Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı, "şekersiz bal" şeklinde reklamı yapılarak satılmaya çalışılan ve tamamen tüketiciyi yanıltmaya yönelik ticari aldatmaların önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'de tüketicinin pahalı bal satın alma mağduru olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı, baldaki standartlar, kalite kavramı ve dünya bal piyasası konularında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Piyasada çok yaygın şekilde tüketiciyi kandırarak bal satışı yapıldığını belirten Yrd.Doç. Sıralı, "Bal zaten fruktoz yüzde 38-41, glikoz yüzde 31-41, sakkaroz yüzde 1-2, maltoz yüzde 7-9 ve diğer şekerlerden yüzde 2 oluşmaktadır.

Oysa yüzde 80 oranında şeker içeren balın o şekilde satılmasının ardında yatan
gerçek ya da anlatılmak istenen şey bal üretiminde şeker kullanılmadığının ifadesidir. Oysa piyasada denetimden yoksun birçok üründe olduğu gibi bu tür tüketiciyi yanıltıcı ibarelerin kullanılması balın o özellikte veya standartta olduğu anlamını hiçbir zaman taşımamaktadır" dedi.

Türkiye'de hijyenik olmayan ve ihraç edilemeyen balların iç piyasada yüksek fiyattan satıldığını ve bunun da üreticinin işine geldiğini savunan Yrd. Doç. Sıralı şöyle konuştu:
"Dünya bal piyasasında 1 kg bal fiyatı 1.5 dolardır. Dünya bal piyasasına hakim olan ve uluslararası geçerliliğe sahip laboratuar analizlerine (C-13 Testi) göre 1 dolardan dünyaya bal satan Çin bu ticaretin baş aktörüdür. Fakat ülkemiz, balımızın hijyenik olmaması ve C-13 Karbon testinden geçememesi nedeniyle 2000'li yılların başından beri maalesef hiçbir ülkeye bal satamamaktadır. Bu durum balı zaten pahalı üretip iç piyasada oldukça pahalıya satan birçok üreticinin de işine gelmektedir.

Oysa komşumuz olan ve yaşam standartları bize göre oldukça yüksek Avrupa Birliği üyesi Yunanistan'da kekik balı 13 Euro, çam balı ise 5 Euro'dan perakende olarak satılmaktadır. Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Kosova ve Sırbistan gibi Balkan ülkelerinde bal fiyatı bizim paramızla 5 YTL civarındadır. Ülkemiz piyasasındaki bal fiyatları oldukça farklı olup, tüketici resmen pahalı fiyattan bal satın alma mağdurudur."

Balda kalite kavramının oluşturulmasının yanı sıra ülke çapında tüketicilerin güvenini sağlayacak bal fiyatına ilişkin gerçekçi politikaların oluşturulması gerektiğini ifade eden Sıralı, "Bu nedenle konuya ilişkin yasal düzenlemelerin ve fiyat standardının bir an önce uygulamaya konması gerekmektedir. Devletimizin yetkili organları, firmalar ve arıcı birlikleri bal fiyatı tespiti konusunda arıcılarımızı ve tüketicilerimizi koruyucu politika izlemelidir. Arıcılık ürünlerinin bilinçli bir şekilde tüketimi
konusunda tüketicilere ve üreticilere aktarılması gereken öncelikli konunun eğitim olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır. Bunun başarılabilmesi ise hiç kuşkusuz akılcı ve süreklilik gösteren bilgilendirme yöntemlerinin uygulamaya konulması ile mümkündür" diye konuştu.

Arıcılık sektörünün tüm taraflarının bir araya gelerek işbirliği içerisinde çıkış yolu araması gerektiğini dile getiren Yrd. Doç. Recep Sıralı, sözlerini şöyle tamamladı: "Tarım kuruluşları, arıcı birlikleri, bal firmaları ve tüketici dernekleri bu konuda mutlaka yoğun işbirliği içerisinde olmak zorundadır. Yeryüzünün sayılı arıcılık ülkelerinden biri olan Türkiye'de, hem kendi insanımıza hem de dış ülkelere kaliteli bal sunulmasını sağlamamız konusunda eğitimden başka çıkış yolu görülmemektedir."

İha

Yayın Tarihi : 17 Ekim 2008 Cuma 15:11:14