19
Mayıs
2024
Pazar
SAMSUN

AB yolunda sığırcılık

AB yolundaki Türkiye'de sığır yetiştiriciliğinin bugünkü yapısıyla gelecekte tüketici taleplerini karşılamasının mümkün olmadığını  bir değişimin zorunlu olduğunu söyledi.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulanan, Samsun Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Müdürü Veteriner Hekim Ercan Candan, Türkiye'nin AB'ye üye olması halinde bu ülkelerin süt ve et açık pazarı haline dönüşeceğini, bunu önlemek amacıyla sığır yetiştiriciliğinin radikal bir değişime uğramasının zorunlu olduğunu açıklayan Ercan Candan, bu amaçla yapılması gerekenleri ise 18 maddeyle şöyle sıraladı:

"- Islah programları mevcut ırkların genetik ıslahını sağlamak amacıyla, gelişmiş ülkelerde uygulanmakta olan ıslah programları düzeyine çıkartılmalıdır.

- Islah programları kapsamında soy kütüğü ve verim kontrolleri çalışmaları yaygınlaştırılmalıdır. Bugün Samsun'da soy kütüğüne kayıtlı olup verim kontrolleri yapılan inek mevcudunun (4 bin 65) ön soy kütüğünde kayıtlı toplam inek mevcuduna (50 bin 354) oranı yüzde 8 düzeyindedir. Kayıtlı sığır oranını, gelişmiş batılı ülkelerden örneğin Almanya'daki yüzde 78 düzeyine çıkaracak önlemler alınmalıdır. İnek mevcudu ne kadar kayıt altına alınırsa ıslah programları o kadar çok başarılı olur, işletmeler ekonomik açıdan planlanabilir ve ülkesel programlar hazırlanabilir.

- Genetik ıslah programlarının en önemli araçlarından olan yapay tohumlama çalışmalarında denenmiş boğaların spermalarından yararlanma esas alınmalıdır. Spermaları kullanılacak boğaların yurtiçinde uygulanan ıslah programlarında yetiştirilmiş olmasına özel önem verilmeli; sperma ithalatı, ıslah programlarının ihtiyacına göre ve zorunlu kalınması durumunda yapılmalı; ithalat yetkisi ve sorumluluğu ıslah programlarını yürüten yetiştirici birliklerine ait olmalıdır.

- Bugüne kadar yapılan genetik ıslah çalışmalarıyla oluşturulan kültür ırkı ve melez sığır popülasyonu yurtiçi damızlık gereksinimini karşılayacak düzeye erişmiştir. Islah programlarının uygulanması ve bu kapsamda etkin bir damızlık pazarlama organizasyonunun sağlanması gebe düve ithalatının yapılması için öne sürülebilecek gerekçeleri ortadan kaldırmıştır.

- Genetik ıslah programlarının başarılı olabilmesi için ekonomik ölçekteki işletmelerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması şarttır. Bugün ortalama 1-2 baş inek olan sürülerle ıslah çalışmalarını yürütmek ve buradan üretim ve verim artışı beklemek gerçekçi değildir. Bu nedenle, bölgesel koşullara uygun ekonomik ölçekli işletme sayısının arttırılmasına yönelik politikalar uygulanmalıdır. Ekonomik ölçekli işletmelerin sayılarının artması, yetiştiriciliğin ve besiciliğin ekonomik açıdan cazip olmasına bağlıdır. Ekonomik olmadığı sürece işletmelerin büyümesi ve sığır yetiştiriciliğinin geliştirilmesi mümkün değildir.

- Yetiştiriciliğin çekici olması, öncelikle temel girdi ve çıktı fiyatları arasında yetiştiricilik lehine bir dengenin olması ve fiyatların istikrarlı olmasına bağlıdır.

- Temel girdi ve ürün fiyatlarında denge ve istikrarın sağlanması için girdi üreticileri, yetiştirici örgütleri ve ürün işleyen/pazarlayan kesimler arasında işbirliği ve uyum sağlayacak bir üst örgütün kurulması ve işletilmesi gereklidir. İlgili kamu örgütleri de bu örgüt içinde temsil edilmelidir.

