Prof. Dr. A. Mete Işıkara, Kastamonu gibi dere yatağında kurulu kentlerde belediyelerin imar konusuna dikkat etmeleri gerektiğini, aksi takdirde olası bir felakette çok fazla can kaybı yaşanabileceğini söyledi. Vatandaşlarında imar konusunda bilinçlenmesi gerektiğini de ifade eden Işıkara, "Ben belediye başkanlarına hep şunu söylerim, 'Oy kaybedin, can kaybetmeyin.'"

Türk Kızılay Genel Müdürlüğü tarafından afet zararlarını en aza indirgeme amacıyla uygulamaya konulan "Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma" projesini anlatmak için Kastamonu'ya gelen ve "Deprem Dede" olarak tanınan Prof. Dr. A. Mete Işıkara, Kastamonu gibi dere yatağında kurulu kentlerde belediyelerin imar konusuna dikkat etmeleri gerektiğini, aksi takdirde olası bir felakette çok fazla can kaybı yaşanabileceğini söyledi. Kentte imar iznini belediyelerin verdiğini hatırlatan Işıkara, çeşitli nedenlerle

dere yataklarına imar izni verilmesinin son derece yanlış olduğunu, projenin bir hedefinin de toplumda bilinç düzeyini oluşturmak olduğunu söyledi. "Her ne olursa olsun başımı sokacak bir evim olsun" düşüncesinden uzaklaşılması gerektiğini, belediyelerin yeni yerleşim yerleri açma konusunda çalışma başlatmak zorunda olduğunu vurgulayan Mete Işıkara, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dere yataklarından imarın kaydırılması gerekir. İstanbul'da bodrum katlara oturma izni verilmiş. Hatta bazen iki bodrum katı olan binalar bile var. Gerçi ben de yaşadım geçmişte ikinci bodrumda bütçem gereği. Afetlerdeki hasarın önemli bölümü belediyelerin hatalarından kaynaklanır. Dikkat ederseniz afet sonrasında belediye başkanları ortada pek görünmezler. Vali ortada kalır. Vatandaş gelir derdini valiye anlatır. Ben hep belediye başkanlarına şunu söylerim. 'Oy kaybet, can kaybetme' derim. Çarpık

yapılaşmayı anlatmak için gece kondu da bir gece geçirdim. Ucuz ev kampanyası da beni rahatsız ediyor. Yalova-Gölcük arasında inanılmaz siteler yapıldı. Maalesef hiç biri ayakta kalmadı. Ucuz konut satanlardan mutlaka bir belge isteyin. Eğer vatandaş belge istemeye başlarsa, derli toplu bina yapanların sayısı artar."

Kastamonu Valisi Mustafa Kara ise, böyle bir projenin Kastamonu'da hayata geçirilmesinin son derece yararlı olacağına inandığını söyledi. Prof. Dr. Metin Işıkara'nın özellikle deprem konusunda uzman olduğunu ifade eden Vali Kara, afet denildiğinde ilk akla gelenin deprem olduğunu, afet öncesi ne yapılması gerektiğinin planlanmasının büyük önem taşıdığını belirtti. Afet planlamalarının kağıt üzerinde kalmaması gerektiğini, zaman zaman planlamada görev alan kişilerin tatbikatlardan geçirilmesi gerektiğinin

altını çizen Vali Mustafa Kara, "Normal zamanda bu planlamayı sağlayamıyorsak, afette koordinasyonsuzlukla karşı karşıya kalırız. Bizim Türk milleti olarak bir şansımız var, yardım sever bir toplumuz, bazı eksikliklerimiz o şekilde kapanıyor" dedi.

Son yağışlardan kaynaklanan su baskınlarından şehir merkezinde 21 konutun etkilendiğini, bu konutların hemen tamamının da bodrum katlar olduğuna işaret eden Vali Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Su baskınlarının çoğu imardan kaynaklanıyor. Vatandaş bodrum kata konut yapıyor, orada yaşamaya çalışıyor. Belediyenin bodrum katlardaki konutları mühürlemesi gerekir. Bir olay olduğunda devlet nerede deniyor. Devlet yerinde nerede olacak. İnsanlar kendi hatalarını devlete yüklememeli. Binaların bodrum katlarında olması gereken otoparkların yerine para alınıyor. Ama konut yapılıyor. Biz bu konuda belediyeyi ikaz edeceğiz."