6
Mayıs
2024
Pazertesi
KASTAMONU

Elekdağ: Biz Pamuk'u eğitememişiz

Avrupa Birliği (AB) yolunda Batı ülkelerinin Türkiye’nin önüne koydukları engelleri sorgulayan Şükrü Elekdağ, romancı Orhan Pamuk’un sözde Ermeni soykırımı iddiaları konusundaki yorumuna ilişkin soruya, "Biz onu eğitememişiz" yanıtını verdi.

Ankara Üniversitesi Kastamonu Meslek Yüksekokulu Bahar Yarıyıl etkinlikleri çerçevesinde bir konferans veren emekli Büyükelçi, CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, "Türkiye ve Avrupa Birliği" ilişkileri konusundaki düşüncelerini aktardı.

AB yolunda Batı ülkelerinin Türkiye’nin önüne koydukları engelleri sorgulayan Şükrü Elekdağ, Orhan Pamuk’un sözde Ermeni soykırımı iddiaları konusunda örgencilerin sorduğu soruya, "Biz onu eğitememişiz" cevabını verdi.

Elekdağ konuşmasında, AB yolunda Milli Güvenlik Kurulu’nun gerçekleri ortaya koymadığını da iddia etti. Meslek Yüksekokulu ve Polis Okulu öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği konferansta Elekdağ şöyle konuştu:

"17 Aralık Zirvesi’nde, Brüksel’de Türkiye ile ilgili önemli bir karar alındı ve Türkiye’nin AB’yle müzakerelere başlaması konusunda 3 Ekim 2005 tarihini öngördü. Konuyu isabetli değerlendirmek için üç soru var: Birincisi, AB 17 Aralık öncesi Türkiye’ye nasıl bakıyordu? İkincisi, Türk Hükümeti’nin Brüksel’e gitmeden önce ne gibi beklentileri vardı, bu beklentileri gerçekçi miydi? Üçüncüsü, 17 Aralık kararları Türkiye’nin beklentilerini ne ölçüde karşıladı ve bu kararlar Türkiye’yi nereye götürecek? Ben AB’ye karşı değilim. Ancak bazı hususlarda, eleştiriler getireceğim. Avrupa’da ’Avrupalılık Kimliği’yle ilgili çok ateşli bir tartışma oldu. İki görüş ortaya çıktı. Birinci görüş sahipleri, ’AB, Avrupalılık tarihi ve kültürü üzerine monte edilmelidir. Avrupalılık tarihi, Hıristiyanlık temeliyle ilgili ele alınabilir’ dedi. Bunu söyleyenler Avrupa’nın yüzde 75’i. Bunlar, ’Eğer Türkiye AB’ye girerse, iki kültür yan yana yaşayamaz.’ Bu görüş sahipleri sonra baktılar ki, bu kadar sert çıktıkları zaman, bu iş olmuyor. Dediler ki ’Biz Türkiye’yi tam üye olarak almayız; ama Türkiye, AB yanında olur. Bunun anlamı da şu, ’Biz Türkiye’ye karar organlarında yer vermeyeceğiz.’ Almanya’dan gelen Hıristiyan partiler, ’Siz AB’ye giremezsiniz. Buna hazır değilsiniz. Sizin milletiniz buna hazır değil, zorlamayın bunu’ diyor. Bir de buna karşı çıkan görüş var. Onlar da birinci görüşü savunanlara dediler ki, ’Bu bağnaz bir görüş. Bugünün Avrupası böyle bağnaz, içine dönük görüşler üzerine monte edilemez. Bu günün Avrupası, evrensel değerler üzerine kurulmalıdır.’ İşte böyle düşünen Avrupa, Türkiye’yi kendi içine almak zorundadır. Çünkü Türkiye’nin muazzam bir jeopolitik ve jeostratejik önemi vardır. Fakat bu işin sonunda galip gelenler, bağnaz görüşlüler oldu. Şu anki Avrupa’nın düşüncesi, ’Türk’ü uzaklaştırmayalım, ama içimize de almayalım’ fikrine dayanmaktadır. Türkiye zirveye yüksek bir moralle katıldı. Türkiye, kararın net ve koşulsuz olmasını istiyordu. Diğer aday ülkelere yapıldığı gibi net bir cevap verilmesini istiyordu. Fakat Brüksel Zirvesi’nde bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Bunun sebeplerinden bir tanesi Türkiye’nin Müslüman kimliği, ikincisi bu konunun siyaset malzemesi yapılması ve bağnaz kesimin bundan yararlanması. Bunun yanında bir başka husus daha var; o da benim değerlendirmem değil, İsveç Başbakanının AB zirvesi sırasında söylediğidir. Aynen şöyle dedi; ’Biz İsveç olarak, Türkiye’nin yerinde olsaydık, bu kararları kesinlikle kabul etmezdik. Daha fazla bir direniş gösterirdik.’ Sonuç olarak Türkiye büyük umutlarla gittiği Brüksel zirvesinden beklediğini alamadı."

Türkiye’nin üzerine düşen görevi yerine getirdiğini de sözlerine ekleyen Elekdağ, "Ama maalesef bağnaz yaklaşım ve hükümetin kendine düşen direnci gösterememesi, AB yolunda Türkiye’yi bu konuma getirmiştir. Bu konunun en üzücü tarafı da, Milli Güvenlik Kurulu’nun 2004 yılı son toplantısında aldığı karardır. Milli Güvenlik Kurulu bu toplantısında bir karar almıştır ve sanki bu yolda yürünmesinin doğru olacağı gibi bir izlenim yaratmıştır. O bakımdan Milli Güvenlik Kurulu da çok ağır bir sorumluluk altına girmiştir" şeklinde konuştu.

İHA
Yayın Tarihi : 7 Mayıs 2005 Cumartesi 18:32:55
Güncelleme :9 Mayıs 2005 Pazartesi 16:00:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?