KTAE'de 2002 yılında taze fasulye ıslahı çalışmaları kapsamında orta Karadeniz bölgesinden toplanan 250 taze fasulye tipiyle araştırmalara başlandı.

Popülasyon içerisinde seleksiyon çalışmalarıyla Ayşe kadın fasulye özelliklerinde, bodur taze fasulye tiplerinden olan TK15 Zeynebim ve T26 Karabacak ismindeki fasulyeler tarıma kazandırıldı. Tescil aşamasında olan çalışmayı Dr. Seher Yıldız Madakbaş ve Ziraat Mühendisi Meral Ergin yürütürken, projede tüketim amacına uygun erkenci, kaliteli ve verimli yeni fasulye çeşitlerinin ortaya çıkarılması amaçlandı.

Dr. Seher Yıldız Madakbaş, Türkiye'nin fasulye üretim sıralamasında Çin ve Endonezya'dan sonra üçüncü sırada yer aldığını söyledi. Dr. Seher Yıldız Madakbaş, fasulyenin protein ihtiyacının karşılanmasında önemli sebze türlerinden olduğunu, farklı şekillerde kullanıma sunulabildiğini ve genel olarak ülkenin her yöresinde rahatlıkla yetiştirildiğini belirtti. Seher Yıldız Madakbaş, "Seleksiyon çalışmalarının yanı sıra fasulyede yoğun bir şekilde zarara sebep

olan antraknoz hastalığına karşı dayanıklı çeşit geliştirmek için enstitüde 2005 yılında dayanıklılık ıslahı çalışmaları da başlatılmıştır. Çiftçimiz tarafından fide yanıklığı olarak bilinen antraknoz hastalığı için tescile sunacağımız hatlarımızın dayanıklılık geni taşıyıp taşımadığı Ayşe kadın özelliklerinde olan bodur taze fasulye hatlarında moleküler çalışmalarla tespit edilmeye çalışılmıştır. Antraknoz hastalığına karşı çeşitlerimize ve hatlarımıza dayanıklılığın aktarılması, yeni çeşitlerin geliştirilmesiyle ekonomik kayıpların azaltılması amaçlanmaktadır" dedi.

Seher Yıldız Madakbaş, Türkiye'de yetiştiriciliğin yoğunlaştığı kıyı bölgeler arasında orta Karadeniz bölgesinde taze fasulyenin önemli bir yer tuttuğunu da sözlerine ekledi.