6
Mayıs
2024
Pazertesi
ORDU

ORGİAD'tan krizden çıkış yolları

Ordu Genç İş Adamları Derneği (ORGİAD), ABD ve Avrupa'yı sarsan ekonomik krizin etkilerinin Türkiye'de 2009 yılı ilk aylarından itibaren hissedilmeye başlanacağını, özellikle Ordu ili ekonomisinin bundan çok etkileneceğini belirterek, krizden çıkış yolları konusunda uyarılarda bulundu.

ORGİAD Başkanı Ayhan Kaymaz imzasıyla hazırlanan ve ilin mülki amirlerinden sivil toplum kuruluşlarına kadar büyük bir kesime gönderilen raporda, Ordu ilinin ekonomik krize karşı gelir getirmeyen fındık ürünü ile baş başa bırakıldığına dikkat çekti.

Fındığa ek olarak diğer sektörlerde yeni yatırım açılımlarının yapılamadığı belirtilen raporda, il ekonomisinin kendi içine kapandığı ve sadece fındıktan beslenen bir il durumuna getirildiği vurgulandı. Fındığa endeksli piyasanın, fiyatların düşmesiyle beraber canlılığını kaybettiği ve işlerin durma noktasına geldiği belirtilen raporda, şu görüşlere yer verildi: "Halkımız, esnaflarımız ve iş adamlarımız özellikle ticari krediler, çek ve senet ödemeleri, tüketici kredileri, kredi kartları, konut ve otomobil kredileri ödemeleri nedeniyle krizle hazırlıksız olarak karşı karşıya kalmışlardır. Ordu piyasası resesyon dediğimiz bir daralmayla karşı karşıyadır. Nakit akışı durmuştur. İlimiz ve bölgemiz üretimin, üretim maliyetlerinin, göçün ve işsizliğin en yoğun yaşandığı bir bölgedir. İlimiz ve bölgemiz ekonomisinde küresel krizin yanı sıra yerel anlamda özellikle fındık fiyatlarının düşük olması nedeniyle bir ekonomik daralma söz konusudur. Piyasalarda ciddi bir durgunluk vardır. Ordu ekonomisi, sadece fındıktan gelir sağlayan bir yapıya sahiptir. Ordu ekonomi piyasasında özellikle küçük ölçekli üretim yapan firmalarımız ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren esnaflarımızın kepenk kapatmaya başladığını, üretimlerin durduğunu ve fabrikaların satılığa çıkarıldığını görmekteyiz. Ayakta kalabilen firmalarımız, teşvik sisteminin sağlamış olduğu indirimler sayesinde ayakta durmayı başarabilmektedir. Ordu'da bazı şirketlerin ve esnaflarımızın iflas ederek işyerlerini kapattıkları, iflasın eşiğine gelen firmaların ise çok olduğunu açıkça görmekteyiz. İstihdam kaybı krizin en büyük yansımalarından bir tanesi olacaktır. Büyük bir göç yaşayan ve işsizliğin çok olduğu Ordu'da bu anlamda ciddi sosyal yaralar açacak ve neticeleri de ayrı bir kriz meydana getirecektir. İç piyasa canlanmadan bu krizi atlatmak mümkün değildir. İnsanlarımızın iç piyasada yaklaşık iki ay önce tüketimi sınırlandırdığını görmekteyiz. Hükümet açıklayacağı pakette reel sektöre gerçek anlamda destek olacak paketleri açıklamalıdır. Kriz ortamında reel sektörü ayakta tutacak açılımları yapmamız gerekiyor."

KRİZDEN ÇIKIŞ YOLLARI
Yaşanan krize karşı 'yerel ekonomiyi' korumak için bir kriz paketinin devre koyulması gerektiği vurgulanan raporda, şu önerilere yer verildi: " - Özellikle tekstil ve otomobil sektöründe başlayan, hızla diğer sektörlere ve özellikle küçük ölçekli şirketlere ve esnaflarımıza yayılmaya devam eden kriz için, gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi, esnaflarımızı ve iş adamlarımızı kurtaracak kurtarma paketleri acilen devreye sokulmalıdır.

Herhangi bir kredi ödemesinden dolayı zor durumda olan halkımızı, ticari krediler, çek ve senetlerden dolayı ödeme zorluğu çeken iş adamlarımız için bir kontrol ve kurtarma mekanizması hayata geçirilmelidir. Haciz işlemleri, yazılan çek ve senet protestoları, zor durumda olan insanlarımızın kredileri, çek ve senetleri kontrol altına alınmalıdır.Mevduat garantisi 100 bin YTL'ye çıkarılmalıdır.

Ekonominin ve iç piyasanın canlanması için halkın gelir düzeyinin yükseltilmesi gerekir. Kamu çalışanlarının, emeklilerin, işçilerin, dar ve sabit gelirlilerinin maaşlarına zam yapılarak piyasaların canlanması sağlanmalıdır. Çünkü toplumun her kesimi birbirine zincirle bağlıdır. Kazanamayan, para harcayamaz. Paranın harcanmadığı bir piyasada da üretim ve istihdam olmayacaktır. Halkımızın nefes alması muhakkak sağlanmalıdır.

