Meksika'da 17 Nisan'da ortaya çıkan ve aradan geçen zamanda binden fazla vakaya rastlanılan, 150'den fazla kişinin ölümüne neden olan domuz gribi, ABD ve Kanada'ya da sıçrayarak yayıldı. Halen 21 ülkede etkisini göstermekte olan domuz gribi Avrupa, İspanya ve İsrail'e de sıçrarken, Türkiye'de ise birçok havaalanında termal kameralar kuruldu.

Medical Park Samsun Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Fevzi Özsoy, domuz gribi ya da Meksika gribi olarak da bilinen, domuzlar arasında ortaya çıkan, yüksek bulaştırıcı özelliğine sahip ancak öldürücü etkisi az olan bu hastalığın insanlarda görülen grip virüsüyle aynı kökenden geldiğini söyledi. Hastalığın insanlarda görülmesinin yeni olmadığını vurgulayan Özsoy, "Eskiden beri domuzlarla teması olan insanlara da bulaşmış olan domuz gribi, günümüzde insandan insana da bulaşır hale
geldiği için tehlike taşıyor. Domuz gribi virüsüne neden olan influenze A/H1N1 virüsü başkalaşıma uğrayarak bulaşıcı özellik taşıdığı için hastalık hızla küresel yayılıma uğradı. Dünyanın değişik ülkelerinde büyük salgınlara yol açabilecek duruma geldi. Başkalaşıma uğramış bu virüs, günümüze kadar ne insanlarda ne de domuzlarda saptanmamıştı" dedi.

"DOMUZ GRİBİ KAPIMIZDA"
Domuz gribinin ilk olarak Meksika'da saptandığını, daha sonra hızla ABD, Kanada, değişik Avrupa ülkeleri, İsrail, Hong Kong ile Yeni Zelanda'da da görülmeye başlandığını hatırlatan Dr. Özsoy, "Ülkemizde henüz domuz gribi vakası görülmedi. Ancak küresel ulaşım olanakları çok kolay olduğu için hastalık kapıda denilebilir. Domuz gribi bildiğimiz klasik grip hastalığı ile benzer belirtilerle ortaya çıkar. Yüksek ateş, öksürük, halsizlik, iştahsızlık, boğaz ağrısı, kas ve eklemlerde ağrı şikayetleriyle
kendini belli eden hastalık, kusma ve ishale de neden olur. Hastalık ilerlediği takdirde ağır akciğer enfeksiyonlarına yol açarak ölüme neden olabilir. Meksika'da hastalığın saptandığı kişilerde yüzde 4'e ulaşan ölümler oldu. Hastalığın insandan insana bulaşması, hasta kişilerin hapşırık ve öksürükle çıkardığı sekresyon (salgılama) ve damlacıkların hava yoluyla solunarak sağlıklı kişilere direkt olarak ulaşmasıyla ya da bu sekresyonlarla temas etmiş ellerin ağız ve gözlere sürülmesiyle mümkün hale gelir.
Hasta kişilerin bulgu ve belirtilerinin olduğu dönemde bir hafta boyunca hastalığı bulaştırma riski mevcuttur" diye konuştu.

HASTALIĞA NASIL TANI KONUR?
"Hastalığın tanısı, klasik griple benzer belirtiler göstermesi nedeniyle kolay değildir" diyen Uzm. Dr. Mustafa Fevzi Özsoy, şunları söyledi:
"Kesin tanı ancak belirli referans laboratuvarlarında konulabilir. Hastalıktan korunmak için klasik grip aşılarının ne derecede etkin oldukları tam bilinmiyor. Çünkü hastalık etkeni olan virüs çok kolay başkalaşıma uğrayabiliyor. Bu nedenle domuz gribine etkili bir aşı geliştirmek zor ve 6 aydan erken bir dönemde de sonuç alınması mümkün olmadığı belirtiliyor. Hastalıktan korunmada kişisel temizlik tedbirleri çok önemli. Bunların başında ellerin sık sık yıkanması ile öksürme ve hapşırma sonrası peçete
kullanılıp atılması geliyor. Ayrıca uyku düzenine dikkat edilmeli, olabildiğince stresten uzak yaşanmalı, bol sıvı alınmalı ve doğal gıdalarla beslenilmelidir. İnsanlarımız artık lütfen suya ve sabuna dokunsunlar."

iha

Yayın Tarihi : 5 Mayıs 2009 Salı 13:37:10