Ordu Ticaret Borsası Başkanı Nejdet Gürsoy, 2006 yılı dünya fındık rekoltesinin yüksek olmasından dolayı fındık piyasasında arz fazlası sıkıntısı yaşanabileceği uyarısında bulunarak, "Başta üreticinin özellikle fiyat açısından mağdur olmaması için hükümetin bu yıl fındıkta mutlaka etkin rol alması gerekir" dedi. 

Nejdet Gürsoy, yaptığı açıklamada, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ile FİSKOBİRLİK'in ortak mutabakatta buluşmasının fındık fiyatları açısından olumlu bir gelişme olduğunu, 2.40 YTL'ye kadar düşen fiyatların tekrar toparlanarak yükselişe geçtiğini ve piyasanın rahatladığını söyledi. Bu olumlu gelişmelerin fiyatları giderek yükseltebileceği kanaatini taşıdığını kaydeden Gürsoy, bu tablonun özellikle FİSKOBİRLİK'in yeni yönetiminin hükümet ile ılımlı ve uyumlu kararlar almasında etkili olduğunu belirtti. 

2.40 YTL'ye kadar düşen fındığın bu fiyatı hak etmediğini ve üreticinin serzenişinde haklı olduğunu ifade eden Gürsoy, bundan sonraki süreçte hükümete büyük rol düştüğünü vurgulayarak, "2006 yılı fındık rekoltesi yüksek. Bu durum fındığın sıkıntılı bir dönemden geçeceğini gösteriyor. Bu sıkıntılı ortamda üreticinin mağdur olmaması için hükümetin mutlaka fındığa destek olması, aktif rol alması gereklidir. Özellikle Ordu ve Giresun üreticisi rahatlatılmalıdır. Çünkü bu iki ilin ana geçim kaynağı fındıktır ve başka bir ürün söz konusu değildir" diye konuştu.

"SİYASİLER RİSK ALMALI" 

Gürsoy, Doğu Karadeniz ile Batı Karadeniz üreticisinin durumunun farklı olduğunun da altını çizerek, "Fındık eskiden ağırlıklı olarak Doğu Karadeniz'de yetiştiriliyordu. Bugün ise Batı Karadeniz, hatta İstanbul'a kadar uzanan bir alanda, hatta Türkiye'nin dört bir tarafından yetiştirilir hale geldi. Bu durumda fındık Doğu Karadenizli'nin ürünü olmaktan çıkmıştır. Fındığın hakimiyeti artık Batı Karadeniz'e kaymaktadır. Batı Karadeniz'de hem coğrafi yapı bakımından hem de arazinin toprak verimliliği bakımından avantajlı konum vardır. Bu bölgede fındık az maliyetle üretilebilmektedir. Doğu Karadeniz'de ise engebeli arazi olduğu için maliyet yüksektir. Bu durumda Ordu ve Giresun fındık üreticisi ayrı değerlendirilmeli, üründen ziyade üreticisi desteklenmelidir. Hükümet siyasi risk taşısa bile radikal kararlar almalıdır" şeklinde konuştu. 

Dünya fındık üretim ve ihracat hakimiyeti Türkiye'de olmasına rağmen Azerbaycan, Gürcistan, İtalya, İspanya ve Yunanistan, hatta ABD'nin boş durmadığını ve fındık dikim sahalarını her geçen yıl arttırdığına dikkat çeken Gürsoy, önümüzdeki 10 yılda bu hakimiyetinin zedelenebileceği uyarısında bulundu. Bu ülkelerde yılda toplam 200 bin ton fındık üretilse bile gelecek 10 yıl sonra 350-400 bin tona çıkmasının muhtemel olduğunu kaydeden Gürsoy, "Bu gerçekleri göz önünde tutarak fındığı artık bir sisteme oturtmak ve sağlıklı bir politika oluşturmak gerekir. Konuşarak çözüm bulunmaz. Çözüm gerçekleri görüp kurallarına göre sistemini kurup uygulamaktır" açıklamasında bulundu.