4
Mayıs
2024
Cumartesi
SAMSUN

DSP referandum turunda

DSP GENEL BAŞKANI TÜRKER'İN REFERANDUM AÇIKLAMALARI

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, "Türkiye'de ayrışmaya, çatışmaya yol açan, içi boş demokratikleşme laflarıyla Türkiye'yi bu noktaya getiren anlayışın dayattığı anayasaya biz 'Hayır' diyeceğiz" dedi.

Partisinin düzenlediği anayasa değişikliği için yapılacak referanduma "Hayır" kampanyası çerçevesinde Samsun'a gelen ve parti binasında basın toplantısı düzenleyen DSP Genel Başkanı Masum Türker, referandumda "Hayır" oyu kullanacaklarını söyledi. 12 Eylül anayasasına da AK Parti anayasasına da "Hayır" dediklerini belirten Masum Türker, "DSP 12 Eylül 1980 darbesine 'Hayır' diyen bir siyasi anlayıştan güç alarak gelişmiş ve daha sonra 12 Eylül partisi olmayı reddedip ilk seçimden sonra kurulmuş bir

partidir. Bütün demokratik solcular 12 Eylül'deki darbeye karşı olmuşlardır. DSP'nin kurucusu Bülent Ecevit, o tarihte o anayasaya yalnız karşı kalmakla yetinmemiş, darbeyi tanımamış, bu konuda görüşlerini dile getiren tek lider olarak özellikle yabancı basın aracılığıyla sesini yükseltmiş, bu nedenle de tutuklanmış tek liderdir. DSP'nin Genel Başkanı olarak ben, 12 Eylül anayasasına da 'Hayır' oyu vermiş ve bunu aylar önce çeşitli vesilelerle söylemiştim. 12 Eylül anayasasına karşı oluşumuzun nedeni 5

generalin dayattığı bir anayasa olmasıdır. O tarihte sıkıyönetim nedeniyle ve uygulanan sansür etkisiyle hiç tartışılmadan kabul edilmiş bir anayasadır. Biz bu anayasanın süreç içerisinde değiştirilmesi konusunda çalışmalar yapmışız, girişimler yapmışızdır. İlk ciddi girişimimiz 1995 yılında yapılan anayasa değişikliğinde, özellikle anayasanın 175. maddesinde sivil örgütlerin yöneticilerinin siyaset yapma yasağını kaldırarak sivil örgütlerle siyaset arasındaki köprünün kurulmasını sağladık. O tarihte

sendikal hakların kamu çalışanları tarafından tanınmasıyla ilgili de ilk tartışmaları başlatan partiyiz. 2001 yılında anayasada ciddi değişiklik yaptık, ama bu değişikliği yaparken iktidar partileri olarak DSP MHP ve ANAP'ın benimsediği anayasa metni değil, anayasada değişiklik yapılması düşünülen 80 madde hakkında tasarıları, görüşleri hazırlayarak parlamentoda bulunan bütün partilerin katıldığı bir uzlaşma komisyonuna sunuldu. Bu komisyonda o tarihte parlamentoda mevcut olan 6 partinin uzlaştığı yalnız 37

maddeyi parlamentoya getirdik ve tartışmıştık. Biz DSP olarak antidemokratik bulduğumuz 12 Eylül anayasasına 'Hayır' derken değişiklik gerçekleştirildiğinde ise demokratik davranma titizliğimizi sizinle paylaşıyoruz. Şimdi anayasada yeniden değişiklikler yapılmak istenmektedir, bazı maddeler aslında değişiklik gerektirmiyor ama AK Parti biraz daha açılsın diye daha önce yapılmış olan değişiklikleri öne getiriyor. Ama bir maddeyi önemli bir şekilde geri getiriyor, o maddede kamu çalışanlarının sendika kurma

hakkı maddesini kaldırıyor. Herkes o maddede toplu sözleşme yapma hakkı üzerinde sevinç yorumu getiriyor, ama bu madde sevinilecek bir madde değil. Buna benzer daha birçok madde var, görüntüde iyi ama içinde saklanmış ileride ters çalışacak maddeler" diye konuştu.

 

"TAYYİP ERDOĞAN ANAYASASINA KARŞIYIZ"

Yargının hiç kimsenin emrinde olmasını istemediklerini belirten Masum Türker, şunları kaydetti:

"Bu anayasanın oluşum şekliyle 5 generalin oluşturduğu anayasanın oluşum şekli arasında hiç fark yok. 5 generalin anayasası da dayatılmıştı, bu anayasada benzer bir şekilde AK Parti'nin ve AK Parti'yi temsilen Recep Tayyip Erdoğan'ın dayattığı bir anayasa oldu. Bir değişiklik yapılmayan, dayatılan bu anayasanın bir de içinde iki madde var ki, bu iki madde yargıyı siyasallaştırıyor, yargıyı siyasetin emrine sokarak demokratik yaşamın olmazsa olmaz koşulu olan kuvvetler ayrılığı ilkesini ihlal ediyor. Biz

nasıl 5 generalin dayattığı anayasa karşıysak, bu yönüyle içinde bazı iyi maddeler içermesi yeterli değil, özellikle son iki madde üzerinde, yani Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değişmesi ve HSYK'nın yapısının değiştirilmesi maddeleri aslında dayatıldıkları gibi gelecekte dikta rejiminin temel taşlarını ören bir yapıda hazırlanmıştır. Burada yargının bağımsızlığı sona eriyor. Biz yargının hiç kimsenin emrinde olmasını istemiyoruz. İktidar da biz de olsak yargıya karışabilecek yetkide olmamalıyız. Yargı

herkese eşit mesafede, tarafsız ama en önemlisi siyasetin etkisinden de uzak bağımsız olmalıdır. Bu görüşlerimiz dolayısıyla bugün yapılacak değişikliklerdeki anayasaya da 'Hayır' diyoruz. Nasıl 5 generalin anayasasına karşıydık, bir Tayyip Erdoğan anayasasına da karşıyız. AK Parti'nin 12 Eylül anayasasına 'Hayır' diyeceğiz."

