TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Bülend Tuna, Türkiye'nin mimarlık politikasına bir an önce kavuşması için çağrı yaptıklarını söyledi. 

Mimarlar Odası'nın "Türkiye'nin Mimarlık Politikası'na Doğru Mimarlık ve Kent Buluşmaları" çalışmaları kapmasında Kayseri'den sonra ikinci konferans Samsun'da gerçekleştirildi. Konferansın açılışında konuşan Mimarlar Odası Başkanı Bülend Tuna, mimarlığa önem vermek, tüm mekansal vurgularda mimarlığı etkin kılmak ve mimarinin sanatsal, kültürel, insancıl ve işlemsel özellikleriyle toplumu ve kentleri yeniden buluşturmak, kimlikli, uygar ve esenlikli bir gelecek için en güçlü güvencelerden biri olduğunu kaydetti. Kalıcı, sürdürülebilir, kimlikli ve çağdaş bir çevrenin yurt düzeyinde temel imar ve kentleşme hedefi olmasının sağlanması gerektiğini belirten Tuna, "Türkiye'nin kendine özgü koşullarıyla evrenselliği yaşamasını içerecek Türkiye'nin Mimarlık Politikası'na bir an önce kavuşması için çağrı yapıyoruz. Mimarlık politikaları mimarlık ürünleri ve yapılı çevrenin niteliğinin kamu yararına olduğu yararından hareketle, mimarlık uygulamalarının da standartlara bağlamak, yukarıya çekme hedefini hükümet politikalarıyla bütünleştirme amacını taşımaktadır. Özellikle kamu yapılarının inşa süreciyle ilgili belirli koşulların getirilmesi, kamunun yol gösterici olması hedeflenmekte, nitelikli yapılara ulaşmanın yolları aranmaktadır. Bu amaçla mimarlık meslek kuruluşlarıyla hükümet kurumları arasında işbirliği ortamı sağlanmalıdır" dedi. 

Türkiye Mimarlık Politikası doğrultusunda çalışmaların yürütüldüğü günlerde ülkemizde yapı ve yapılı çevre üretimi alanında çeşitli sıkıntılar yaşandığını ifade eden Tuna, "Bu sıkıntılardan biri büyük kaynaklar ayrılarak önemli yetkiler verilerek kurumlaştırılan ve 10 binlerce konut üreten Toplu Konut İdaresi TOKİ'dir. Devletin yol gösterici, düzenleyici, rol oynaması gerekmektedir. Yurt genelinde karşımıza çıkan manzarada gördüklerimiz, mimarı tasarımdan, proje elde etme yöntemlerine, arazi üretiminde ve kullanımından, ihale şartlarına, yapı denetimine kadar tartışma oluşturan sayısız uygulamalar vardır. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde yaşadığımız imar politikasında kent coğrafyaları bilinçsizce tahrip edilmesidir" diye konuştu. 

Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunun hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini ve buna göre imarların yapılmasının şart olduğuna dikkat çeken Tuna, "Karadeniz'de çevre sorunları giderek yaygınlaşmaktadır. Dünyanın en önemli enerji nakil hatları bu bölgeden geçmekte ve dev tankerler dünya metropollerine petrol taşımaktadır. Karadeniz otoyolunun bütün itirazlara, çok yönlü mücadeleler rağmen neredeyse tamamlanması, Fırtına Vadisi'ne yapılması planlanan hidroelektrik santralleri büyük şansızlıktır" şeklinde konuştu. 

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay da, Türkiye'de hızlı nüfus artışı ve hızlı iç göç olduğuna dikkat çekerek, bu gelişmelerin kültürel birikimleri de beraberinde götürdüğünü kaydetti. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Kenan Şara ise, şehir planlamasında mühendislik çalışmalarının önemine değindi. Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı Sacit Acar, Karadeniz'de çevre sorunlarına değinerek, doğanın korunması gerektiğini kaydetti. 

'Ulaşım, Çevre Politikaları ve Mimarlık' konularının ele alındığı konferansa konuşmacı olarak İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Halik Gerçek, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden Yrd. Dr. Münip Ali Eronat, Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ruşen keleş ve Prof. Dr. Can Hamamcı katıldı.