- Gelişmiş ülkelerde kişi başına yıllık 80 kg et, 350 litre süt tüketilirken; bu değerler ülkemiz için 19 kg et, 170 litre süt şeklindedir. Yine gelişmiş ülkelerde günlük protein tüketiminin yüzde 59.2'si, gelişmekte olan ülkelerde ise ancak yüzde 12.8'i hayvansal gıdalardır. Ülkemizdeki hayvansal protein tüketimi ise gelişmiş ülkelerin 1/3'ü düzeyindedir. Halkımızın dengeli beslenebilmesi için Türkiye ortalaması itibariyle et tüketiminin yüzde 50, süt ve mamullerinin tüketiminin ise yüzde 100 arttırılması gereklidir. Hayvansal gıdaların tüketimini özendirici çalışmalar yapılarak toplum bu konuda bilinçlendirilmelidir.

- Ekonomik ölçekli işletmelerin gelişmesi sonucunda küçük ölçekli işletmelerin hızla yetiştiricilikten vazgeçebileceği dikkate alınmalı ve bu şekilde ortaya çıkabilecek işsizlerin başka alanlarda istihdam edilmeleri için önlem alınmalıdır.

- Miktar ve kalite bakımından kaba yem üretimini yeterli seviyeye getirecek programlara ağırlık verilmeli; ticari karma yem üretiminde standardizasyon çalışmalarına önem verilmelidir.
- Salgın ve paraziter hastalıklarla ayak ve meme sorunlarına yönelik mücadele programları etkinleştirilmelidir.

- Entansif yetiştiricilik daha fazla olan kıyı kesimleriyle büyük kentler etrafında süt sığırcılığı; ekstansif koşullara sahip bölgelerde ise et üretimi ağırlıklı yetiştiricilik desteklenmelidir.
- Uygulanacak tüm programlarda yetiştirici katılımı aranmalıdır. Bunun için gerek ıslah, gerek üretim ve pazarlama programlarında yetiştiricilerin etkin bir şekilde örgütlendirilmesi çalışmaları yoğunlaştırılmalıdır.

- Sığır besiciliğinin geliştirilmesi üzerinde önemle durulmalıdır. Besiye alınacak materyal sorununu çözmek için çoğunluğu süt üretimi amacıyla yetiştiricilik yapan işletmelerden erkek buzağıların erken yaşlarda besicilik işletmelerine alınmasına çalışılmalıdır. Böylece uygun koşullarda ve süre boyunca besiye alındıktan sonra kesilecek olan sığırlarda ortalama karkas ağırlığı ve dolayısıyla et üretimi yükseltilebilecektir.

- ABD'de etin kilosu 1 dolar seviyesinde, AB ortalaması ise 2 dolar civarındadır. Türkiye'de ise ortalama 5 dolar seviyesindedir. Bu değerler de dikkate alındığında yetiştiriciliği geliştirmek, sağlıklı ve ucuz tüketim ürünlerini tüketicilere sunmak için süt ve et işleyen modern tesislerin kapasitesi ve kapasite kullanımı arttırılmalıdır. Bunun için her bölgede ihtiyaç duyulan tesislerin kurulması sağlanmalıdır.

- Kaybolma tehlikesi altında bulunan ırkların genetik kaynak olarak korunması yönündeki çalışmalar etkinleştirilmelidir.

- Başta ıslah çalışmaları olmak üzere, tüm alanlarda ihtiyaç duyulan yasal değişiklikler hızla zamanında yapılmalı ve uygulanmalıdır.

- Sığır yetiştiriciliğinin geliştirilmesine yönelik politikalardan sorumlu ve yetkili olan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın daha etkin hizmet sunabilmesi için ciddi bir yeniden yapılanmaya ve anlayış değişikliğine ihtiyacı vardır. Söz konusu bakanlığın uzun vadeli ıslah ve destekleme programlarını uygulamaya koyması, istikrarı sağlamak açısından son derece önemlidir."

.
Yayın Tarihi : 25 Kasım 2005 Cuma 13:00:58
Güncelleme :25 Kasım 2005 Cuma 13:09:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?