Güzel şehrimizde çevremize baktığımız zaman herşeyin bizler için yapıldığını göreceksiniz. Bizler için yapılan her şeye sahip çıkmak da insanlık görevimizdir. İlle de devleti bir şeyleri koruyacak diye beklememiz de en büyük yanlış olur.
Ticaretle uğraşan firmaların, dolmuş duraklarına yapmış oldukları, reklam amaçlı da olsa, insanların kötü hava koşullarında altına sığındıkları araç bekleme duraklarından bahsediyorum. Allah yapandan da yaptırandan da razı olsun. Ben bile çoğu kez araç beklerken yağmura yakalanmış ve bu duraklara sığınmışımdır.
Ama bir gün bir bakıyorsunuz o "kırılmaz" dediğimiz camların her yerinde kocaman ayak izleri ve kırılan camlar...
Be kendini kaybetmiş densizler! Ne istersiniz bu durak camlarından?
Yaşlılar, çocuklar, öğrenciler yani herkes bu durakları kullanıyor. Bir bakıyorsunuz yaşlı bir nine ayakta duramadığından oturmuş.
Yağmurda onlarca insan ıslanmamak için bu durakları kullanıyorlar.
Ama o da ne! Densizin biri ne oturulacak yer bırakmış, ne de cam çerçeve...
Öncelikle Allah onları ıslah etsin... Ordululara burada bir görev düşüyor. O da bu zarar ziyana yol açan insanları hiç zaman kaybettirmeden belediyeye veya polise bildirmek...
Saygılarımla....
umit_sener@yahoo.om