5
Mayıs
2024
Pazar
SAMSUN

Babalara uyuşturucu konferansı

Samsun Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Alican Usta, çocukların kötü alışkanlıklara başlamasında ailenin rolünün çok büyük olduğunu belirterek, özellikle çocuklar tarafından örnek alınan babaların davranışlarına dikkat etmesi gerektiğini söyledi. 

Samsun'un Canik Beldesi'nde "Madde Bağımlılığı" konusundaki konferansların 4.'sü Soğuksu Mahallesi'ndeki Salon Genç'te babalara yönelik olarak yapıldı. Konferansta, Samsun'un "gönüllü uyuşturucu timi" Samsun Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Psikolojik Danışman Alican Usta, Samsun Sağlık Müdürlüğü Ruh Sağlığı Şube Müdürü Dr. Kaan Durukan ve Samsun Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Narkotik Büro Amiri Başkomiser Alparslan İlter, madde bağımlılığına karşı uyarıcı bilgiler verdi. 

Konferansa Canik Belediye Başkanı Osman Genç, AKP Canik Belde Başkanı Mehmet Ali Elbir, meclis üyeleri ve çocukların kendilerine örnek aldığı babalar katıldı. Açış konuşmasını yapan Canik Belediye Başkanı Osman Genç, beldenin, ilin ve ülkenin kalkınması için her kesimden insanlara görevler düştüğünü söyledi. Her işin başının eğitim olduğunu ve Canik'te gerek madde bağımlılığı gerekse ailelere yönelik olarak verilen eğitimlerin mahalle mahalle devam edeceğini kaydeden Başkan Genç, bu bilinç içerisinde Canik'te kültürel ve sportif faaliyetlerin yaygınlaşacağını ve bu konuda da özellikle babalara çok büyük görevler düştüğünü dile getirdi. 

Slayt gösterilerle verilen "Madde Bağımlılığı" konferansına Soğuksu Mahallesi halkı büyük ilgi gösterdi. "Pür dikkat" dinlenilen konferansta, Samsun'da 2 lise öğrencisinin bilinçsiz bir şeklide öldürüldüğünün altını çizen Samsun Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Alican Usta, yaşanan bu olaydan dolayı tüm halkın sorumlu olduğunu, bu düşüncesizce davranışın temelindeki sebeplerin irdelenmesi ve bundan herkesin ders alması gerektiğini dile getirdi. 

Usta, çocukların kötü alışkanlıklara başlamasında ailenin rolünün çok büyük olduğunu vurgulayıp, madde kullanımı için en tehlikeli yaşların 12-14 yaşları arası olduğuna değindi. İlginç olanın, madde bağımlısı olan gençlerin yüzde 68'inin 20, yüzde 32'sinin 18 yaşın altında olduğunu açıklayan Usta, "Liseli gençler arasında uyuşturucu madde kullanımı kızlarda binde 3, erkeklerde binde 4. üniversitede kızlarda binde 3, erkeklerde binde 16'dır. Daha tehlikelisi Türkiye alkol tüketiminde dünya 3.'sü, tütün ürünleri tüketiminde dünya 4.'sü. Ülkemizde ilk sigara içme yaşı 11'e, her gün sigara içme yaşı 13'e düşmüştür. Bunlar korkunç rakamlar" diyerek tedirginliğini dile getirdi.
Madde bağımlılığına, kendine güvenemeyen, kendiyle barışık olmayan kişilerin başladığını, sosyal ortamın zorladığını, anne, baba, öğretmen ve doktorların genellikle model olarak alındığını ifade eden Usta, "Hem kendimiz hem de toplumsal fayda açısından çocuklarımızın uyuşturucu maddeye başlamamaları için onları bilgilendirmeliyiz. Riskleri öğretmeliyiz. Kişiliklerini güçlendirmeliyiz. Çocuklarımızı iyi tanımalıyız. Onlar için düzgün etkinlikler bulmalıyız. Öfkeyle başa çıkma yolunu öğretmeliyiz. Kendimizi ifade etmeyi öğrenmeli, sorun çözmeyi bilmeliyiz. Sorun çözme becerisi geliştirmemişsek ertelediğimiz sorunlar bizi istemediğimiz sonuca götürebilir. Hepimiz çocuklarımıza iyi örnek olmalıyız. Gideceği limanı bilmeyen gemiye hiçbir rüzgar fayda etmez. Biz hayattan ne beklediğimizi bilmiyorsak bize hiçbir şeyin faydası olmayacağı gibi çocuklarımız da batağa saplanır. Hedeflerimiz kesin ve net olmalı. Özellikle çocuklarımızı iyi yetiştirmede kararlı olmalıyız" uyarısında bulundu. 

