AKP, Camii krizini güç gösterisine dönüştürdü
AKP Samsun milletvekilleri Suat Kılıç ve Mustafa Demir, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ile şehir arasına bir takım ideolojik kaygılar ile güvenlik duvarı örüldüğünü söyledi. Bu arada, AKP’li milletvekillerinin bu tutumu, siyasi çevrelerde güç gösterisi olarak tanımlandı.
AKP Gençlik Kolları, AKP milletvekilleri Suat Kılıç ve Mustafa Demir, Ahmet Yeni ile AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş’ı Afraze Nargile Salonu’nda ağırladı. AK Parti milletvekilleri burada, Samsun’un bir süreden beri gündemini meşgul eden OMÜ İç Kampüsü’nde bulunan camiye ’vatandaşların alınmadığı’ haberlerini değerlendirdi.
AKP Milletvekili Mustafa Demir, Ondokuz Mayıs Üniversitesi yönetiminin OMÜ Camii’ne giren vatandaşlara kimlik sormasının ’çok ayıp bir şey’ olduğunu ifade etti. Demir, "Bizim artık kaybedecek vaktimiz yok. 70 milyon insanın tamamı ülkesini seviyor ve ülkesi için canını vermeye hazır. Hala belli örümcek kafaların bu ülkenin, çocuklarımızın geleceğinden bir şeyler götürmesine gönlümüz razı olmamalı. Hele bunu üniversite yapıyorsa çok ayıp bir şey. Eğer biz bu kafa ile yola devam edersek Konya’ya gittiğimizi zannederiz ama Rize’ye gideriz. Benim düşündüğüm gibi sen düşünmeyebilirsin. Ama benim enerjimin bu ülkeye lazım olduğunun bilincinde olmalısın. Ben de senin için aynı şeyi düşünmek zorundayım. Bunlara herkesin duyarlı olması lazım" dedi.
"İDEOLJİK YAKLAŞILMAMALI"
AKP Milletvekili Suat Kılıç da, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü’nün, üniversite ile şehir arasında duvar ördüğünü, bunun da Samsun’a iyilik değil, kötülük olduğunu ifade etti. Kılıç, "Üniversite yönetimi ideolojik bir takım kaygılar ve ideolojik bir takım nedenlerle üniversite ile şehir arasına güvenlik çemberleri, güvenlik koridorları, güvenlik duvarları örmeye kalkarsa, kampus girişlerinde çok geçmiş yıllarda kalan ve bir takım zorlamalara dayalı kılık-kıyafet değişimi ya da kimlik kontrolü gibi baskıya, tahakküme işaret eden bir takım uygulamalar yaparsa bu kent üniversitesinden beklediği faydayı alamaz. Üzülerek bizim gördüğümüz gerçek şu; Ondokuz Mayıs Üniversitesi kurulduğu günlerde ve yakın zamana kadar bu şehre büyük katkılar sağladı. Ama son yıllardaki yönetim anlayışı üniversitenin sağladığı katkıları olabildiğince minimize ettiği gibi, kent halkının üniversiteye yönelik sempatisini, üniversiteyi sahiplenme bilincini de büyük zaafa uğrattı. Bu konuda bir hata ve yanlış var. Bu yanlıştan üniversitemizi yöneten arkadaşlarımızın en kısa zamanda dersler çıkarması gerektiğini düşünüyoruz. Bu şehir bizim olduğu gibi bu üniversite de bizim. Hiç kimse üniversiteyi kendi kişisel mülkiyeti, kendi egemenlik alanı gibi ayrı bir dünya içerisinde tasavvur etmesin. Üniversite, Ondokuz Mayıs Üniversitesi ise bu üniversite 19 Mayıs Şehri Samsun’un üniversitesidir. Bu şehrin halkı kendi üniversitesine her zeminde sahip çıkma kabiliyeti ve sahip çıkma iradesini mutlak suretle sergileyecektir. Bu sözlerim sadece cami konusuna endeksli olarak düşünülmemeli. Üniversitemizin şehrimize sağlayabileceği büyük katkılar var. Ne yazık ki üniversite şehirden koparıldığı için bu katkıları almakta, değerlendirmekte zaafa düşüyoruz" diye konuştu.
