9
Mayıs
2025
Cuma
ORDU

Deprem güvenliği kırsalda yok

Mimarlar Odası Ordu Şube Başkanı Mehmet Özçelik, kırsal kesimde de depreme dayanıklı yapıların kontrolünün yapılması gerektiğini belirtti.


Mehmet Özçelik yaptığı açıklamada, Türkiye'nin depremle iç içe bir ülke olduğunu bu nedenle önceden alınacak önlemlerle büyük kayıpların önüne geçebileceğini kaydetti. 1999 yılında yaşanan depreminden sonra deprem yönetmeliğine göre daha sağlıklı yapılar yapılmaya başlandığı ancak 1990 öncesi yapılan yapıların aynı sağlamlıkta statik hesaplamaların yapıldığının söylenemeyeceğini işaret etti. Depremin ne zaman ve nereye geleceğinin bilinmediğini bu nedenle özellikle kırsal alanda da kontrollerin sıklaştırılması gerektiğini ifade eden Özçelik, "Son zamanlarda kontrollerin gevşemesi ve sık sık imarla ilgili düzenlemelerin yapılması bu işin biraz ciddi alınmadığı sonucunu doğurdu. Ayrıca şöyle bir yanlış algılama var. Sadece deprem şehir merkezinde olacakmış, kırsal alanda olmayacakmış gibi bir düşünce var. Bakıyoruz belde ve köylerimizde betonarme binalar var. Bunların hiç birinin statik hesaplamaları mimari projeleri yok. Bir usta kalfa marifetiyle yapılan yapılar var. Kırsal kesimde de insan yaşıyor. Biran önce gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor" diye konuştu.


Binaların deprem yönetmeliğine uygun yapıldığını ancak kontrol aşamasında sıkıntılar yaşandığını dile getiren Özçelik, "Ordu merkezde de baktığımızda bir çok sağlıksız binalar var. Temeller doğru yapılmıyor. Statik açıdan hesaplamalar yönetmeliklere uygun yapılıyor. Ancak yerinde denetlemelerde eksiklikler var. Binalarda hazır beton kullanılması gerekiyor. Çünkü laboratuar ortamında bütün verileri yapılmış bir beton sonuçta. Elle dökülen betonlarda beklenen standardın yakalanması oldukça zor. Ayrıca sahil kesimimizde zemin sıvılaşmasına yatkın alanlar var. Akyazı, Durugöl ve Cumhuriyet Mahallesi'ni kapsayan bir bölge. Bu bölgelerde keşke bir imar planı ve yapılaşma yapılmasaydı. En azından çok katlı yapılaşma yapılmasaydı. Ama bakıyoruz yapıların bir çoğu tamamlanmış. Bu binalar bir deprem anında zemine gömülebilir yada yan yatabilir. Yan yatan binalar bitişiğindeki binalara zarar vererek onların yıkılmasına neden olabilir. Bu şekilde yıkımlar ve can kayıpları oluyor. 1994-95 yıllarında ilave kat ve çatı katları uygulaması başladı. Ordu'da bu ciddi anlamda sıkıntı oluşturuyor" şeklinde konuştu.

iha
Yayın Tarihi : 26 Ocak 2009 Pazartesi 13:11:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Kemal Aydınalp IP: 78.167.135.xxx Tarih : 27.01.2009 09:29:11

Öncelikle tüm belediyelerin imar planlarının bir parçası hatta altlığı olan İmar Planına esas Jeolojik-Jeoteknik Raporlarının hazırlatılması gerekmektedir.Bu raporlar yapılmadan hazırlanan imar planları bulunmaktadır. İlimizin bir zemin bilgi sistemi bulunmamaktadır. Sahildeki yerleşim yerleri lapa gibi zeminler üzerinde oturmaktadırlar. Sahil kesimindeki çok katlı yapılardan kaçınarak tek katlı bahçeli evler düşünülmeli, zemimin kaya olduğu daha iç kesimlerde katlı yapılar düşünülmelidir. Belediyeler ve İl Özel İdaresi her konuttan zemin etüt raporu istemelidir.