4
Mayıs
2024
Cumartesi
ORDU

Göçü nasıl bitireceğiz?

GÖÇE 'HAMLET' MODELİ

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, son yıllarda nüfusu göç hareketleri sebebiyle hızla düşen Ordu'da mevcut nüfusu yerinde tutabilmek için ABD'deki gibi 'hamlet modeli' uygulanması önerisinde bulundu.

1980'lerin sonları ile 1990'lardaki hızlı içgöç hareketi sebebiyle 2000 yılındaki nüfusu 2011 yılında 719 bine kadar düşen Ordu'da artık 'Nasıl göç verilmez?' sorusunun yerini 'Mevcut nüfusu nasıl koruruz?' düşüncesi aldı.

OMÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, Ordu ilindeki köy ve yerleşim birimlerinin dağınık olduğuna dikkat çekerek 'orta ve uzun vadeli' bir öneride bulunarak mevcut nüfusunun korunması için 'Hamlet modeli' önerisi getirdi.

Özellikle ABD'de uygulanan bu modeli örnek gösteren Prof. Dr. Yılmaz, "Ordu'da nüfusunun büyük bölümü kırsal alanda bulunuyor. Ancak bu köyler göç verdikçe daha da küçülecek, buralara götürülen hizmetin maliyeti artacaktır. Göç etmeyen ve geride hizmet bekleyen köylüler için ABD'deki hamlet benzeri bir model uygulanabilir. ABD'nin kırsalında da çok büyük araziler ve dağınık bir yerleşim sistemi var. Ancak oralarda okul, market, sağlık merkezi, spor alanları hatta iş merkezleri bir arada bulunuyor. Bir anlamda Ordu köylerinde de bunun gibi acil sağlık ve eğitim hizmetlerinin verildiği, araç, gereç, personel ve ekipman yönünden örgütlendiği çevik merkezler oluşturulmalı, köylüye buradan hizmet sunulmalıdır. Köy-Kent düşüncesi ve uygulaması gözden geçirilmeli, amaç göç eden nüfusu geri getirmek veya kırdan kente göçü önlemek değil, geride kalan vatandaşların hayatlarını sürdürmek için sağlık ve eğitim gibi asgari koşulları sağlamak olmalıdır" dedi.

 "BÖYLE GİDERSE GÖÇ BİTMEZ"

Ordu ili genelinde monokültür haline gelen fındık tarımının gerekli sanayi alt yapısı ile desteklenmediği müddetçe mevcut nüfusu beslemekten uzak olacağını ve bu durumun nüfusun önemli bir kısmını göçe zorlayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, mevcut şartlar kısa sürede değiştirilemeyeceği için yakın gelecekte göçlerin önüne geçilmesinin mümkün görünmediğini kaydetti. Prof. Dr. Yılmaz, "Ancak il genelinde arazinin çok iyi tanınması, her bir ünitenin sahip olduğu potansiyel gücün açığa çıkartılması için ilgili kurum ve kuruluşların koordinatörlüğünde daha fazla çalışma yapılması gerekir. Bütün bunların sonucunda belki göç bütünüyle engellenemez, fakat en azından geride kalan vatandaşlarımız için insanca bir yaşam sağlanabilir" diye konuştu.

"TARIM ARAZİLER KÜÇÜLÜYOR"

"Nüfus arttıkça ve çekirdek aileye geçildikçe arazi parçalanmakta ve küçülmektedir. Ayrıca miras yolu ile bölünme de devam etmektedir. TÜİK verilerine göre kıyı kuşağında arazilerin yüzde 90'ı 25 dekardan azdır. Arazi büyüklüğü en fazla olan grup 11-20 dekar arasında arazisi olanlardır. Ordu ili genelinde 100 dönüm üzerinde arazisi olan ancak 571 hane vardır. Buna karşılık 10 dönümün altında arazisi olanların sayısı yaklaşık 30 bin hanedir"

"GENÇLER İNŞAAT İŞÇİSİ OLMAK İÇİN GÖÇÜYOR"

"Kırsal kesimde aileler artık kızlarını sosyal güvencesi olmayan kişilere vermek istememektedirler. Bir sosyal güvenceye sahip olmak ise ancak kentlerde istihdamla mümkündür. Dolayısıyla, evlenmek isteyen gençler kentte iş bulmak zorunda oldukları gibi, bu süreç daha yeni evlenmiş çiftlerin bile kente göç etmesi sonucunu doğurmaktadır"

"Ordu ilinin yüksek kesimlerinde yer alan köyler, daha aşağıdaki fındık kuşağı köylerinden ekonomik yapı bakımından farklıdırlar. Yükselti nedeni ile fındığın yetişmediği bu köylerde halkın bir kısmı ormancılık işlerinde çalışırken, bir kısmı da yaylacılıkla bağlantılı olarak hayvancılık ve arıcılık yapmakta, bir kısmı da mısır ve patates yetiştiriciliği gibi tarımsal faaliyetlerle uğraşmaktadır. Bu kuşakta geçmişte orman işleri önemli sayıda işçiyi istihdam ederken, son yıllardaki teknolojik gelişmelerin ormana girmesi ile işgücüne ihtiyaç azalmış, ormanda uzun süreli çalışma imkanı da ortadan kalkmıştır. İşte bu köylerde yaşayan genç insanlar köylerinden kopmadan, ek gelir temin etmek amacıyla mevsimlik göçe katılmaktadırlar. Bunların en önemli uğraşıları Ankara, İstanbul gibi büyük şehirler ile Akdeniz ve Ege kıyılarında yer alan kent ve kasabalarda inşaat işçiliğidir"

"Tüm bu faktörler Ordu ilinden sadece büyük şehirlere değil, başta Batı Avrupa ülkeleri olmak üzere, yurt dışına da çok sayıda kişinin göç etmesine neden olmuştur"

İHA
Yayın Tarihi : 30 Temmuz 2011 Cumartesi 14:00:01
Güncelleme :30 Temmuz 2011 Cumartesi 14:09:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?