Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın geçen ay ilk toplantısını Rize'de yaparak gündeme getirdiği 'Doğu Karadeniz Turizm Odaklı Kalkınma Planı' ile bölgedeki Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Rize ve Artvin illerinin turizm potansiyeli harekete geçirilecek. Büyük kısmı ilk 6 yılda tamamlanacak 15 yıllık mastır plan, bölgeye yılda 1 milyonun üzerinde turist çekmeyi amaçlıyor.

Haftalık Para Dergisi'nin araştırmasına göre, bölgedeki illerde ele alınacak ve geliştirilmesine çalışılacak yatırım konuları şöyle belirlendi:

TRABZON: Bölgenin havalimanına sahip tek ili olmasıyla büyük avantaja sahip. Bölgede tüm turların ortak olarak uğradığı tek yer olan Sümela Manastırı Trabzon'da bulunuyor. Manastırda konaklama tesislerinin kurulması planlanıyor. Sultan Murat Yaylası, Samandıra Yaylası gelişim merkezleri olarak kabul ediliyor. Şolma, Yılantaş, Pazarcık, Araklı, Karadağ turizm merkezleri barındırdıkları yaylalar ve diğer alanlarıyla turizmin gelişebileceği alanlar haline getirilecek. Uzungöl Özel Çevre Koruma Bölgesi,

Altındere Milli Parkı, Vazelon Manastırı, Kuştul Manastırı, Sisdağı Yaylası, Çal Mağarası, Ocaklı Köyü Kilisesi, Sera Gölü, Hamsiköy, Boztepe ve Atatürk Köşkü de turizmde daha etkin kullanılacak. Beşikdüzü, Söğütlü, Pelitli ve Sürmene plajları daha gözde hale getirilecek.

RİZE: Rize, Doğu Karadeniz turlarının son noktası olarak dikkat çekiyor. Bölgeye gelen turların ancak yüzde 8'i sahil yoluyla Artvin istikametine giderken, yüzde 92'si tekrar sahil yolunu kullanarak Trabzon istikametinden geri dönüyor. Ovit Dağı, Ayder Yaylası ve Kaçkar Dağları milli parkı eylem bölgeleri arasında yer alıyor. Ayder dahil 12 yaylanın bulunduğu Rize'de Çamlıhemşin, Zilkale, Çal, Elevit, Hazindak, Sal yaylalarına giden yollar, konaklama tesisleri bu bölgeler içinde yapılması öngörülenler

arasında yer alıyor. Anzer Turizm Merkezi, Andon İçmecesi, İkizdere Kaplıcası, Çağırankaya Yaylası, Pileki Mağarası, Fındıklı ve Çamlıhemşin Konakları gözde turizm destinasyonları olacak.

ORDU: Doğu Karadeniz turunun başlangıç noktası olan Ordu'da turların yüzde 14'ü Fatsa'da, yüzde 14'ü Perşembe'de, yüzde 17'si ise kent merkezinde birer gece konaklama yapıyor. Ordu, deniz güneş turizmine en fazla imkan veren sahil şeridine sahip. Bu nedenle bölgede konaklama tesislerinin yapılması planlanıyor. Bolaman-Ordu arası sahil kesiminin bu anlamda turizme hizmet etmesi amaçlanıyor. Perşembe ve Toygar ile Çambaşı Turizm merkezleri de yeni konaklama tesisleri, kayak pisti, telesiyej tesisi yapımı

için uygun. Çerkezler, Argın Yaylası, Topçam, Keyfalan, Fatsa Elekçi Çayı Vadisi, Ünye Kalesi, Ünye Yaz Konağı Mağarası, Küpkaya Kanyonu, Sarmaşık Kaplıcası ve Gaga Gölü gibi bölgeler turizmde daha etkin kullanılacak. Çevrelerine günübirlik ve uzun süreli konaklama tesisleri yapılacak.

