17
Mayıs
2024
Cuma
KABADÜZ - ORDU

Bu kaldırımlar kimin?

Bu sorunun cevabını çoğu kez kendime, bazen etrafımdaki insanlara sormuşumdur; Ama cevabını henüz öğrenemedim. Eğer siz biliyorsanız bana lütfen yazın. Pay edemedik şu kaldırımları. Hani birinin malı olsa "Geçmeyiz arkadaş başkasının toprağından" diyeceğiz. Kimin olduğu da belli değil. Ama bir gün bu kaldırımların ortasında tel görürseniz, bilin ki o teli ben çekmişimdir.
 
Hayatta bilinmeyenli bir denklem gibi hep önüme çıkıyor bu kaldırımlar.  Diyeceksiniz "Bu da nerden çıktı? Hadi canım sen de, başka problem mi kalmadı!" Ama bu problem benim ve benim gibi Orduluların meselesi.
 
Neden mi? Her şey kaldırımlarda yürümeye çalışmamla gelişti. Tam kaldırımda yürümeye başlarsın, karşına bir esnafın sülaleden kalma harman gibi yayılmış bakkallara, marketlere veya dükkanlara sığmayan taşan malları, ya seyyar satıcıların arabası, ya da  kaldırımı kesmiş 3-5 kişi pervasızca laflıyor.
 
Ya o dört ayaklı arabaları süren iki ayaklılara ne demeli peki. Kocaman yol ve park alanları yetmezken, gel sen kaldırıma çık bir de park et. Babadan kalma miras yeri. Kime ne diyeceksin? Ondan sonra "dartt" diye bir korna sesi.. eee ne var kardeşim… "Kaldırımdan yürüsene. Yolda ne işin var?" Hadi bakalım git gidebilirsen bu kaldırımlardan. Hayır bi karar verilse de bu kaldırımların kime ait olduğuna, biz de iki ara bir derede kalmasak..
Ümit Şener
Yayın Tarihi : 16 Aralık 2004 Perşembe 14:19:53
Güncelleme :2 Mart 2005 Çarşamba 12:52:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?