TMO ve FİSKOBİRLİK tarafından fındık üreticilerin ve diğer üreticilerin alacakları bir an önce ödenmelidir. Geçmişe yönelik bütün ödemeler de üreticilere ödenmelidir. Fındığını, buğdayını, arpasını, ayçiçeğini satan çiftçilerimize ödenmesi gereken 600 milyon YTL lik destekleme primleri ödenmelidir. Üreticiye destekleme primleri ve tüm ödemeler ödenirse, bu para doğrudan piyasaya girecektir.

İmalatçı KOBİ'lere yönelik çıkarılan 350 milyon YTL lik cansuyu paketini olumlu ama geç kalınmış bir paket olarak değerlendiriyoruz. Bu tür destek paketlerinin krizin ilk işaretinin verildiği zamanda açıklanması gerektiğini özellikle belirtmek istiyoruz. Bu paket açıklanana kadar bazı firmaların gerek Ordu'da gerekse Türkiye'de kapandığını ve dolayısıyla bu paketten faydalanamadığı açıkça ortadadır.

Yıl sonunda bitecek olan "Teşvik Sistemi" uzatılmalıdır. Uygulanan teşvik yasası bölgemizde gerek istihdam, gerekse işveren yönünden hayati derecede önem taşımaktadır. Bugün SSK primlerinde, diğer vergilerde ve enerjide giderler ciddi olarak yüksektir. Teşvik Sistemi bu anlamda ciddi indirimler sağlamaktadır. Yıl sonu itibariyle bu uygulamanın kaldırılmasının planlanması, ağır ve büyük sanayi teşekküllerinin son derece sınırlı olduğu Ordu'ya ve bölgemize en büyük darbe olacaktır. Ayrıca Ordu'da üretime dönük yeni girişimlerin de önünü doğrudan kesmek anlamına da gelecektir. Teşvik sistemi yılsonunda kaldırıldığı takdirde, zaten zor durumda olan Ordu ekonomisi daha da zor durumda kalacak ve daha ağır bir sarsıntı geçirecektir. İç piyasada hareketliliği başlatmak için KDV oranlarında indirim yapılması gerekir. Halkımızın temel ihtiyaçlardaki dolaylı vergi yükü azaltılmalıdır.
Ekonomiyi canlandırıcı önlem olarak faiz oranları azaltılmalı, işletme kredisi üretim ve istihdam şartı, uzun vadeye yayılmış bir biçimde uygulanmalıdır.

Reel sektörün Bağ-Kur ve SSK primleri konusunda prim ödeme desteği verilmelidir.
Asgari ücret bir ailenin geçimini sağlayacak şekilde, yeniden belirlenmeli ve her şeyden önce vergi dışı bırakılmalıdır. Elektrik ve doğalgaza yapılan zamlar hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkilemektedir. Doğal gaz ve elektrik zamları geri alınmalı, elektrik ve doğalgaza yeni zam yapılmamalıdır.

Yaşanan ekonomik krizden çıkış sürecinde, ekonomik daralmanın ve işsizliğin asgari düzeyde tutulabilmesi için yeni bir ekonomik politika uygulanmalıdır. İhracatçı sanayicimizi desteklemek açısından Eximbank'ın kaynakları arttırılmalıdır.
Kriz sürecinde hükümet, hiçbir kesimi dışarıda bırakmayan bütüncül politikalar izlemeli, özel sektörü (reel sektörü) desteklerken istihdamı genişletecek projelere öncelik vermelidir.

Sanayide üretimi teşvik edecek bir politika geliştirilerek, yerli katma değer oranını artıracak teşvik politikaları geliştirilmeli, dışa bağımlılık ve ithalata dayalı büyümenin yarattığı sorunlara karşı yeni bir politika olarak benimsenmelidir. Hükümet havaalanı ve liman gibi kamusal yatırımlarını, kriz ortamı diye askıya almamalı, tam aksine bu kriz ortamında bu tür yatırımları hızlandırarak hayata geçirmelidir."

iha
Yayın Tarihi : 1 Aralık 2008 Pazartesi 14:52:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mehmet yılmaz IP: 88.234.89.xxx Tarih : 1.12.2008 17:05:16

sayın başkan kaymaz samimi anlatmış;ama kendiside ordu lu olarak güzel ordu nun her zaman kaderine terk edildiğini bilir.Ben İstanbul da bir ordu lu olarak dışardan bunu daha iyi izliyorum.hem biliyormusunuz ordu lular dışarda bile birlik ve beraberlik içinde değiller.ordu ya ekonomik ve sosyal manada her türlü devlet desteğinin acilen yapılması gerekir.Ordu insanı neşeli ve çalışkandır.sanat ve meslek sahibi olmaları sağlanırsa kendi yollarını çizerler .saygılar