4
Mayıs
2024
Cumartesi
ORDU

Havadan fındık uyarısı

Hükümetin, fındık sorununun çözümü için bulduğu ’TMO alımı’ formülü TZOB’u memnun etmedi. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, TMO’nun 15 Eylül’den itibaren piyasaya girmesinin fındık piyasasında istikrar sağlamayacağını belirterek, 15 Eylül’e kadar piyasaya fındık arzını yavaşlatmak için gerekirse köy köy dolaşacaklarını, uçakla bildiri dağıtarak çiftçiyi uyaracaklarını söyledi.

TÜRKİYE Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, TMO’nun 15 Eylül’den itibaren piyasaya girmesinin fındık piyasasında istikrar sağlamayacağını, üreticilerin önlerini daha net görebilmeleri için fındık fiyatlarının sezon açılmadan ilan edilmesi gerektiğini belirtti. Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, fındık ürününün yarısının 15 Eylül’e kadar piyasaya çıkacağına işaret ederek, bu durumun "üreticiyi tüccarın insafına bırakmak" anlamına geldiğini kaydetti.

KÖY KÖY DOLAŞIRIZ: TZOB olarak, 15 Eylül’e kadar piyasaya fındık arzını yavaşlatmak için gerekirse köy köy dolaşacaklarını, uçakla bildiri dağıtarak çiftçiyi uyandıracaklarını belirten Bayraktar, açıklamasında, "Fındığımızı ucuza satmayacağız, 8 milyon insanımızın ekmeğini Avrupalı’ya yedirmeyeceğiz" görüşüne yer verdi. Bayraktar, üreticinin mağdur olmaması için, TMO’nun alım fiyatının ve miktarının ne olacağı, üreticiye hangi şartlarda ödeme yapılacağı, alınan ürünün nasıl değerlendirileceği, kaynağın nereden bulunacağı konularına bir an önce açıklık getirilmesini istedi.

BERLUSCONİ MEMNUN OLMUŞTUR: Alivre bağlantılar yapan tüccarın 15 Eylül’e kadar verecekleri fiyatlar ile fındık piyasasından ihtiyaçları miktarda ürün alacağını ve düşük fiyattan ihraç edeceğini öne süren Bayraktar, açıklamasında şöyle devam etti: "Hükümetin bu kararından, alivreciler, ithalatçı firmalar ve İtalya eski Başbakanı Berlusconi memnun olmuştur. TMO ile Fiskobirlik arasında bir anlaşma yapılmasına, Fiskobirlik ile görüşülmeden nasıl karar verildi. Fiskobirlik depolarını vermediği taktirde TMO bu fındığı nasıl alacak ve nerede depolayacaktır. Biz bu konuda hükümetin Fiskobirlik’e muhtaç olduğunu ifade ederek arabuluculuk teklif etmiştik. (Hükümet Fiskobirlik olmadan müdahale alımı yapamaz) demiştik. Haklı çıktık. Fiskobirlik (evet) demezse, hükümet fındık alımı yapamaz. Türk çiftçisi uyanmıştır. Sekiz milyon insanımızın ekmeğini Avrupalıya yedirmeyeceğiz. Fındıkta ve diğer ürünlerde tüccarın ve Avrupalının bizi sömürmesine engel olacağız. Milli ürününü koruyamayan hükümet olur mu?"

ÇOK KÖTÜ BİR DURUM: Trabzon Ziraat Odası Başkanı Orhan Özdemir, hükümetin fındığı almasının güzel, ancak fiyatı belirlememesinin üretici açısından "çok kötü bir durum" olduğunu söyledi. Özdemir, fındıkta yaşanan sorunların halen çözülemediği belirterek, "Fındık toplanmaya başlandı. Ekonomik sıkıntı içinde olan üretici, fındığı bekletmeden bir hafta içinde pazara indirecektir" dedi. Fındığını toplatmaya başlayan üreticinin, fındık fiyatının ne olacağını bilemediği için sıkıntı içinde olduğunu ifade eden Özdemir, şunları kaydetti: "Hükümetin fındığı alması güzel, ancak fiyatı belirlememesi üretici açısından çok kötü bir durum. Üretici fındığını toplayan işçiye ne kadar ödeme yapacağını bilemiyor, çünkü üründen ne kadar kazanacağını bilmiyor. Fiyat beklenenden daha az olursa üretici, bırakın alacağı para ile geçinmeyi, belki de işçilerin parasını ödeyemeyecektir. Üretici, yeni bir belirsizlik ortamı içine girmiştir." 