GÜMÜŞHANE: Zengin turizm kaynaklarına sahip olmasına rağmen ilin sadece Trabzon'a komşu olan kuzey kesimi Karadeniz turlarından faydalanabiliyor. Zigana Geçidi ve Karaca Mağarası, bölgeye gelen turların yüzde 41'i tarafından ziyaret ediliyor. Buna karşılık kent merkezini ziyaret yüzde 3 oranında kalıyor. Plana göre, Gümüşhane'de iki önemli eylem bölgesi bulunuyor. Çakırgöl Kayak Merkezi, hem kış hem de yaz aylarında uzun süreli konaklama için merkez haline getirilecek. Bu bölgede uluslararası nitelikte

pistler yapılacak ve konaklama tesisleri inşa edilecek. Süleymaniye Mahallesi ise Doğu Karadeniz'de başka bir örneği olmayan tarih turizmine hizmet edecek şekilde hazırlanacak. Ayrıca Zigana ve Erikbeli turizm merkezleri kurulacak. Karaca Mağarası, Arılı Mağarası, Artabel Yolu ve Artabel Dağı, Torul ve Kürtün barajları, İmera Manastırı, Grom Vadisi kiliseleri, Santa Harabeleri, Taşköprü Yaylası, Tomara Şelalesi, Çakırkaya Kilisesi, Örümcek Ormanları turizmde daha etkin yer alacak. Günübirlik tesisler,

konaklama tesisleri, otoparklar yapılacak.

GİRESUN: Mevcut durumuyla Doğu Karadeniz'de en az konaklanan ikinci il durumunda. Bu bölgeye düzenlenen 37 turun yüzde 8'i Piraziz'de, yüzde 8'i merkezde, yüzde 3'ü ise Şebinkarahisar'da bir gece konaklıyor. Tirebolu ve Şebinkarahisar'da konaklama tesislerin yapılması planlanıyor. Astım hastalığına iyi gelen havasıyla Şebinkarahisar'ın Tamzara Mahallesi, Meryem Ana Manastırı, Dikmetaş Göleti, Taşhanlar, Şebinkarahisar Kalesi, Beyhasan Köyü Etnoğrafya Müzesi, Kılıçkaya Barajı, Asarcık ve Licese

kiliselerinin restore edilmesi ve bu bölgelerde konaklama tesislerinin kurulması planlanıyor. Ayrıca Avutmuş Mahallesi meyvelik alanlarının eko turizme uygun bir ortam oluşması bekleniyor. Kent içinde bulunan küçük göllerin de çevre düzenlemeleriyle turizme kazandırılması bekleniyor. Bulancak, kent merkezi, Uluburun, Yalıköy ve Eynesil plajlarının yoğun kullanımı için düzenlemeler yapılacak. Kümbet Yaylası, Koçkaya Tesisleri, Salon Çayırı, Kümbet, Aymaç ve Uzundere ile bir bütün halinde turizm merkezi

olarak değerlendirilecek. Bu şehirde Bektaş ve Yavuz Kemal Yaylaları Turizm Merkezi, Aksu Turizm Merkezi, Paşa Konağı Yaylası, Giresun Kalesi, Pazarsuyu Çayı Rekreasyon Alanı, Gölyanı Obası ve Kuşköy Islıklı Konuşma Animasyonu turizmde daha etkin yer alacak. Ayrıca Bedrama Kalesi, Eynesil Kalesi, Giresun Adası ve Adnoz Kalesi ziyaret alanları olarak geliştirilecek. Giresun-Gümüşhane sınırında yer alan Akköy 2 projesi kapsamında gerçekleştirilecek olan Aladereçam, Gökçebel ve Yaşmaklı barajlarının

tamamlanmasından sonra oluşacak gölet satıhları da bölgede yeni bir turizm potansiyeli oluşturabilecek.

"BÖLGE KORUNMALI"

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ve Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı Seçim Aydın, Doğu Karadeniz turizme açılırken bölgenin doğal güzelliklerinin korunması gerektiğini vurguladı. TÜROFED olarak geliştirdikleri bazı önerileri ise şöyle sıralıyor:

"TOKİ'nin bu bölgede tesisler yapması öneriliyor. Ancak bunlar çok katlı değil doğaya uygun binalar yapılmalı. Bölge betonlaşmamalı. Bölgede yaşayan insanların turizmle ilgili eğitime tabi tutulması da şart. Ordu ile Giresun arasında bir havaalanı yapılması gerekiyor. Bölgede kuruvaziyer turizmine geçilebilir. Trabzon bunun için uygun. Güzel bir mastır planla ciddi yatırımcılar bölgeye gider. Yayla turizmi çerçevesinde ev pansiyonculuğu geliştirilebilir. Yöresel yemekleri öne çıkaracak turizm

faaliyetleri geliştirilmesi de başarılı sonuçlar doğurur."