Samsunspor Kulübü eski Başkanı Adnan Ölmez, Türk futbolunun büyük bir bataklığın içinde olduğunu belirterek, "Bu kadar büyük paraların, rantların olduğu bir sektörün daha ciddi denetlenmesi ve çapraz kontrollere tabi tutulması gerekir. Sistem doğru işlemiyor. Bu sistem acilen gözden geçirilmeli" dedi. 

Futbol Federasyonu Asbaşkanı M.Kemal Ünsal'ın geçen sezonki Samsunspor-Ankaragücü maçı öncesinde kendisine şike teklif ettiği yönünde bir gazetede manşetten verilen haberin doğru olduğunu, M. Kemal Ünsal ile böyle bir diyalog yaşadıklarını belirten Adnan Ölmez, şok açıklamalar yaptı. Ölmez, "Bu 'kirli' diye isimlendirdiğim sektörün içinde barınamayıp istifa etmiş bir kulüp başkanıyım. Dolayısıyla kamuoyunda algılanışı 'başarısızlığıma' yorumlanır diye bu konuda konuşmadım. Bu tür şeylerin altına saklanma görüntüsü vermek istemedim. Ancak, bir gazetede bir kampanya başlayınca belki bir katkım olur düşüncesiyle konuştum. Gerçekten Türk futbolu büyük bir bataklığın içinde. Bunu herkes biliyor ama hiç kimse bilmiyormuş gibi davranıyor. Bütün yönetici ve hakemleri suçlamamak lazım. Ancak, birçok yönetici, birçok hakem ve futbolcuların bazıları bu işin içinde. Özellikle ligin son haftalarında bu iş yoğunlaşıyor. Ne yazık ki, bunları çıkıp kimse söyleme yürekliliğini gösteremiyor. Tabi bu bu yürek işi. Türkiye'de ne kadar başarıya ulaşacak bilemiyorum. Ama biraz da İtalya'daki olayları gördükten sonra 'belki' diye düşündüm. Umuda kapıldım. Yaşadığım olaylardan bazılarını açıkladım. İnşallah, sevdiğimiz, tüm toplumun büyük ilgi gösterdiği bu spor dalına bir katkı sağlayacaktır" dedi.

"O GÖRÜŞMEDEN DOLAYI UTANÇ DUYDUM" 

Bir gazetede çıkan beyanatında yer aldığı gibi M. Kemal Ünsal ile aralarında geçen diyaloğun doğru olduğunu, hemen hemen bütün takımların bu tür olayları yaşadığını iddia eden Adnan Ölmez, "Aynen gazetede açıkladığım gibi Ankaragücü'nde daha önce görevli olan Kemal Ünsal ile böyle bir diyalog aramızda geçti. Gerçekten, o günkü görüşmeden utandım. Yaptığım işten utandım. O anki konumumdan, kulüp başkanlığımdan, böyle bir ortamda bulunmaktan utandım. Gerçekten çok utanç verici bir şey. Maalesef, bu işin içinde bunlar var. Bütün organizasyonu Mehmet Kemal Ünsal'ın yaptığını hissettim, gördüm. Bülent Yavuz hiçbir şekilde para pazarlığı içinde olmadı, o ortamın içinde oldu. Kendisi direkt bir talepte bulunmadı. Mehmet Kemal Ünsal söyledi. Bülent Yavuz benden direkt para istememiştir. Mehmet Kemal Ünsal, Bülent beyin adına da, kendi kulübü adına da, futbolcuları adına da istedi. Ben kendisini dinledikten sonra, (Mesajı aldım. Yapılacak iş belli) dedim. (Nedir ?) diye sorduklarında, (Benim bir futbolcum iki futbolcu gibi oynayacak ve biz maçı alacağız. Artık olursa ikimize, olmazsa) diye bir ifade kullandım. Şikelerin var olduğunu zaten duyuyorduk. Ama ben ilk defa böylesine canlı olarak bu pazarlığın içerisinde oldum. Çok büyük bir utanç duydum. Zaten o toplantı da uzun saatler sürmedi. Kestim ben bir noktada toplantıyı. Bu işin böyle olduğunu, puana karşı prim verilmesi gerektiğini, futbolculara da prim verilmesi gerektiğini, hakemlerin bizim lehimize olması için ayrıca bir para verilmesi gerektiğini, böyle bir dizi farklı farklı ödemeler. Gayet normal pişkin bir şekilde söyleyebiliyor bunlar. Cemal başkanla ben bu konuyu konuşmadım. Cemal başkan adına M.Kemal Ünsal bu konuyu bana getirdi. Cemal başkanla bu konuyla alakalı hiçbir görüşme yapmadım. Bunları bu camiada bilmeyen yok. Bunları bu camiada yaşamayanlar yok. Bunlar standart şeyler. Bu işin hem tepesinden, hem de dibine kadar her alanda olduğu biliniyor zaten. Benim bir gazetede, (bu sektör kirli) diye açıklamam yayınlandı, federasyon bana 2 ay hak mahrumiyeti cezası verdi. Anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum. Kirli kelimesinden dolayı ben 2 ay hak mahrumiyeti aldım. Benden birkaç defa savunma istediler. Ben de nezaketen, sağlıklı savunmalar verdim. Türk futbolunu temsil eden federasyonu aşalayıcı bir ifademiz asla olmaz. Çalışmalarımız Türk futboluna ve onu temsil eden federasyona katkı sağlamak adına nezaketen yaptığım savunmalara rağmen bana 2 ay hak mahrumiyeti cezası verdiler. Burada gerçekten büyük rantlar dönüyor. Gerçekten birkaç yüz milyon dolar. Bu kadar rantın olduğu bir yerde kim denetliyor bunları ? Bu kadar rantın olduğu yerdeki mekanizmalara bakın. Çok daha iyi bir şekilde denetlenmeli ve çapraz kontrollara tutulmalı. Bu kadar ilgi odağı olan sektörlerin, bu kadar rantların olduğu sektörlerin daha ciddi denetlenmesi gerekir diye düşünüyorum" diye konuştu.

"BU SİSTEM EDİRNE'DEN ÖTEYE GEÇEMEZ" 

Tepeden tırnağa bütün kurumların gözden geçirilmesi gerektiğini, bu sistemle Türk futbolunun Edirne'den öteye asla geçemeyeceğini iddia eden Ölmez, şunları söyledi: 

"Bu kadar büyük paraların olduğu yerde, bu kadar zayıf denetimler, zayıf organizasyor asla başarılı olamazlar. Burada kişilerden ziyade sistemi ele almak lazım. Sistem doğru çalışmıyor. Sistemin çalışmadığı yerde bu tür sıkıntılar olacaktır. Sistemi yeniden gözden geçirmek gerekiyor. Bu sistemle Türk Futbolu Edirme'den öteye asla geçemez. Zaten çıkış içinde. Ben çok iyi bir futbol seyircisiydim. Artık yaşadıklarımdan sonra bu keyfimi de kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Bu yürek isteyen bir iş. Bir an önce el atılması lazım. Bir yerden başlanmalı. Çok geç kalındığı kanaatindeyim. Bu bataklığın içinde Türk futbolu biraz daha aşağıya doğru batacaktır".