Diyeceksiniz: "Arkadaş başka mesele kalmadı mı?" Hala kaldırım muhabbeti yapıyoruz. Evet bana göre kalmadı. Eğer herkes toplumun bir yarasına merhem olsaydı, bugün bu halde olmazdık.
Daha kaldırımın sağından mı yoksa solunda mı yürüneceğini bilmeyen veya aldırmayan bir toplumuz.
Daha bu hafta sonu İmamhatipten meydana kadar bi ineyim dedim. İnmez olaydım. Kaldırımlara kimseye aldırış bile etmeden park eden araçlar mı? Yayalarımızın gidiş gelişlerde birbirlerine çarparak ilerlemesi mi? Daha hangi tarafdan yürüneceğinini bilmeyen, yol ortası muhabbeti yapan 3-5 kişi pervasıza mı? Bir karmaşa bir karmaşa...
Bu karmaşanın ortasında kaldırımlara yığılmış kum kümelerinden ve dükkanlardaki rafları değil de kaldırımları raf diye kullananlara diyecek hiçbir şeyim yok. Hele sahilden gelirken alt geçide 30 metre kala iki yolun arasındaki telleri keserek yaya kaldırımı haline gelen yoldan bahsetmek bile istemiyorum.
Üst geçit yok, alt geçit diye naralar atarken iyi ama yapılan alt geçidi kullanmayıp, transit ana yolu yaya kaldırımı yaparak çok tehlikeli bir biçimde yayaların geçmesi bizlere hiç yakışmıyor.
Otuz metre gitse, alt geçit orada tüm ihtişamı ile duruyor ama biz neyse canım sıkıldı şimdi. Bir kaza daha görmek ve duymak istemiyoruz artık. Büyükler geçince elbette çocukları da dahil bütün insanlar karşıdan karşıya geçiyor bu iki dar telin arasından. Can pazarı yaşanıyor. İki yolun arasındaki bu telleri kesenleri ALLAH ISLAH ETSİN emi...
Saygılarımla....
umit_sener@yahoo.com