3
Mayıs
2024
Cuma
ORDU

Önce dil sonra düşünce kirleniyor

ÖNCE DİL SONRA DÜŞÜNCE KİRLENİYOR

Lefke Avrupa Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Nazım Muradov, dilin kirlenmesiyle beraber düşüncenin de kirlendiğini böyle gitmesi halinde çocukların rüyalarını dahi yabancı dille göreceğini söyledi.

Ordu Kültür Derneği ve Ordu Üniversitesi (ODÜ) Türkçe Kulübü'nün işbirliğiyle 'Küreselleşme ve Türk Dünyasında Dil Kirliliği' konulu konferans düzenlendi. Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu (OBKT) Salonu'nda gerçekleşen konferansa Azeri öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Nazım Muradov konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasına küreselleşme ve dil kirliliğinin tanımını yaparak başlayan Yrd. Doç. Dr. Muradov, çeşitli bilim adamlarının bu konulardaki görüşlerine yer verdi. Günümüzde kitle iletişim araçlarına sahip

olanlarının küreselleşme sürecinde kontrolü elinde tutacağını belirten Muradov, "Küreselleşmenin temelinde ekonomik yapılanma vardır. Piyasalar artık devletlerden daha güçlüdür. Milli devletlerinin ortadan kaldırılmaya çalışılması küreselleşmenin siyasi bir tarafıdır. Kültürel tarafında ise ulusların kültür üreten kurumları yani dillerinin arka plana itilmesi yatmaktadır" dedi.

İletişim araçlarının gelişmesiyle ortak dil kavramının ortaya çıktığını hiç farkında varılamadan milli dillerin arka plana itildiğini belirten Muradov, "Dünya nüfusunun yüzde 75'i farklı dil konuşuyor. Bugün dünyada 6.5 milyar insanın 4.5 milyarı farklı dillidir. Çok dilli olmak çok düşüncedir. Dil düşüncenin ifade aracıdır. Hem de düşüncenin temelidir. Dil kirliliğiyle düşünce kirliliğini de ortaya çıkıyor. Bir dile başka dile ait eklerinin bulunması çok tehlikelidir. Bunlar dilimizi kirletiyor. Ancak

Türkçe'nin matematiksel ve muhafazakar bir dil olması şimdilerde sadece kirliliğine neden olmuştur. Ancak dilimizi toprağımızı korur gibi korumalıyız. Eğitim bir beyin özgürleştirme işi ise milli eğitimin buna eğilmesi gerekiyor" diye konuştu.

 

"DİL KİRLİLİĞİ ESPRİ ANLAYIŞINI DEĞİŞTİRDİ"

Türkiye'nin küreselleşmeye en fazla maruz kalan ülkelerin başında geldiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Nazım Muradov, "Türkiye gücünü geçmişinden, değerlerinden, dilinden ve topraklarından almaktadır. Bu güçleriyle kendini korumaktadır. Türkiye dışındaki Türk dünyasında durum çok farklıdır. Yabancı diziler dilimizi kirletiyor. Mesela 'beni sevdiğine emin misin, Benimle çıkar mısın' cümleleri Türkçe değildir. Bu cümleden Rusça'dan tercüme edilmiştir. Yine 'Kardan adam, noel baba, aman tanrım, kendine iyi

bak bebek, son kararın mı' bunların hepsi dil kirliliğine örnektir. Dille başka dile ait unsurların bulunması çok tehlikeli değildir. Ancak düşünce kirliliği çok daha tehlikelidir. Bu kirlilik öyle bir duruma geldi ki espri anlayışımız değişti. Bu nedenle düşünce kirliliğini önlememiz gerekiyor. Bunun için eğitimin milli olması gerekiyor" şeklinde konuştu.

 

"KÜÇÜK YAŞTA YABANCI DİL TEHLİKELİDİR"

Küçük yaştaki çocuklara daha eğitimin başında yabancı dilde eğitim verilmesine devam edilmesi halinde rüyaların dahi başka dilde görüleceğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Muradov şöyle konuştu:

"Bana göre eğitim süreli ya da kesintili olabilir. Zorunlu 8 yıl ya da 11 yıl tartışmalarından çok önemli olan kaliteli ve milli olmasına dikkat edilmelidir. Ancak bu şekilde dil kirliliğinin önüne geçilebilir. Küçük yaşta başlayan yabancı dille eğitim çok tehlikelidir. Eğitim milli olmalıdır. Bu şekilde devam ederse çocuklarımız rüyalarını dahi yabancı dille görecektir: Espri anlayışları değişecek. Yabancıların güldüklerine gülecek onların ağladıklarına ağlayacak."

ÖNCE DİL SONRA DÜŞÜNCE KİRLENİYOR
İHA
Yayın Tarihi : 20 Nisan 2010 Salı 11:00:00
Güncelleme :20 Nisan 2010 Salı 15:39:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?