Oktay Ekşi'nin konu ile ilgili yorumu

Fındıkta son perde...


MADEM bu noktaya gelecektiniz... Onbinlerce fındık üreticisini neden ayağa kaldırdınız? Milyonlarca insanı üzdünüz...

Bizzat Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında oluşturulan bir kurul, bilindiği gibi bu yıl devletin fındık alımı yapmasını ve bu görevin Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) verilmesini karara bağladı.

Haberin iyi tarafı, yılbaşından beri fındık üreticisine ve onu korumakla görevli Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’ne (Fiskobirlik) dargın olan hükümetin bu yanlıştan dönmüş olması.

Dargınlığın nedeni de Fiskobirlik yönetiminin bugünkü iktidarın istediği isimlerden oluşmaması, yani kendi adaylarının seçimi kazanamaması idi.

Meselenin o tarafını artık bırakalım. Çünkü 12 Eylül’de Fiskobirlik yönetimi yeniden seçilecek. Belki o zaman hükümetin yüzü güler.

Bugünkü mesele TMO’nun bu görevi nasıl yapacağı ve bunun üreticiyi koruma yönünden alınan kararın anlamının ne olduğu?

Anlaşılan o ki görevi fiilen TMO değil, Fiskobirlik yapacak. Çünkü TMO’nun bu konuda ne deneyimi, ne yetişmiş elemanı, ne örgütü, ne deposu, ne de gerekli ekipmanı var. O nedenle TMO ile Fiskobirlik bir protokol imzalayacak. Herhalde belirli bir ücret karşılığında Fiskobirlik tüm bu işleri yapmayı üstlenecek.

Demek ki burada ayrı -ve yeni- bir masraf kapısı açılacak. Oysa hükümet Fiskobirlik’e sahip çıksaydı buna gerek olmayacaktı.

Hükümet, TMO’nun bu görevi yapması için ona para bulacak. Ancak bütçede buna ayrılacak para yok. Uluslararası Para Fonu öyle karşılıksız harcamaya izin vermiyor. O zaman geriye kredi bulmak kalıyor.

Yerli bankaların Fiskobirlik’e vermediğini TMO’ya vermesi, "hükümet baskısı yüzünden bize kredi verilmedi" diyen Fiskobirlik’i haklı duruma getirir. O nedenle tek çare yurtdışındaki bankalardan kredi almaya kalıyor.

O zaman da "hükümet bunu yapabiliyor idiyse, daha önce neden yapmadı?" sorusu yanıtsız kalıyor.

Bir başka nokta da şu:

Geçen yıl Fiskobirlik (sonra çok eleştirilen) yüksek fiyatı 22 Ağustos tarihinde açıklamıştı. Oysa hükümet önceki gün "TMO’nun alımlara 15 Eylül tarihinde" yani piyasa açıldıktan yaklaşık 1 ay sonra başlamasını kararlaştırdı.

Yıllardan beri Fiskobirlik’in sezonun daha başında fiyat açıklamasının nedeni, üreticinin elindeki malı tüccarın istediği kadar düşük fiyattan satmak zorunda kalmasını önlemekti. Oysa şimdi alınan karar, bunun tam aksini amaçlamış olmadı mı? Nitekim konunun uzmanları, "Yeni mahsul fındığın yaklaşık yüzde 40’ı o tarihe kadar zaten piyasaya sürülmüş olur" diyor.

Görüldüğü gibi iktidardakiler fındık üreticisine sırtlarını dönme şansı olmadığını anladılar.

Bir de doğru yerden bilgi almayı öğrenirlerse sağlıklı sonuca ulaşabilirler. Lakin onun için kimin kendi çıkarı için konuştuğunu, kimin genel çıkarları koruduğunu anlayacak kadar sabırlı ve dikkatli olmaları gerekiyor.
Hürriyet
Yayın Tarihi : 10 Ağustos 2006 Perşembe 10:22:57


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?