Dr. Kaan Durukan, madde bağımlılığının bir hastalık olduğunu söyledi. Dr. Durukan, "Tütün, alkol, esrar, eroin, kokain, tiner, bally, çakmak gazı gibi uçucu maddeler, morfin, akineton, xanax, rohypnol gibi ilaçlar ve extasy bağımlılık yapar" diyerek, bu maddelerin oluşturduğu hastalıkları anlattı. Dünyada tedavisi en güç olan hastalığın madde bağımlılığı olduğuna dikkat çeken Durukan, bu sorunun küçümsenmemesi ve uyuşturucu maddelerden uzak durulması gerektiğini kaydetti. 

Başkomiser Alparslan İlter ise, Türkiye'de 1950'li yıllardan sonra uyuşturucu ticaretinde aşırı bir gelişme yaşandığına dikkat çekti. Ülkede yaşanan bu sıkıntıların önüne geçmek için evden başlayan önlemlerin önemine değinen İlter, "Yapılan toplantılar sadece Canik ile sınırlı kalmamalı. Tüm Türkiye'de yapılmalı. Çünkü her ülkenin olduğu gibi bizim ülkemizin de geleceği gençliğine bağlı. Gençlerimizi uyuşturucu kıskacından kurtarmak için başta aile olmak üzere herkese görevler düşüyor" diye konuştu. 

Uyuşturucuya en çok 16-30 yaşları arasında başlandığına işaret eden İlter, "Genellikle 'bağımlı olmam' inanışı bağımlı yapıyor. Gerçek huzur ve sevgi insanların kendi yuvalarıdır. Hatır için çiğ tavuk yenir ancak uyuşturucuya başlanmaz. Çocuklarımıza 'Hayır' demesini ve uyuşturucu madde teklifinde bulunanlardan uzak durmalarını öğretmeliyiz" diye konuştu. 

Uyuşturucunun 16 yaşındaki güzel bir genç kızı 2 yılda tanınamayacak hale getirdiğini slaytlarla anlatan, 1974 güzeli Melek Ayberk, Türkiye'yi Dünya Süper Model Yarışması'nda temsil eden Burçin Bircan, dünyaca ünlü sanatçılar Elvis Presley, Kurt Cobain, Jim Merrison, Jimmi Hendirix ve 'Gelinim Olur musun?' evinin yarışmacıların Ata Türk'ün uyuşturucu yüzünden öldüğünü babalara hatırlatan Alparslan İlter, şu bilgileri verdi: 
"Uyuşturucu bağımlılığı, genellikle ara sıra kullanmak niyetiyle başlar. Çocuklarımız Türkiye'nin geleceğidir. Onların sosyal, sportif ve kültürel faaliyetler içinde bulunmalarını sağlamalıyız. Enerjilerini toplum yararına olan ve toplum tarafından kabul edilen olumlu faaliyetlere harcamalarını sağlamalıyız. Arkadaşlarını tanımalıyız. Bir arkadaş grubunun içinde yer almak için sigara, alkol, uyuşturucu gibi maddelere kesinlikle ihtiyaçları olmadığını belleklerine kazımalıyız."
.
Yayın Tarihi : 31 Mayıs 2006 Çarşamba 16:51:44
Güncelleme :1 Haziran 2006 Perşembe 15:55:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?