 

"TÜRKİYE ÇELİŞKİLERLE YÖNELİTELEN BİR ÜLKE HALİNE GELDİ"

Referandum sürecinde muhalefetin de ne yaptığını bilmediğini açıklayan Türker, "Referandumla ilgili yapılan kampanyalar toplumu kutuplaştırmak, ayrıştırmak, özellikle içerikten yoksun kısır tartışmalarla geçiyor. Herkes sorumluluğunu bilmelidir, örneğin CHP'de bilmelidir. '35. madde kaldırılmalıdır' diye genel başkanı bir açıklama yaptı. Bu madde hiçbir yerinde darbe içermiyor. O madde gündeme geldiği gün Balyoz harekatı dolayısıyla terfi süresi gelen generalleri de kapsayan, hukuk işleyişine aykırı bir

şekilde bir duruşma olmaksızın daha önce serbest yargılanmalarına karar verilenlerin tutuklanmaları ve yakalanmaları gündeme geldi. İktidar partisi Genelkurmay Başkanı ile buluşuyor. Gece yarısı bir uçakla Adalet Bakanı getiriliyor, görüşmeler yapılıyor. Gazeteciler Adalet Bakanı'na soruyor, 'Ne görüştünüz?', o da diyor ki, 'Bırakın aramızda kalsın'. Yani öyle bir süreci yaşıyoruz ki, muhalefet bir tarafta ne yaptığını bilmiyor, diğer tarafta iktidar görüşmelerini, oluşumu, akışı özellikle karartarak

kamuoyunu ayrıştıran bir politika izliyorlar. Bu politikanın zararlarını sontf0işiklikler yapılmak istenm günlerde İnegöl'de Hatay'ın Dörtyol ilçesinde gördük. Orada sudan sebeplerle çıkan kavgalarla o kadar gergin ki toplum, özellikle ekonominin neden olduğu işsizlik, parasızlık, geçinme sıkıntısı gibi etkenlerden kaynaklanan öfke birden bire bölgesel kavgaya dönüşüyor. Etnik demiyorum, etniği de aşıyor, belli bir bölgenin başka bir bölge insanı ile çatışmasına yol açıyor. Bu konuda da hükümet

beceriksizliğini gösteriyor. Bu kavganın çıktığı yerde bir taraftan tutuklanmasına karar verilen bir general var, diğer taraftan buranın komutan olan bu generale hitaben İçişleri Bakanı 'Avanos Dağları'nı temizleyin' diye talepte bulunuyor. Türkiye böyle çelişkilerle yönetilen bir ülke haline geldi" şeklinde konuştu.

 

"BİR CAMİDE AYNI SAATTE 15 KİŞİDEN FAZLA OLAMAZ HÜKMÜ GETİREBİLİRLER"

Bu referandumun geleceğin anahtarı olacağını ifade eden DSP Genel Başkanı Masum Türker, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Oylanan demokrasidir. Şuanda Türkiye'nin cumhuriyet ilkeleri demokratik, laik, sosyal hukuk devleti anlayışıdır. Bu anlayış karşıtı olarak dikta rejimi uygulanıyor. Cumhuriyetten yana olan, cumhuriyetin temel ilkelerinin dayandığı demokrasiden yana olanlar, özellikle bu sistemin böyle devam etmesini istiyorsa 'Hayır' demeleri gerekir. Diktadan yana olanlar ise 'Evet' diyerek bu rejim değişikliğinin ileride diktatörlüğü getirmesine yol açacaklar. Özellikle AK Parti'ye oy veren, AK Parti lideri ve AK

Parti mensuplarının etkisinde kalarak 'Evet' vermeyi düşünenlere sesleniyorum. Özellikle bunların içerisinde AK Parti'nin temelini oluşturan ve dindar olan, camiye giden kesime sesleniyorum, bu anayasa değişikliği gerçekleşirse yarın öbür gün hangi iktidar olursa olsun öyle bir yetki veriliyor ki, aniden bir kanunla 'Bir araya geliyorlar, toplantı yapıyorlar, altımızı oyuyorlar' düşüncesiyle örneğin bir camide aynı saatte 15 kişiden fazla olamaz hükmü getirebilirler. Bu anayasa değişikliği gerçekleşirse

'Yapamazsınız, biz ibadet ediyoruz' diye birileri itiraz etmeye kalksa artık hukukun teminatından yoksun oldukları için anayasa değişikliği dolayısıyla o camiye 16. kişi giremeyecek, içeride boşalma olduğu zaman ikinci grup girip dini ibadetini yerine getirecektir. Benzer bir şekilde bir parti sesini yükseltirse Siyasi Partiler Kanunu'nda yeni bir düzenleme yapıp o partilerin faaliyetine son verilebilir."

DSP GENEL BAŞKANI TÜRKER'İN REFERANDUM AÇIKLAMALARI
DSP GENEL BAŞKANI TÜRKER'İN REFERANDUM AÇIKLAMALARI
İHA
Yayın Tarihi : 30 Temmuz 2010 Cuma 12:36:01
Güncelleme :30 Temmuz 2010 Cuma 13:00:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?