Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek AK Parti Kastamonu İl Başkanlığı tarafından düzenlenen "Türkiye Buluşmaları" konulu programa katılmak üzere Kastamonu'ya geldi. Kastamonu Anıt Düğün Salonu'nda yapılan toplantıya katılan Başbakan Yardımcısı Çiçek, buradan Kastamonu Valiliği'ne geçti. Çiçek, valilik ziyaretinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklanması ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal ile 4 savcının görev yetkilerinin alınmasıyla ilgili olarak açıklamada bulunan Çiçek, "Ben ne bugün için ne de geçmişte görülmekte olan davalar için bir açıklama yapmadım. Böyle bir açıklama yapmayışımın birkaç sebebi var. Bunlardan bir tanesi hukuka olan saygınlığımdandır. İkincisi yasalar açısından doğru olmadığından dolayıdır. Görülmekte olan davalarla ilgili

fikir beyan etmek bize düşmüyor. Şu ana kadar bu konu üzerinde, dava ile ilgili söz söyleyenlerin hiç birisinin bu dosyadan bilgisi yok. Bilgisi varsa zaten o çok vahim bir şey. Hazırlık aşamasında olan soruşturmayı savcı bilebilir. Bilmesi gerekenler bilir. Bilmediğiniz bir konuda da açıklamalar yapıldığında, bilgi kirliliğine sebebiyet verir. Ben hukukun işleyeceğine işlemesi gerektiğine inanıyorum. Bunun başka bir yolu yoktur. Demokratik ülkelerde hukuki sorunların çözümü hukuka olan saygıyla olur.

Hukuka saygıyı hem vatandaş olarak bizler göstereceğiz. Hem de hukuku uygulayanlar gösterecek. Eğer saygı noktasında eksikliklerimiz olursa, bu tartışmalar sürer gider. Bundan da kimseye bir fayda dokunmaz. Arzum temennim, hukukun işlemesidir. Kamu vicdanını da tatmin edecek bir sonuca varılmasıdır" dedi.

Gündemdeki sivil ve yargı diktası tartışmaları ile ilgili de açıklamalarda bulunan Çiçek, "Bülent Bey ve Adalet Bakanı'nın açıklamaları üzerine yeni bir açıklama yapmak konuya yeni bir boyut getirmiyor. Bu tartışmanın bir yerde noktalanması gerekirken, açıklamalar uzamasına sebebiyet verir. Eğer tartışmalarda fayda varsa, hep birlikte tartışalım. Biz bir demokratik ülke olma çabası içindeki bir ülke olarak, her şeyi tartışalım. Ama nokta koymaya geldiği zaman da noktayı koyalım. Ben bakıyorum bazen 50

yıldır tartıştığımız konular var, ama bir sonuca varamamışız. Belki konuşan insanlar değişiyor ama konu aynı kalıyor" diye konuştu.

Demokratik açılım konusuna da değinen Çiçek, demokratik açılımın yeni bir gündem maddesi olmadığını Türkiye'nin 60 yıldır belli bir noktaya getirmeye çalıştığı bir konu olduğunu söyledi. Demokratik açılımı "demokrasiyi daha iyi bir standarda getirme çabası" olarak tanımlayan Çiçek, açılımın zaman zaman askıya alındığı dönemler olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin AB üyeliği hedefleyen bir ülke olduğunu kaydeden Çiçek, "Bunun için çok ciddi adımlar attık. Çeşitli uyum yasaları çıkarttık. Bunların hepsi

demokrasi ile ilgilidir. AK Parti'nin var oluş sebebi demokrasidir. Son günlerdeki tartışmalara bakarak, dün yoktu da bugün çıktı diyorlar. Ama 10 tane uyum paketi hazırlandı. 6'sı bizim dönemimizde 4'ü ise bizden önceki dönemlerde hazırlandı. En gelişmiş demokratik ülkelerde bile demokrasi talebi devam ediyor. Türkiye'nin daha kat edeceği epeyi mesafe var. Biz her gün bunları konuşuyoruz. En son insan hakları ile ilgili hazırladığımız tasarıyı meclise gönderdik. Önümüzdeki günlerde ana dilde radyo

televizyon yayınları için müracaatlar başladı. Sanırım 8-9 tane şirketin talebi var. Bunlar devam ediyor yani. Nokta konulacak bir konu değil. Bu konudaki kararlılığımız devam ediyor" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Anayasanın değişmesi gerektiğini dile getiren Çiçek, yaşanan tartışmaların büyük bir bölümünün mevcut anayasadan kaynaklandığını savundu. Anayasanın önemli bir sorun teşkil ettiğine inandığını belirten Çiçek, "1982 şartlarına göre çıkarılan bu anayasanın dengeleri farklı. Hak ve özgürlüklerin teminatı konusunda ciddi sıkıntıları olan bir anayasa. O yüzden ne kadar erken değiştirilirse, ne kadar değiştirilebilirse, bu ülke için o kadar kardır. Biz değişikliği baştan beri savunuyoruz. Zaman geldi yaptık.

Ama bugün daha da ihtiyaç haline geldi. Bu anayasa bu anayasaya göre değişecek. Herkesin bilmesi gereken bu. Kendi temennimize göre değil, bu anayasaya göre değiştireceğiz. Böyle bir arayışın çabasının içerisindeyiz. Bu tartıştığımız noktaların altında bu anayasa yatıyor. Bunu görmemek mümkün değil. Dolayısıyla bu anayasa olduğu sürece böyle faydasız tartışmalar çok yaşayacağız. Muhalefette kendilerine göre önemli gördükleri değişiklikler varsa, ya da bizim gördüğümüz değişikliklere katkı verecek maddeleri

varsa hiç olmazsa sorunun belli bir bölümünü gündemden çıkarırız" diye konuştu.