner çekiyor ve adam bıçaklıyor. Daha neler neler… Sizce ben çok bir şey mi istiyorum. Güvenlik istiyorum rahat bir yaşam istiyorum, akşamları Kızılay Meydanında, Taksim’de rahat rahat gezmek istiyorum. Bunlar çok şeyler mi ?

Yetmez mi artık birbirimizin kuyusunu kazdığımız, çıkarlarımız için ülke insanını birbirine düşürdüğümüz. Sağ- Sol diye diye üniversitelere girip genç nesilleri birbirine düşürdüğümüz. Bunlarla uğraşana kadar işsiz gezen 100 binlerce insanımıza iş bulsak sokaklarda gezen bebeleri okutsak onlara kitap, kalem yardımı yapsak daha iyi değil mi?

Önemli olan insan olmak “ İNSAN”; hiçbir kimseyi siyasi düşüncesine, dini inancına ve fikirlerine göre değerlendirmemek gerekir. Biz TÜRK’ÜZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ vatandaşıyız o kadar… O zaman el ele verip bu ülke için bir şeyler yapmamız gerekir. Hepimiz insanız birbirimizi sevip saymalıyız.

İstemiyorum artık bu ülke için çalışan bilim adamlarının bir suikasta kurban gitmelerini. Herkes açık açık fikirlerini ortaya çıkarmalı ve sunmalı. Bu ülkenin yönetim şekli demokrasi. Demokrasi: Halkın kendi kendini yönetmesi şeklidir. Herkes bu ülkede kanunlar çerçevesinde istediğini yapabilir.

İşte bir başka gerçek

Türkiye buğün yaşadığı ekonomik sorunlar ve siyasi sıkıntılardan ziyade gelişmenin ve ülke olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “çağdaş uygarlık seviyesine ulaşabilmesi için” üniversitelere ve üniversitelerde yaşanan sorunlara karşı kayıtsız kalmamalıdır.

1960’lardan 12 Eylül darbesine kadar yaşanan üzücü olaylar Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri olmak üzere hemen hemen bütün üniversitelerinde kendisini göstermektedir. Gündemde olan İmam Hatip Liseleri sorununu bir kenara bırakacak olursak üniversitelerde yaşanan bu tip olaylar eğitim ve öğretimi olumsuz yönde etkilemektedir. Okullarda kendilerini belli bir görüşün temsilcisi ya da savunucusu olarak gösteren bu kişiler ki bunlar başta öğretim elemanları olmak üzere kendi aralarında gruplaşarak görüşlerini başkalarına dayatma ile kabul ettirmeye çalışan öğrenciler kendi görüşlerinde olmayanları dayakla ya da başka şekillerde korkutarak sindirmeye çalışıyorlar.

Lisede yeşermeye başlayan sağ-sol ile ilgili görüş ayrılıkları insanların belli görüşlere saplanarak üniversitelere gelmelerine ve bu okullarda ya gerçekten kendilerinin de dedikleri gibi ülkeyi sevdikleri için ya da belli bir gücün arkasına sığınarak kendilerine belli ölçüde kar sağlamak amacı ile üniversitelerde boy göstermeye başlıyorlar.

Üniversitelerde yaşanan belli başlı sorunlara örnek olarak; mesela saçınız biraz uzunsa ya da kulağınızda küpe tarzı bir takı varsa hemen kendini bilmez bazı kişiler etrafınızı sararak saçını kes küpeni çıkart gibi bir takım laflarla sizi sıkıştırmakta gözünüzü korkutmaya çalışmaktadırlar. Oysa bu tip kişiler kendi çıkarlarını savunmak amacı ile bu tarz şeyler yapmayıp kendileri derslerine verseler ülkelerine yararlı insanlar haline gelseler daha iyi olmaz mı? Bu noktada unutulmaması gereken bir şey var ki o da vatan sevgisinin kişinin dış görünüşünde olmayıp insanların içinde olduğudur. Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”

Önünde pek çok yol açılıp sen hangisini seçeceğini bilmediğin zaman herhangi birine öylece girme otur ve bekle. Dünyaya geldiğin gün nasıl güvenli ve derin derin soluk aldıysan öyle soluk al. Hiçbirşeyin senin dikkatini dağıtmasına izin verme bekle ve gene bekle. Dur sessizce dur ve yüreğini dinle.

Mehmet Özdemir

KÖŞE YAZISI OLARAK GÖNDERİYORUM DİKKATİNİZE!

 

MEHMET ÖZDEMİR
Yayın Tarihi : 23 Haziran 2005 Perşembe 10:29:35
Güncelleme :23 Haziran 2005 Perşembe 12:38:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Hüsnü Demir IP: 194.27.13.xxx Tarih : 7.07.2005 16:14:15
sevgili arkadaşım Mehmet seni bu sitenin editörü olarak görmek çok güzel. Zaten yazılarını çok beğeniyorum. Başarılarının devamını dilerim. Senin gibi insanlar Şebinkarahisar'a çok lazım

Mehmet İpek IP: 207.45.115.xxx Tarih : 26.06.2005 14:29:12
Bu koselerde bu konular yerine gareysarla ilgili yazmani onerecegim.Memleketimize sahip cikan yazilar beklüyrük.. Gozlerinden öpiyrim